HALEP – Bölgesel gerici güçler ile uluslararası aktörlerin oyun sahasına dönüşen Suriye’de barış ve huzurun uzak bir gündem olarak duruyor. Eyn İsa ve İdlib’de düğüm çözülmeden DAİŞ yeniden rejime saldırarak, sahneye çıktı.
Suriye iç savaşının yerel, bölgesel ve uluslararası aktörleri, 2021 yılına da yeni arayışlarla girdi. Türkiye ve ona bağlı Suriye Milli Ordusu (SMO) gruplarının Kuzey ve Doğu Suriye kenti Eyn İsa'ya yönelik saldırıları ve sonrasında yaşananlar, Qamişlo'da asayiş ve Suriye rejimi arasındaki gerginlik, DAİŞ'in Suriye'nin çeşitli yerlerinde saldırılar gerçekleştirmesi ve Fırat'ın batısı olarak bilinen Cerablus'tan İdlib'e kadar yaşananlar Suriye'de her gücün hareketlendiğini gösteriyor. Yer yer yaşanan çatışmalar, siyasi gelişmeler yeni bir sürece işaret ediyor.
EYN İSA'DAN TİL TEMİR'E KADAR
Türkiye ve SMO çatısı altında bir araya getirilen grupların Eyn İsa'ya yönelik saldırıları yeniden Türkiye-Rusya ve Türkiye-ABD ilişkilerini de gündeme getirdi. Türkiye'nin saldırgan pozisyonunu kullanmaya çalışan Rusya, Eyn İsa'nın desteklediği Suriye rejimine devredilmesini talep etti. Rusya, bununla bir kez daha niyetini ortaya koyarken Kuzey ve Doğu Suriye'nin hepsinde Suriye rejiminin tekrar kontrolü sağlamasını istiyor. Eyn İsa'ya yönelik saldırılarda ikili bir siyaset izlemeye çalışan Rusya, hem Türkiye'den hem de Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nden yararlanmayı hedefliyor. Bu tutuma Suriye rejimi de sahip çıkarken, Özerk Yönetim ise Rusya'nın Türkiye'nin saldırıları karşısında Kuzey ve Doğu Suriye'de üstlendiği rolü her hangi bir yerde yerine getirmemesi halinde tüm Kuzey ve Doğu Suriye'den çıkarılacağı mesajını verdi. Eyn İsa ile başlayan gelişmeler yeni bir sürecin kapısı olarak da görülürken, bu durum Til Temir taraflarına da yansımış durumda. Son dönemlerde Türkiye'ye bağlı grupların kente yönelmesi karşısında sessizliğini koruyan Rusya, savaşmadan Suriye rejiminin kontrolü bir kentte daha sağlama arayışında.
QAMİŞLO
Yaşanan gerginliğin daha da artmasına yol açan Rusya, halen Kuzey ve Doğu Suriye'de üstelendiği role dair açık bir tutum sergilemiş değil. Bu saldırıların hemen akabinde ise Qamişlo'daki asayiş güçleri ve Suriye rejimi arasında gerginlikler arttı. Perde arkasında Rusya'nın da çanak tutması ile gerginliğin arttığı kentte, her iki güç de kontrolü sağladığı yerlerde güvenlik düzeyini üst seviyeye çıkardı. Neredeyse dönemsel bir hal alan Qamişlo'daki gerginlik, uzun bir süre de devam edeceğe benziyor. Her ne kadar şimdilerde var olan gerginlik yavaş yavaş dinse de, bu durum yeni yılda Suriye sahasında yaşananlardan bağımsız bir şekilde ele alınmıyor.
DAİŞ HAREKETE GEÇTİ
Kuzey ve Doğu Suriye'de Türkiye'nin saldırıları sonucu yeniden bölge hareketlenirken; Suriye'nin Şam, Dêra Zor ve Hama gibi yerlerinde ise DAİŞ yeniden ortaya çıktı. Söz konusu yerlerde Suriye rejimine bağlı güçlere yönelik saldırılar gerçekleştiren DAİŞ, Suriye ordusuna ağır kayıplar verdirtti. Özellikle Hama kırsalında iki bölge ve yaklaşık 20 köyün kontrolünü yeniden sağlayan DAİŞ, ilerleyişini sürdürünce Rusya'ya ait savaş uçakları devreye girdi. Demokratik Suriye Güçleri'nin (QSD) Suriye sahasında DAİŞ'in elinde bulunan son toprak parçası olan Baxoz'u almasından sonra yer altına çekilen DAİŞ, o günden bu güne ilk kez bu kadar etkili bir şekilde canlandı.
DAİŞ'in yönelimi sahayı yeniden karıştırırken, bu durum uluslararası güçlerin birbirlerine karşı hamleleri olarak da okunuyor. ABD'yi Suriye sahasında zayıflatmak isteyen Rusya, Suriye'nin birçok bölgesinde ABD'de karşıtı hamle yaptı. ABD'nin ise DAİŞ başta olmak üzere selefi ve radikal gruplara verdiği destek ile Rusya'ya cevap verdiği belirtiliyor. DAİŞ'in Suriye rejiminin üzerine gönderilmesi bir anda dikkatleri bölgeye çekerken, Suriye rejimi üzerinden Rusya'nın bölgede sıkıştırılması hedefleniyor.
EL TANF'TAN...
DAİŞ'in özellikle ABD'nin askeri üssünün bulunduğu El Tanf bölgesi üzerinden Suriye rejimine büyük saldırılar gerçekleştirmesi Şam üzerinde de etki yaratıyor. Suriye'nin güneyinde bulunan Humus'a bağlı bölge olan El Tanf, hem Rusya hem İran hem de ABD için stratejik bir önemde duruyor. Buradaki ABD üssü, Ürdün, Irak ve Suriye’nin birleştiği noktada yer alırken, ABD burası üzerinden birçok yeri baskı altında tutabiliyor.
BAB'TAN CERABLUS'A HAREKETLİLİK
Fırat'ın batısı olarak adlandırılan Ezaz, Bab ve Cerablus'ta hareketli. Özellikle Bab'da Türkiye'nin güdümündeki Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) grupları Efrîn'e kaydırılıyor. Grupların hangi amaç ile bu bölgeye götürüldükleri bilinmese de Bab için Rusya'nın Türkiye ile bazı pazarlıklar yürüttüğü dile getiriliyor. Kimileri bu durumu güç değişimi olarak görse de kimileri de bunu ileri ki zaman için bazı operasyonların hazırlıkları olarak görüyor. Türkiye'nin İdlib'e yönelik sevkiyatı da devam ederken, Suriye rejimine bağlı güçler de yer yer Bab etrafına yığınak yapıyor.
TİL RIFAT VE HALEP
Til Rıfat ve çevresinde ÖSO grupları harekete geçip, Efrîn Özgürlük Güçleri'ne (HRE) saldırılar gerçekleştiriyor. TSK'nin katıldığı saldırılarda bölgeye dönük yoğun bombardımanlar yapılıyor. Saldırılar artınca Rusya, İran ve Türkiye karşı karşıya geliyor. Halep'in kapısı olarak görülen Til Rıfat, Rusya, Suriye rejimi ve İran için de önem arz ediyor. Türkiye ve bağlı grupların tekrar bu alana girmesi savaşın yeniden Halep'e sıçraması olarak yorumlanırken, Rusya ve İran bu seçeneğe olumlu bakmıyor. Bu nedenle her üç güç arasında da gergin ve kaotik bir süreç yaşanıyor.
İDLİB
Ayrıca İdlib'te ise Rusya, M4 Uluslararası yol ve etrafının Heyet Tehrir El Şam'ın (HTŞ) başını çektiği gruplardan temizlenmesini isterken, Türkiye halen bu isteği yerine getirmiş değil. Tam aksine bölgeye TSK'ye bağlı güçleri gönderen Türkiye, İdlib'e gönderdiği askeri sevkiyatın büyük bir bölümünü de HTŞ ve diğer gruplara veriyor. İdlib'te önümüzdeki günlerde hareketliliğin artması bekleniyor.
MA / Nazım Daştan