İdlib’de ‘son’ göründü, Efrîn’de ‘sonun’ başlangıcı

img

HABER MERKEZİ - Astana 8'de İdlib için verilen "çatışmasızlık bölgesi" görevi yerine El Nusra ve radikal gruplarla Efrîn'i kuşatma planına geçen Türkiye, rejim ve Rusya'nın tepkisini çekti. Rusya, İdlib'te Türkiye kozlarını tüketmek için Efrîn saldırılarına şimdilik sessiz.

Son günlerde İdlib ve Lazkiye cephelerinde El Nusra'nın öncülük ettiği Heyet Tahrir El Şam (HTŞ) ve muhalif denen grupların Himeymim Askeri Hava Üssü’ne saldırıları ve rejimin İdlib’te bulunan Ebu Dhur Havaalanı’na yönelik operasyonu dengeleri sarstı. Saldırı yapan grupların gücü kimden aldığı ise gün yüzüne çıktıkça Türkiye'nin bölge hesapları tehlikeye düşmeye başladı. Rejime saldırıların arkasında Türkiye'nin olduğu ifade edilirken, Rus yetkilileri "Bu saldırıların arkasında Suriye'ye giren güçler var" açıklaması yaparak, Türkiye'yi işaret etti. Önceden El Nusra ve DAİŞ’le ilişkileri yüzünden ABD öncülüğündeki koalisyonla ilişkileri tükenen Türkiye, son Himeymim saldırılarıyla da Rusya’yla ilişkilerini gerdi.   
 
İDLİB'TE ÇELİŞKİLER 
 
HTŞ'nin İdlib ve Hama çevresinde rejimle çatışmaları, hem HTŞ hem de İdlib kırsalında sorumlar doğurdu. HTŞ savaş cephelerinden çekilince direnen Ehrar El Şam, HTŞ'yi suçlu ilan ederek gruplara seferberlik çağrısı yaptı. Bunun üzerine El Nusra’nın başını çektiği HTŞ, iki yöntemle egemenliğini sürdürmek istiyor. Birincisi, kaçanların tutuklanacağı yönünde açıklama yaparak İdlib'ten rejim ve Kürt bölgelerine göçü engellemek; ikincisi ise bölge aşiretlerini rejime karşı savaştırarak güç devşirmek istiyor. Buna karşı açıklama yapan aşiretler, HTŞ'nin savaş cephelerinden kaçışını kınadı.
 
SAHADA SALDIRI VAR
 
Bu gelişmelerin yanı sıra Türkiye'nin Reyhanlı ilçesi sınır karakolundan 13 Ocak günü Karaba köyünü obüs toplarıyla vurduğu belirtildi. Karşılık veren YPG güçlerinin karakolu tahrip ettiği aktarıldı. Yine sahadan kaynakların verdiği bilgilere göre, TSK, girdiği Atme kasabasından Cindirêse ilçesinin Hemamê, Dêr Balut ve Celemê köylerini, Darit İze ile Şêx Aqil tepesinden Şêrava ilçesinin Basufanê, İska ve Birc Silêman köylerini aynı tarihte bombaladı. 
 
RUSYA'NIN İDLİB OYUNU
 
HTŞ'nin savaşmadan 13 Ocak günü Doğu İdlib'teki Cebel Has bölgesinde kalan 250 köyü rejime bıraktığı belirtiliyor. Bu çekilme, Rusya eliyle yapılan rejim-Türkiye anlaşmasına dayandırılıyor. Rusya'nın Türkiye'yi Efrîn politikalarıyla oyalayarak, İdlib'i en az kayıpla rejime vermek istediği ve Türkiye'nin Suriye topraklarında elinde koz olarak kullandığı radikal grupları tasfiye ederek, Türkiye'nin kozlarını tüketmek istediği belirtiliyor. TSK'nin Efrîn'e lokal saldırılarının altında bu anlaşmanın yattığı kaydediliyor. Ancak Rusya'nın rejim hakimiyetinden sonra hiçbir kozu kalmayan Türkiye ile ilişkilerini yeniden masaya yatıracağı ifade ediliyor. 
 
KÜRTLERDEN GÜÇ OLUŞTURMA ARAYIŞI 
 
Öte yandan Türkiye Şehba'daki Kürt aşiretlerini örgütleyerek, Kuzey Suriye güçlerini etkisizleştirmek istiyor. Bu çerçevede önceden de Kürt güçlerine karşı savaşmış Hisacik, Hasîn ve Til Mediq köylülerinden bir askeri güç oluşturdu. Bu güçle Demokratik Suriye Güçleri (QSD) çatısı altında yer alan YPG ve Ceyş El Suwar'a alternatif oluşturulmayı amaçlıyor. Oluşturulan söz konusu Kürt gücüyle de uluslararası sahada iş yapmayı düşünüyor. Özelikle Qibesîn köyü üzerinde tehdit oluşturmak ve gençlerini “Efrîn ile Minbic'e silah taşıyorlar” adı altında baskı altına alıp bu güce katmak istiyorlar. 
 
ŞEHBA'YI TÜRK TOPRAĞI KABUL EDİYOR 
 
Türkiye, önceden girdiği Ezaz, Cerablus, Bab üçgeninde oluşturduğu Ulusal Ordu (El Ceyş El Wetanî) ile Kuzey Suriye güçleri arasında çatışma yaşanmasını istemiyor. Artık kendi toprakları olarak kabul ettiği bu bölgeleri "sivil alan" olarak gösterebilmesinin yolunu çatışmasızlıkta görüyor. Bu sebeple bölgede daha çok istihbari çalışmalar ve suikast eylemleriyle sonuç almak istiyor. İstihbari gruplar eliyle Minbic ve Efrîn'de çalışma yürüten Türkiye, bağlı gruplarla top atışları üzerinden bölgeyi “rahatsız” etmek istiyor. 
   
FIRAT SINIRINDA HAREKETLİLİK  
 
Fırat Kalkanı grupları da Kobanê batısındaki Cerablus'un Fırat Nehri kenarında hareketliliğini artırdı. Özelikle Zormixar, Eto, Şêxler, Boraz ve Girê Ebrê köyleri karşısında hareketlenen gruplar, 29 Aralık 2017 tarihinde yayınladıkları bildiriyle Cerablusluların 17.00-06.00 saatleri arasında Fırat Nehri kenarına yaklaşmasını yasakladı. Grupların YPG kontrolündeki köylere sızma yapma ve savaşçıları kaçırtma arayışında olduğu belirtiliyor. Türkiye'nin Endiwer, Serêkaniyê ve Girê Spî'den Kobanê batısındaki Fırat'a kadar sınıra konumlandırdığı mobese kameraları ve dronelerle Rojava'yı sürekli gözetlediği ifade ediliyor. Bununla da Türkiye'nin yollardan geçen araçların içindekileri dahi takip ederek suikast hazırlığı yaptığı belirtiliyor.
 
AKP iktidarının diğer bir planı da, Neçirvan Barzani eliyle Irak, Suriye ve Türkiye Kürt coğrafyasının kesiştiği üçgende bulunan Endîwerê’de "güvenli bölge" ilan ettirerek, bölgeyi insansızlaştırmak. Böylelikle bölgenin geçişe kapatılması ve geçişler esnasında bombalanması amaçlanıyor.  
 
MA / Erdoğan Altan