ANKARA - Aile Hekimliği Sözleşmesi ve Ödeme Yönetmeliği’ndeki değişikliğe dair açıklamaya yapan SES, “Birincil görevi koruyucu sağlık hizmeti olan ASM’lere de daha fazla muayene yapma baskısı getirecektir. Bu uygulamanın kabul edilebilir yanı yoktur” dedi.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla yayımlanan “Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Daire Yönetmelik” Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında duyuruldu. Yayımlanan yönetmeliğe göre, herhangi bir ihtar puanı almamış olan sözleşmeli aile hekimlerine tavan ücretin yüzde 42'si oranından teşvik ödemesi yapılacak. Ancak bu ödeme 1-10 arası ihtar puanı alanlara bir ay, 11-20 arası ihtar puanı alanlara iki ay, 21 ve üzeri ihtar puanı alanlara ise üç ay süreyle yapılmayacak. Öte yandan aile hekimliği birimince yapılan günlük muayene sayısının; 41-50 arasında olması halinde tavan ücretin yüzde 10'u, 51-60 arasında olması halinde tavan ücretin yüzde 21'i, 61-75 arasında olması halinde tavan ücretin yüzde 31'i, 76 ve üzeri olması halinde tavan ücretin yüzde 42'si oranında teşvik ödemesi yapılacak.
TEŞVİK ÖDEMESİ
Teşvik ödemesi kapsamında, aile sağlığı çalışanlarına herhangi bir ihtar puanı almamış olmaları halinde, tavan ücretin yüzde 3'ü oranında ödeme yapılacak. Aile hekimliği birimince yapılan günlük muayene sayısının; 40-60 arasında olması halinde tavan ücretin yüzde 1,5'i, 61 ve üzeri olması halinde tavan ücretin yüzde 3'ü oranında teşvik ödemesi yapılacak.
Aile Hekimliği Sözleşmesi ve Ödeme Yönetmeliği’ndeki değişikliğe dair Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) yazılı açıklama yaptı.
AYM HATIRLATMASI
Aile hekimlerine “destek ödemesi” adı altında yeni bir ödeme kalemi getirildiği vurgulanan açıklamada, “Halk sağlığının geliştirilmesi amaçlanarak tavan ücretinin yüzde 42 si oranında ödeme yapılacağı belirtilmiştir. Dolayısıyla kısmi bir iyileştirme yapılmıştır. Ancak ihtar puanında belirtilen hususlar ile ilgili yönetmelikle düzenleme yapılamayacağına dair AYM kararına rağmen, bu ödeme yapılırken ihtar puan cetvelinde belirtilen ihtar puanı alanlara bir aydan üç aya kadar destek ödemesi yapılmayacağı hükmü getirilerek adeta bir fiile iki ceza mantığı işletilmiştir. Bu durum yargıya taşınacaktır” denildi.
‘KÖLELİK KOŞULLARINDA ÇALIŞMA’
Ek ödemede olduğu gibi daha fazla çalışma karşılığı ilave ücret getirildiği hatırlatılan açıklamada, “Günlük muayene sayısının 40’ın üzerine çıkması halinde tavan ücretin yüzde 10’u ile yüzde 42’si arasında teşvik ödemesi getirilmektedir. Böylece ne kadar çok hasta muayene edilirse o kadar çok ücret anlayışı getirilerek koruyucu sağlık hizmetlerinin yerine getirilmesinde zaman sorunu yaratmış olacaktır. Bu durum halk sağlığının geliştirilmesi anlayışına ve yönetmeliğin amacıyla da tezat oluşturduğu gibi birincil görevi koruyucu sağlık hizmeti olan ASM’lere de daha fazla muayene yapma baskısı getirecektir. Aile hekimliklerinde gelirler biraz artsın diye muayene edilecek kişi sayısı 61 veya 76 hasta üstüne çıkarılmaya çalışacak ve mesai saatlerinin de uzamasına neden olacaktır. Bu durum sağlık hizmetlerinin niteliğini düşüreceği gibi kölelik koşullarında çalışmayı arttıracaktır. Halkın ve sağlık emekçilerinin sağlığını hiçe sayan bu uygulamanın kabul edilebilir yanı yoktur” diye belirtildi.
‘İNSANCA YAŞAM KOŞULU İSTİYORUZ’
“SES olarak döner sermaye ve ek ödemeye, ‘teşvik’e dayalı ödeme sistemi yerine tek kalemde, emekliliğe yansıyacak, insanca yaşamamıza yetecek, yoksulluk sınırı ve OECD ortalamaları düzeyinde bir ücret istemekteyiz” denilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı: “Ücret rejiminin gelir getirip getirmemeye, performansa, teşvike, katsayılara bağlanması, meslek gruplarının kendileri arasında ve diğer meslekler arasında gelir farkı yaratılması sağlık sisteminin sorunlarını çözmek yerine daha ciddi sorunlara yol açmaktadır ki son zamanda yapılan düzenlemeler kısa sürede sahada yarattığı sorunlar nedeniyle yeniden revize edilmektedir. SES olarak çalışırken ve emeklilikte insanca yaşamaya yetecek ücret mücadelemizden hiçbir koşulda vazgeçmiyoruz. Bu konudaki temel taleplerimizi hayata geçirinceye kadar hukuk mücadelesi ve sendikal mücadeleyi sağlık emek ve meslek örgütleriyle birlikte ayrışmadan, dayanışmayla sürdürmeye devam edeceğiz.”