ANKARA - Referandum yaklaşırken AKP’nin yürüttüğü siyasete yönelik eleştirisizliğini sürdüren KDP, daha önce AKP’ye verdiği desteği hatırlatarak, bu desteği çekilebileceğini gündemde tutuyor.
Irak Federe Kürdistan Bölgesi’nde yapılacak olan referandum eğer ciddi bir durum değişikliği yaşanmazsa 25 Eylül tarihinde gerçekleştirilecek. Referanduma ilişkin özellikle daha önce Kürt karşıtlığı yürüten devletlerden tepkiler de gelmeye devam ediyor. Bu saatten sonra KDP ve Federe Kürdistan Bölgesi’nin referandumu ertelemesinin zayıf bir ihtimal olduğu belirtilirken, AKP yönetimi de bugün Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısıyla duruma ilişkin tutumunu belirleyecek.
AKP cenahında iki temel ve birbirinden farklı eğilim hâkim. Ağırlıklı eğilim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım tarafından dile getirilen referanduma ilişkin tonu sertleştiren ve “had bildiren” tutum, diğeri de daha zayıf olmasına rağmen “Kürtlerle duygusal kopuşu derinleştirmeyelim, Barzani PKK’ye karşı bizim tek müttefikimiz” görüşlerine dayanan, Barzani açısından “yumuşak”, Kürtler açısından ilkinden farklı olmayan tutum.
Bu tartışma AKP medyasına da sirayet etmiş. Yeni Şafak, Star ve diğer AKP yandaşı gazeteler ile Abdulkadir Selvi gibi yazarları “sert tonu” tercih ederken, Ahmet Taşgetiren, Akif Beki gibi kimi Karar gazetesi yazarları da “PKK’ye karşı Barzani ile ittifakın sürdürülmesi” yönünde eğilimlerini sürdürüyor.
AKP’DE BARZANİ TARTIŞMASI
KDP, AKP’ye yönelik eleştirisizliğini sürdürürken, el altından şimdiye kadar etkileyip “AKP’nin yanında saf tutturduğu Kürt kitlesini” çekme uyarısında bulunuyor. AKP ve KDP ittifakının kolaylaştırıcı rolünü üstlenen Yeni Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (YORSAM) gibi kurumlar AKP’yi itidale çağırırken, “aksine AKP’nin elindeki Kürtleri de kaybedeceği” uyarısında bulunuyor.
Daha önce AKP’de siyaset yürütmüş ve şimdi önemli bir görevde bulunan, “bulunduğu mevki nedeniyle siyasi mülakatlar vermediğini” belirten bir Kürt siyasetçi, MGK’de kimi yaptırım kararlarının alınabileceğini ancak referanduma yönelik “Kürt sempatisinin” görülmesi gerektiğini savundu. Bunu en açık şekilde Star yazarı Ahmet Taşgetiren, Kürtler ile Türkler arasındaki duygusal kopuşa dikkat çekerek dile getirmiş:
‘EVETÇİ KÜRTLER AKP’DEN AYRILIR’
“Duygusal kopuş’ teması öteden beri gündemde olan bir konu... 16 Nisan referandumunda Kürtler'in ‘Evet’ oyu, HDP çizgisi ile ciddi bir ayrışmayı ortaya koydu. Orada Barzani sempatizanları da ‘Evetçi’ idi.
Ya şimdi?
Ben diyorum ki ‘duygusal kopuş’a imkan verilmemeli. Araplarla duygusal kopuş kolay tamir edilmedi. Hala tortular vardır. Türkler – Kürtler, çok daha derin anlamda ‘akraba millet’tir. Ama etnik hesap yumuşak karın haline getirilmek isteniyor.
Dün Yeni Şafak'ta Mehmet Acet yazmış.’ Burada da bir 2019 hesabı var’ diye. Acet, ‘...birileri(nin), AK Parti-MHP ittifakını akılda tutarak Ak Parti gövdesindeki Kürt oylarını yeniden HDP’ye doğru kanalize etmeye çalıştığını’ ifade ediyor.
2019 hesabı... Acaba 16 Nisan'da ‘Evet’ oyu verenlerde bir duygusal kırılma oldu mu? Zaman zaman Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seslendirdiği bir söz var: Sırtımızda yumurta küfesi taşıyoruz, diye. Tam da bu meseledir, diyorum sırtta yumurta küfesi taşınacak iş.”
KDP, AKP İLE YAPTIĞI İTTİFAKLARA SADIKTIR!
Mezopotamya Ajansı’na konuşan Türkiye’deki Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) kurucu başkanı olan Sertaç Bucak da, KDP’nin AKP’ye yönelik eleştirisizliğinin nedenini açık bir şekilde dile getiriyor. “Dış politika günlük gelişmelere göre şekillenmez, MHP gibi partilerin isteğine göre oluşmaz” sözleriyle durumdan AKP’yi sorumlu tutmaya dikkat çeken Bucak, “KDP’nin geçmişte AKP ile ittifakları vardı, çok eleştirmemeye dikkat ediyorsunuz” hatırlatmasına da, “Kürdistan Bölgesel Yönetimi dostluklara ve iyi ilişkilere geçmişte olduğu gibi sadıktır. Bunların bozulmaması için azami dikkat ediyor. Şimdiye kadar Kürdistan Bölgesel Yönetiminden (Türkiye’yi kast ederek) tek bir aleyhte açıklama gelmedi. Ben buna siyaset diyorum” değerlendirmesinde bulundu.
REFERANDUM YAYILACAK!
Bucak, referanduma ilişkin de şu değerlendirmeleri yaptı:
“Referandum kararı Kürdistan’daki siyasi partilerin ve parlamentonun aldığı ve teyit ettiği bir karar. Bu referandum yapılacak. Bu referandum Kürt halkının iradesini temsil ediyor. Onun sonuçlarına herkesin saygılı olmasını istiyoruz.
(İran, Türkiye ve Irak’ın referanduma karşı tutumu) Biz diyorduk ki eski yeniden zuhur etmeyecek ama eskinin yeniden şahlanmasıdır. Bu eski kutsal ittifak Kürtlere karşı yeniden hortladı. Bu yanlış bir politika. Bu anti-Kürt politika geçmişte sonuç vermedi şimdi de sonuç vermeyecek.
(MGK’den ne çıkar) MGK’de önemli olan akılı sonuçlar çıksın. Ne çıkarsa çıksın bu referandumu engellemeyecek. Kürtler zaten bir kopuşu yaşıyor bu kopuşu ve ayrılmayı derinleştirir. Bu Kürdistan bölgesi ve Türkiye arasındaki ilişkilere zarar verebilir. Kürdistan Bölgesel Yönetiminin ve Kürtlerin bütün komşu ülkelerin iyi ilişkiler içerisinde olmasından yanayım. Umarım aşırı bir karar çıkmaz.”
MA / Kenan Kırkaya