MİNBİC – Suriye iç savaşında önce ÖSO, ardından da DAİŞ tarafından işgal edilen Minbic, halkın çağrıları üzerine 15 Ağustos 2016’da Minbic Askeri Meclisi tarafından kurtarıldı. Aradan geçen 2 yılda DAİŞ’in izleri silinirken, halklar birarada yaşamı örgütleme çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.
Suriye iç savaşında büyük acılar yaşayan kentlerden biri olan Minbic, DAİŞ’ten kurtarılmasının 2’nci yıldönümüne hazırlanıyor. Tarihi 5 bin yıla uzanan kent; Roma, Sasani, Memlük, Makedon, Abbasi, Fatimi, Eyyübi, Moğol, Osmanlı ve Fransızlar tarafından işgal edilse de çok kültürlülüğünü bugüne taşımış. Fırat Nehri üzerinde stratejik bir konumda bulunan Minbic, en son 2011 yılında başlayan Suriye iç savaşıyla beraber yeniden yıkım, talan ve yok edilme ile karşı karşıya kaldı. Önce Özgür Suriye Ordusu (ÖSO), ardından da DAİŞ’in işgaline giren kent, 1 Haziran 2016’da Minbiç Askeri Meclisi tarafından başlatılan operasyon neticesinde 15 Ağustos 2016’da kurtarıldı.
ÖNCE ÖSO SONRA DAİŞ
Savaşın başlamasından sonra 2012’de ÖSO çatısı altında toplanan selefi gruplar tarafından ele geçirilen Minbic, 2 yıl boyunca bu grupların kontrolünde kaldı. Aynı zamanda hemen kuzeyindeki Cerablus’u da alan ve Karkamış Sınırı Kapısı’na hakim olan ÖSO, Türkiye’nin ÖSO ve selefi gruplara verdiği destekten de nasibini fazlasıyla aldı. Minbiç, hem Rakka’ya hem de Halep’e açılan kapı olduğu için sahadaki birçok gücün de dikkatini çekti.
EN ÖNEMLİ İKİ SINIR KAPISINDAN TAM DESTEK!
Bu durum, 2013’ün sonlarında Irak’tan Suriye’ye hat çizdirtilen ve Suriye’de taraf olan birçok gücün desteği ile sahaya sürülen DAİŞ’in iştahını kabarttı. Rakka’yı ele geçirmesi ardından DAİŞ; adım adım bölgedeki kentleri de kontrolü altına almaya başladı. Arkasındaki güç, elindeki teknik ve gelişmiş silahlarla Rakka’nın doğusundaki Girê Spî, batısındaki Minbic ve Cerablus’u da işgal ederek, Türkiye sınırındaki iki önemli kapıya ulaştı. DAİŞ, özellikle lojistik ve eleman ihtiyacını bu iki kent üzerinden sağladı. Birçok ülkeden DAİŞ’e katılanlar geldikleri Türkiye’de, Karkamış Sınır Kapısı’ndan Minbic’e, Akçakale Sınır Kapısı’ndan da Rakka’ya geçiş yaptı. Lojistik ihtiyaçlar da bu iki sınır kapısından söz konusu merkezlere aktarıldı.
KENT MOZAİĞİNE BÜYÜK DARBE VURULDU
DAİŞ ele geçirdiği Minbic’te sadece yabancı elemanlarını eğitmedi, ayın zamanda kentin mozaiğine de büyük darbe vurdu. Ermeni, Türkmen, Çerkez, Çeçen, Arap ve Kürtlerin yaşadığı kentte büyük katliamlar gerçekleştiren DAİŞ, meydan ve pazar yerlerinde infazlar gerçekleştirerek halkı sindirmeye çalıştı. Fırsatını bulan Minbicliler ya savaşın daha az hissedildiği Kuzey Suriye’nin farklı kentlerine ya da Türkiye’nin İstanbul, Antep, Urfa ve Kilis gibi kentlerine göç etmek zorunda kaldı.
KOBANÊ’DEN SONRA MİNBİCLİLER ÇAĞRIDA BULUNDU
Kobanê’de büyük kırılma yaşayan DAİŞ’e karşı Minbicliler de itirazlarını yüksek sesle haykırmaya başladı ve Kobanê’nin özgürleştirilmesinde yer alan El Fırat, Şemsi Şimal ve daha birçok grup, Minbiç Askeri Meclisi çatısı altında bir araya gelerek, Minbiç halkının çağrısına yanıt verdi.
Minbic Askeri Meclisi, 1 Haziran 2016’da Minbic’in özgürleştirilmesi için operasyon başlattı. 73 gün süren şiddetli çatışmalardan sonra Minbic DAİŞ’ten alındı. Demokratik Suriye Güçleri (QSD) ve koalisyon güçlerinin de destek verdiği operasyonda kent DAİŞ’ten tamamen temizlendi. Kentten göç edenler de zaman içinde topraklarına dönmeye başladı.
EBU LEYLA VE EBU EMCED’İ TANIMAYAN YOK
Geçen 2 yılın ardından hala göç etmiş kent sakinlerinin dönüşleri devam ediyor. Operasyon sırasında büyük yıkım yaşayan kentte DAİŞ karanlığının izleri sokak sokak siliniyor. Şiddetli çatışmaların yaşandığı sokak ve caddelerde kentin özgürleştirilmesinde yaşamını yitiren savaşçıların fotoğrafları bulunuyor. Minbic operasyonunda yaşamını yitiren Ebu Leyla ve Minbiç’ten sonra Rakka’nın özgürleştirilmesi operasyonunda yer aldığı sırada yaşamını yitiren Ebu Emced’i tanımayan Minbicli ise neredeyse yok. Kentin en işlek caddelerinde bu iki komutanın büyük fotoğrafları bulunuyor.
HALKLAR BİRARADA YAŞAMI ÖRGÜTLÜYOR
Tüm tehditlere karşı Minbic halkı, Minbic Sivil Meclisi ile birlikte hareket ediyor. Birlikte yaşam projesine uyan halklar, kendilerini yönetebilmek için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Sivil mecliste Araplar ve Kürtler yoğunluktayken, diğer halklar da nüfuslarına göre temsiliyetini buluyor. Yine daha önce derneklerini ve siyasi oluşumlarını oluşturan Türkmenlerin yanı sıra, şimdi de Çerkezler kentin özgürleştirilmesinin yıl dönümünde derneklerinin açılışını yapma hazırlıklarını tamamlamış bulunuyor.
Kentin kurtarılmasının 2’nci yıldönümüne 2 gün kala büyük bir hareketliliğin yaşandığı kentte; sokaklar, caddeler ve mahalleler çok canlı. Herkes kentin özgürleştirilmesinin yıl dönümüne hazırlık yaparken, askeri güçler ise güvenlik önlemini üst düzeye çıkarmış durumda.
MA / Nazım Daştan