Tüzel: Kürtlerin geleceklerini belirleme gibi haklı talepleri var 2019-11-23 09:05:26 İSTANBUL - Kürt halkının eşit haklar ve özgürlük talebinin bugün Kuzey ve Doğu Suriye’ye uzandığı gibi “savaş siyaseti” ile karşılık bulduğunu belirten EMEP Genel Başkan Yardımcısı Levent Tüzel, “Kürtlerin kendi geleceklerini belirleme gibi haklı talepleri var" dedi.   Afrin topraklarına yönelik 20 Ocak 2018'de başlattığı saldırılarını 9 Ekim 2019’da Kuzey ve Doğu Suriye bölgesine yayan Türkiye, ABD ve Rusya ile varılan mutabakatlara rağmen sivillerin yaşamına mal olan saldırılarına son vermiş değil. Son olarak Kobanê yakınlarında SİHA’lar ile gerçekleştirilen saldırılar bir Kürt ailesinin  katledildiği bilgisi Demokratik Suriye Güçleri (QSD) Genel Komutanı Mazlum Abdî tarafından kamuoyu ile paylaşıldı.   Sivillerin hedef alındığı saldırılar üzerine ateşkes garantörleri olan ABD ve Rusya’ya çağrı yapan Abdî, “Türkiye'yi suçlarından sorumlu tutmaya ve sorgulamaya” davet etti.   Türkiye’nin saldırılarını sürdürdüğüm bölgede yaşlanan gelişmeleri Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Levent Tüzel değerlendirdi.   Türkiye devletinin kuruluşundan bu yana Türk-İslam sentezi anlayışıyla yönetildiğini belirten Tüzel, ancak Türk-İslam anlayışının Türkiye'nin gerçekliğine aykırı olduğunu ifade etti. Tüzel, "Çok milliyetli bir coğrafyada yaşadığımız gerçekliği uzun yıllardır inkar edildi, reddedildi. Osmanlı öncesinden başlayan Kürt ulusunun inkarı politikası bu günlere kadar geldi" dedi.    Erdoğan'ın 12 Kasım’da ABD ziyareti sırasında ABD'de söylediği ‘Bizim Kürtlerle sorunumuz yok, terörle sorunumuz var’ sözünü hatırlatan Tüzel, "Meseleyi bir terör başlığı altında topluma ve kamuoyuna sunarak, bu politikanın arkasındaki gerçekleri gizlemeye çalışıyor. Suriye'ye yapılan operasyonlar da gösterdi ki meselenin Kürt halkının varlığına müdahale ve Kürt kazanımlarına saldırı olduğu görüldü" diye konuştu.   'TÜRKİYE ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜ BÜYÜTÜYOR'   Tüzel, bütün dünyanın Ortadoğu'da yaşanan acılardan sonra Kürtlerin demokratik bir geleceği inşa etmek yönünde bir çaba içerisinde olduğunu fark ettiğini de kaydetti. Tüzel, "Mesele şu ki, Türkiye ABD ve Rusya gibi emperyalist ülkeler arasında kendine bir politika arayışı içerisinde. Bir bölge gücü olma arayışı içerisinde ve bu çabalarıyla da bataklığı ve çözümsüzlüğü daha çok büyütüyor" ifadelerini kullandı.    'KÜRTLERİN MÜCADELESİ ULUSLARARASI ANLAŞMALARA DA YANSIYOR'   Kürt ulusunun dört parçada verdiği varlık mücadelesinin uluslararası anlaşmalara yansıdığına işaret eden Tüzel, Türkiye'nin Kürtler açısından gelişen durumları savaş sebebi saymaması gerektiğini vurguladı. Tüzel, bununla birlikte Kürtler üzerindeki kara propagandanın halka doğru anlatılması gerektiğini de kaydetti.   Tüzel, bu konuda şu hususlara dikkat çekti: "Milliyetçi ve şoven söylemler daha çok boy gösteriyor. Bunun kimseye faydası yok. Ulusların birbirinden üstünlüğü yoktur. Dolayısıyla halkların barış içerisinde, eşit koşullarda yaşayabilmelerinin koşullarını yaratmak gerekir."    'TÜRKİYE KÜRTLERİN YANINDA DURMALIDIR'   Kürt halkının eşit haklar ve özgürlük talebinin savaş siyaseti ile karşılık bulduğunu söyleyen Tüzel, "Kürtlerin kendi geleceklerini belirleme gibi haklı talepleri var. Bu Türkiye'nin geleceği açısından bir sorun yaratmaz. Savaş siyasetinde ısrar edilmesinin zararları, kayıpları ortadadır. Kürtler IŞİD'e karşı mücadele etmiş, kadınlara çocuklara, insanlığa saldıranlara karşı direnç göstermiştir. Burada Türkiye'ye düşen görev Kürtlerin yanında olmaktır. Demokratik, halkçı ve barışçı çözümlerin arkasında durmak gerekir" dedi.   MA / Mehmet Halit Çetinbaş