261 cenazenin kaldırıma gömülmesi Oktay'a soruldu 2020-05-19 12:16:56   ANKARA - 261 cenazenin kaldırım kazılarak üst üste gömülmesini Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a soran HDP Milletvekili Nuran İmir, “Bu vahşeti hangi gerekçelerle açıklamayı planlıyorsunuz?” diye sordu.   Hakların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak Milletvekili Nuran İmir, Garzan Mezarlığı’ndan çıkarılan 261 cenazenin, Kilyos Mezarlığı'ndaki kaldırımın kazılarak, 18 mezarlık için açılan bir alanda üst üste gömülmesini Meclis gündemine taşıdı. Bitlis’in Yukarı Ölek kırsalında bulunan Garzan Mezarlığı’ndan çıkarılan 261 cenazenin, yaklaşık 2 yıl İstanbul Adli Tıp Kurumu’nda (ATK) bekletildiğini hatırlatan İmir, “Garzan mezarlığından 19 Aralık 2017 tarihinde 267 cenaze çıkarılarak, İstanbul ATK’ya götürülmüş. 267 cenazeden sadece 5 tanesi aileleri tarafından teslim alınarak istedikleri yerlere defin edilmişti. 11 cenazenin ise DNA eşleşmesi yapılıp aileleri tarafından alınacaktı. Ancak DNA eşleşmesi yapılan 11 cenaze dahil olmak üzere, toplam 262 cenazenin Mart 2019’da Sarıyer’de bulunan Kilyos Kimsesizler Mezarlığına defin edildiği iddia edilmişti” dedi.    Mezarlıktan çıkarılan cenazeler için 30 ailenin DNA için başvuruda bulunduğu, 11 cenazenin eşleştiği ve ailelerine teslim edilmesi beklendiği anımsatılan önergede, konuyla ilgili Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığı’nın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı gönderdiğinin basına yansıdığı belirtildi.    AJANSIMIZIN ULAŞTIĞI BİLGİLER SORULDU   “261 cenaze kaldırıma defnedildi” başlıklı haberimizin içeriğine yer verilen önergede, şu bilgiler yer aldı: “Fakat 18.05.2020 tarihinde basına yansıyan bilgilere göre, 261 cenazenin Kilyos Mezarlığı’nda aile mezarlıkları için ayrılan parsel ile yol arasında bulunan kaldırıma defnedildiği iddia edilmektedir. Kazılan kaldırımda 18 mezarlık için alan açıldığı ve 1’den 18’e kadar numaralandırılmış dar bir alana 261 cenazenin üst üste defnedildiği bilgisi basına yansımıştır. Cenazelerin gömüldüğü kaldırımın yaklaşık 3 metre derinliğinde kazıldığı ve sol tarafına tuğlalarla duvar örüldüğü; defin yapılan yerin üzerinin 30 santimlik beton bloklar ile kapatılarak, üstünün toprakla, toprağın üstünün de kaldırım taşlarıyla kapatıldığı ve etrafının pislik içinde olduğu iddialar arasındadır.”   Ölü bedene, ölü bedeni gömmeye, taziye kurmaya, yas tutmaya saygının, evrensel bir hak olduğunu vurgulanan önergede, “Ayrıca, dünyanın her yerinde yaşanan çatışmalarda cenazelerin alınıp defnedilmesi ahlaki bir sorumluluktur” ifadesine yer verildi.    ‘HANGİ VİCDANA SIĞMAKTADIR?’   İmir, konuyla ilgili Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'a şu soruları sordu:    * Üç yıl boyunca bekletilen cenazelerden başvuru yapan ailelerin cenazelerinin DNA’ları neden belirlenip teslim edilmemiştir?   * Bu kadar uzun süre cenazeleri bekletmenin amacı nedir?   * Üç yıllık süreç içerisinde bu cenazelerin sahiplerine ulaşmak için bir çalışma yapıldı mı? Yapılmadıysa neden yapılmadı? Yapıldıysa sonuçları nelerdir?   * Cenazelerin mezarlığın yanındaki kaldırıma toplu bir şekilde gömülmesindeki amaç nedir? Bu cenazelerin ailelerinin çoğunun başvurduğu ve DNA’ları eşleştiği halde sahiplerine verilmemesindeki amaç nedir?   * Cenazeleri üst üste yığarak beton yığınları ile üstünü kapatmak hangi hukuka, vicdana ve adalete sığmaktadır? Bu vahşeti hangi gerekçelerle açıklamayı planlıyorsunuz?   * Bunu yapanlar hakkında bir araştırma yapacak mısınız? Bu cenazelerin ailelerine nasıl bir cevap vermeyi planlıyorsunuz?”