ANKARA - PTT’deki hukuksuzlukların siyasal iktidarla ilişkisi olduğuna dikkat çeken HABER-SEN Genel Başkanı Mesut Balcan, buna karşı 7-9 Eylül’de İstanbul ve Batman’dan Ankara’ya yürüyüş gerçekleştireceklerini söyledi.
Posta Telgraf Teşkilatı (PTT) kurumu uzun süredir liyakatsız atamalar, artan iş yükü ve yaşanan mobbinglerle gündeme geliyor. Hukuksuzlukları dile getiren ve haklarını savunan işçiler ise bulunduğu çalışma alanından kilometrelerce uzak yerlere sürgün ediliyor. Basın Yayın İletişim ve Posta Emekçileri Sendikası (HABER-SEN) Genel Başkanı Mesut Balcan, PTT çalışanları arasında yapılan sendikal ayrımcılığa ve sürgünlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
PTT’DE KURUMSAL ÇÖKÜŞ
PTT’nin 2018’den beri personel alımı yapmamasıyla beraber sorunların arttığını söyleyen Balcan, “2014 yılından sonra görevde yükselme sınavı açılmadığı için, terfilerde kendilerine uygun, yandaş, iktidarcı sendikalara yakın olanları başmüdür, başmüdür yardımcısı olarak atıyorlar. PTT’de kurumsal olarak çöküş var. Bir kişinin yapacağı iş ağırlaşıyor ve angarya işler çoğalıyor. İşçilerden, tebligat, kargo ve gönderi dağıtımıyla ilgili tepkiler geliyor. 80, 100, 120 gönderi şeklinde dayatmalar vardı. PTT, iştirakçi şirketler üzerinden taşeron elemanlar alıyor ve 120, 180 gibi rakamlarda gönderi dağıtımı dayatıyor. Bu kişiler, iş güvencesi olmadığından işlerini kaybetmemek için seslerini çıkaramıyorlar” dedi.
İdari Hizmet Sözleşmelilere (İHS) kadro verilmesi adına Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na yazılar yazdıklarını anlatan Balcan, ancak sorunun çözülmediğini ve yasak olmasına rağmen, İHS’lilerin güvencesiz ve hafta sonu çalıştırılmaya devam ettiğini belirtti.
‘PTT SUÇ İŞLİYOR’
Kanuna göre, tebligat dağıtma görevinin sadece kamu görevlisine yaptırılması gerekliliğiyle ilgili defalarca dava açtıklarını ve kazandıklarını ifade eden Balcan, “PTT’nin taşeron firma eliyle tebligat dağıtmaması gerekirken, bu durum devam ediyor. Adalet Bakanlığından, barolara kadar her yere yazılar yazdık ancak PTT suç işlemeye devam ediyor” şeklinde konuştu.
HAK ARAYANLARA SÜRGÜN
Haklarını arayan işçilerin hedef alındığını belirten Balcan, “4688 sayılı kanundan yani Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’ndan doğan haklarını koruyan temsilcilerimiz, merkez ve şube denetleme kurulu üyelerimiz hukuksuz uygulamalara karşı çıkıyorlar. Seslerini yükseltenler, PTT Genel Müdürlüğü tarafından, ailelerinden kilometrelerce uzaklara gönderiliyor ve sendikal faaliyet yürütmelerinin önünde engel oluşturuluyor. İş kanununa, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmelerine göre bu yapılanlar suç. Liyakatle çalışan çok sayıda arkadaşımız bulunduğu yerden uzak şehirlere sürgün edildi. Farklı şehirlere gönderilmelerinin yanı sıra il içinde de yerleri değiştirilen temsilcilerimiz var. PTT usulsüz işler yaparken, bizim bu konulardan uzaklaşıp, sendikal sürgünlerle ve suçlamalarla onlara karşı politika geliştirmemizi istiyorlar, bilinçli yaptıklarını biliyoruz. Yaptığımız diplomasi sonucunda, ‘Davanızı açın, sizin kurumsal işleyişinize karışamayız’ deniliyor. Burada organize bir kötülük var” ifadelerini kullandı.
KİŞİLER DENETLENMELİ
Yapılan usulsüzlüklerle ilgili sürekli başmüfettiş talebinde bulundukları bilgisini paylaşan Balcan, “Görevlendirilen kişiler, şeffaflığa ve hukuksuz uygulamalara son vermek için mi, yoksa sisteme yamanmak isteyen, liyakatsiz kişiler mi?” diye sordu. Sendika temsilcisi gibi davranan bir kontrolörün üç farklı kente gittiğini belirten Balcan, “Bu kişi, görüş aldığı kişilere yandaş ve sarı sendikaya üye olmaları konusunda telkinde bulunuyor. Birlik Haber-Sen il temsilcisi ile birlikte işyerlerini geziyor. Bir müfettişin ya da kontrolörün sendika temsilcisiyle gezmesi 4688 Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu’na göre suçtur. Bizim bunu dile getirmemiz bile abesle iştigaldir. Kısaca, denetleme yapan kişilerin denetlenmesi gerekiyor” diye belirtti.
SİYASİ KANALLARLA UNVAN
Başmüdür, müdür yardımcısı gibi kişiler siyasi kanallarla unvan almaya çalıştığını belirten Balcan, bu kişilerin vekaleten işleri yürüttüğünü söyledi. Balcan, devamında şöyle konuştu: “Kimin liyakatsiz geldiği, hangi yolsuzluğu yaptığı, PTT’nin nasıl zarar ettirildiği, genel müdür yardımcılarının birbirlerini kovarken nasıl 36 kat maaş aldıkları, kişisel harcamaları ile ilgili tüm dijital dokümanlar elimizde var. Gün gelecek herkes hukuk önünde hesap verecek.”
AKP döneminde bazı araçlarla kurumlara girmiş olan taşeron işçilere seslenen Balcan, “Birleşik mücadeleyle kurtuluş olacağı, yapılan haksızlıkların bir gün herkese yapılabileceğini ve birleşe birleşe kazanılabileceğini söylüyoruz” dedi.
İKİ KOLDAN YÜRÜYÜŞ
Yaşananların bütünüyle siyasal iktidarla ilişkili olduğunu vurgulayan Balcan, otoriterleşme, tek adam rejimi ve katı uygulamaların, tüm kurumlarda da yetkileri kendinde toplayan bir sistem oluşturduğunu ifade etti. Sistemin, AKP-MHP iktidarının ülkede yaşattığı çürümeyle ilgili olduğunun altını çizen Balcan, “Sürgünlere karşı, PTT ve Çalışma Bakanlığı Başmüdürlükleri önünde basın açıklamaları yapacağız, oturma eylemleri gerçekleştireceğiz. Türkiye'nin iki tarafından yürüyüş başlatacağız. 7-9 Eylül’de bir kolu Batman’dan diğeri İstanbul’dan olmak üzere Ankara’ya yürüyüş gerçekleştireceğiz. Tüm arkadaşlarımıza güvenli iş sağlanana kadar, parçalı istihdam modeli ortadan kaldırılana kadar, İHS’liler kadroya alınana ve taşeron çalışanların iş güvencesinin sağlanana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.