URFA - Ateşkes süresinin bitimine saatler kaldı. QSD bölgedeki tüm gücünü çekerken, Türkiye paramiliter gücü olan “SMO” unsurlarını bölgeye sevk ediyor. Anlaşmanın görünmeyen tarafı QSD, "Silahsız, askersiz, BM denetiminde bölge" derken, Türk tarafı 13 askeri gözlem noktası istiyor.
Türkiye, Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük başlattığı saldırıyı, bugün saat 22.00'de sona erecek olan ateşkese rağmen ihlal ediyor. 10'uncu günün sonunda Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile Türkiye arasında varılan ateşkese Suriye Demokratik Güçleri (QSD) Serêkaniyê kent merkezinde çekilerek uyarken, TSK ve paramiliter güçleri SMO, 4 gündür Urfa merkezinden Ceylanpınar ve Akçakale sınırına yoğunca askeri sevkiyat yapılıyor.
SAĞLIK TSK VE SMO'YA TAHSİS EDİLDİ
Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırılar başlamadan 3 ay önce hem Urfa merkezde hem de ilçelerde bulunan devlet hastaneleri ve araştırma hastanelerinde hazırlıklar yapıldı. Savaşın başlamasıyla birlikte hazırlanan hastanelerin bir kısmı askeri amaçla kullanılmaya başlandı. Yaralanan SMO mensupları ve askerler bu hastanelerde tedavi ettiriliyor. SMO üyeleri ve askerler için ayrılan bölümlere belirlenen sağlık çalışanların dışında hiçbir sağlık çalışanı alınmıyor. Ceylanpınar Devlet Hastanesi sivillere tamamen kapatılırken, Akçakale Devlet Hastanesi'nin yüzde 70’i sivillere kapatıldı. Kentte halen yoğun ambulans hareketliliği devam ediyor.
OKULLAR KIŞLA
Savaşın başlamasıyla Ceylanpınar ve Akçakale ilçelerinde bulunan okulların tamamı, Suruç ve Birecik sınırında bulunun okulların tümünde eğitime ara verildi. Kapatılan okullar, SMO mensupları ve askerler için koğuş şekline getirdi. Bazı okullar ise AFAD, Kızılay, UMKE ekiplerine tahsil edildi. Öğretmenler ise kenti terk etti.
İLÇELER BOŞALTILDI
Bu sürede Ceylanpınar ile Akçakale'de yaşayan yurttaşların yüzde 90’ı evlerini terk etti. Ceylanpınar ilçesinde yaşayan yurttaşların bir kısmı Viranşehir, Urfa merkez ve Mardin’in Kızıltepe ilçesine göç etmek zorunda kalırken, Akçakale ilçesinde yaşayan yurttaşlar ise Urfa merkez, Harran ve ilçeye yakın kurulan mülteci kamplarına yerleşmek zorunda kaldı. Suruç ve Birecik ilçelerinde ise sınıra yakın 41 köy zorla boşaltılmak isteniyor.
8 ÖLÜ 100 YARALI
Savaşın en yoğun hissedildiği ilçeler olan Akçakale, Ceylanpınar, Suruç ve Birecik ilçelerine nerden atıldığı kesinleşmeyen yüzlerce top mermisi düştü. Düşen top mermilerinden kaynaklı Akçakale’de 2 kişi ölürken, 21 kişi yaralandı. Ceylanpınar’da 3 kişi öldü, 70 kişi yaralandı. Suruç ilçesinde de 3 kişi yaşamını yitirdi. Birecik ilçesinde ise 10 kişi yaralındı.
KAYIPLAR GİZLENİYOR
Savaşın başlamasıyla Urfa’ya yüzlerce yaralı SMO mensubu ile asker getirildi. Hastanelerde tedavi altına alınan yarılar ile ilgili bilginin dışarıya sızdırılmaması için sağlık çalışanlarına baskı yapıldı. Hastane morglarının ise SMO mensuplarıyla dolduğu belirtildi. Güvenlik gerekçesiyle isimlerini açıklamayan sağlık çalışanları, hastanelerin morglarında yer kalmadığı için ilçe belediyelere ait soğuk hava depolarının ölülerin götürüldüğü yerlere eklendiğini belirtti. Urfa’ya İstanbul, Mersin, Ankara, Adana, Eskişehir, Kırşehir, Konya, Anakara, Antep ve Eskişehir gibi illerden yüzlerce ambulans sevk edilirken, ambulanslarla birlikte yüzlerce cenaze nakil aracı da sınır ilçelerine getirildi. En son AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan tarafından savaş boyunca 4 asker ve 74 SMO mensubunun öldüğü açıklandı. Ancak Gap Havaalanı'ndan çok sayıda cenaze ülkenin farklı kentlerine gönderildi.
SEVİKAYATLAR DEVAM EDİYOR
10 gün süren sert çatışmaların ardından ABD ile Türkiye arasında varılan ateşkesin ardından sınır hattına sevkiyatların devam ettiği görülürken, özellikle Serekaniye bölgesinden de saldırı haberleri gelmeye devam ediyor. Sevkiyatların büyük kısmının Ceylanpınar ile Akçakale yolu arasında kalan TİGEM arazisine yapıldığı görülürken, halen bu bölgeye sevkiyatların sürdüğü, aynı şekilde bu bölgeden alınan SMO mensuplarının da Mardin Nüsaybin sınırına taşındığı belirtiliyor.
KISMİ DÖNÜŞLER OLUYOR
Varılan ateşkesin ardından çatışmalarda kısmi durulma olurken, savaşla birlikte Ceylanpınar ve Akçakale’den göç eden sivil halk, geri dönüş konusunda temkinli ve halen yurttaşların büyük kısmı ilçelerin dışında kalıyor. Sınır ilçelerinde alınan olağanüstü güvenlik önlemleri devam ederken, valilik tarafından akredite edilmeyen gazetecilerin ilçelere girişi halen engelleniyor.
NE OLACAK?
Sınırda tüm bunlar yaşanırken, ABD ile Türkiye'nin vardığı 120 saatlik ateşkes mutabakatı da son saatlerine giriyor. Her ne kadar 13 maddelik bir mutabakat metni açıklansa da, Girê Spî ile Serêkaniyê arasının kimin denetiminde olacağı, bölgeyi tamamen boşaltan halkın geri dönüp dönmeyeceği netleşmiş değil. Ancak bu karanlık noktalara rağmen gerek Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerklik Yönetimi gerekse de QSD yöneticilerinin yaptıkları açıklamalar, anlaşmanın tarafı olan ABD'nin söylemleriyle örtüşüyor. Yöneticiler TSK'nin ve QSD'nin bölgeden çekilmesi gerektiğini, askersiz ve silahsız bir bölge olması gerektiğini, halkın dönmesi gerektiğini, bölgenin Birleşmiş Milletler (BM) denetiminde olması ve ABD'nin bölgenin hava sahasını kontrol etmesi gerektiğini açıklıyor. Aynı söylemler anlaşmanın görünmeyen tarafı olan QSD komutanları tarafından da tekrarlanırken, QSD adına masada oturan ABD'li yöneticiler de benzer cümleler kuruyor.