Özsoy: Suriye’de Türkiye’yi zor günler bekliyor

img

ANKARA - AKP'nin Suriye’de sıkıştığını kaydeden HDP’li Hişyar Özsoy, “Yaptığı yıkıcı rolde ısrar ederse artık Türkiye’yi daha zor günler bekliyor olacak” dedi.

AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan son yapılan Kabine toplantısı ardından Kuzey Doğu Suriye’ye yönelik operasyon sinyali verdi. Erdoğan ardından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da dün yaptığı açıklamada “Kendi göbeğimizi kendimiz keseriz” sözleriyle Kuzey Doğu Suriye’ye yönelik kısa vadede operasyon ihtimalini artırdı.
 
İktidar tarafından yeniden ortaya atılan sınır ötesi operasyona dair açıklamalara Milli Savunma Bakanı (MSB) Hulusi Akar da dahil oldu. Akar, “Hak ve menfaatlerimizi korumak ve kollamak için yapılması gereken ne varsa, yeri ve zamanı geldiğinde aynı şekilde yapılacak” dedi. Erdoğan'ın Soçi’de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı görüşme ardından bu açıklamaların gelmesi de dikkat çekti. İktidarın, Suriye’de ABD ve Rusya’nın bir mutabakat ve diyaloğu olduğu yönündeki yansımalardan rahatsız olduğu belirtildi. 
 
‘CAN HAVLİYLE RUSYA’YA GİTTİ’
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Dış İlişkiler Eşsözcüsü Hişyar Özsoy, Türkiye’nin Suriye’de içinde bulunduğu durumu değerlendirdi. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Soçi’den biraz daha zaman kazanarak döndüğüne dikkati çeken Özsoy, “İdlib’de hem Rusya hem de Suriye tarafından ciddi saldırılar söz konusu” dedi. 
 
Erdoğan ziyareti sırasında Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un, Türkiye’nin taahhütlerine bağlı kalması konusunda ısrarcı olacaklarını söylediğini hatırlatan Özsoy, “Anlayabildiğimiz kadarıyla Türkiye’nin Rusya’ya bazı sözler verdiği ve yerine getirmediğidir. Son dönemde Efrîn dahil Türkiye’nin işgali olan bölgelere birçok askeri yönelim var. Hem Rusya hem de Suriye güçleri tarafından. Birazda can havliyle oraya gidip, zaman kazanmaya çalıştılar. Perdeleme olarak doğalgaz, ticaret için gidildiği söylendi. Fakat dikkat ederseniz Erdoğan tek başına görüştü ve heyetleri dahi görüşmelere almadı. Tek başına yaptığı görüşmelerde ne tür pazarlıklar yapıldığını bilmiyoruz. Belli ki en yakınlarına dahi güvenmeyecek durumda” şeklinde konuştu.
 
ABD - RUSYA ARASINDA MUTABAKAT 
 
İdlib konusunda Suriye’de ciddi gelişmeler olduğunu ve Suriye’de savaşın sona erdirilmesi için ABD ve Rusya arasında mutabakata doğru gidildiğine ilişkin yansımaların altını çizen Özsoy, “Türkiye, bu savaşı uzatan, çelişkileri derinleştiren politikalarına karşı ABD ve Rusya’yı yakın dönemde karşısında bulabilir. Suriyeli yetkililer, Türkiye’nin artık bölgeden çıkması için yüksek sesle konuşmaya başladı. Suriye'de büyük güçler arasında bir mutabakat oluşuyor gibi. Bu da Türkiye’nin hareket alanını önemli oranda geriletmiş durumda” diye konuştu.
 
‘İDLİB’DE SIKIŞTI’
 
Şam yönetiminin Arap ülkeleriyle de sorunlarını çözmeye doğru ilerlediğini aktaran Özsoy, Türkiye’nin sürdürülemez bir politikasının İdlib’te sıkıştığını kaydetti. Türkiye’nin Suriye’de geldiği noktanın “sıfır elde var sıfır değil sıfırın altı" olduğunu söyleyen Özsoy, birçok sorunun Türkiye’nin kucağında olmasına karşın Erdoğan’ın çıkmak yerine Suriye’de kalmayı zorladığını belirtti. Özsoy, şöyle konuştu: “Şu aşamada çok ihtimal dahilinde. Uluslararası güçler ve Suriye, yavaş yavaş Türkiye’nin Suriye’yi terk etmesi gerektiğini söylerken, bir el yükseltme hamlesi olarak da okunabilir. Reelde böyle bir operasyonun karşılığı görülmüyor. Erdoğan’ın ve Türkiye’nin son 5-6 yıl içerisindeki dış politikasının bir karakteristiği var. Ortalığı karıştırma, biraz tansiyon yükseltme durumu var. Bu resmen ilgi isteyen çocuk psikolojisidir. Doğu Akdeniz’de ilgi istiyor, dışlanmak istemiyor. Dolayısıyla gemileri orada dolaştırıyor. Amerika ile ilişki kurmaya çalışıyor. Biraz tonu yükseltiyor, gerilimi arttırmaya çalışıyor. Bu şekilde dikkat çekmeye çekiyor."
 
'NATO DESTEĞİ YOK'
 
Türkiye’nin son 10 yıldır Suriye’de ABD ve Rusya’nın çelişkilerinden faydalanarak, bir politika izlediğini anımsatan Özsoy, şunları söyledi: “Bir NATO üyesi olarak Türkiye’nin bu taktik girişimi, hem NATO hem de Amerika ile ilişkilerini zedelemiş durumda. Erdoğan ile bunun düzeleceğine dair bir kanaat yok. Yakın zamanda Lizbon’da NATO Parlamentosu oturumlarındaydık. NATO Genel Sekreteri de oradaydı. Türkiye delegasyonu İdlib’de mülteciler ve Rusya’yı dengelemek için orada bulunduklarını belirtti. Ancak öyle arkalarında heyecanlı bir NATO desteği yok. Suriye müdahaleleri döneminde NATO güçleriyle de dönem dönem karşı karşıya geldiler. Dolayısıyla Erdoğan için daralan bir Suriye zemini söz konusu. Mantıklı ve akıllıysa nerden dönerse kardır mantığıyla hareket etmeli. Suriye’de yeni bir siyasal denklem kurulurken, belki yapıcı bir rol oynamaya çalışır. Ancak şu ana kadar yaptığı yıkıcı rolde ısrar ederse artık Türkiye’yi daha zor günler bekliyor olacak.”
 
MA / Berivan Altan