Temelli: Demokratik anayasa sürecini başlatmalıyız 2019-06-30 12:51:13 ANKARA - HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın gönderdiği mesajlara vurgu yaparak, “Demokratik anayasayı bir uzlaşı zemininde örme sürecini başlatmalıyız. Bu, tekçi anlayışa bir itirazdır” dedi.  Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, “Özgürlük Sokakta Gelecek Sosyalizmde” şiarıyla, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), 4’üncü Olağanüstü Kongresini gerçekleştirdiği  Ankara Yeni Sahne Tiyatro Salonu’nda konuştu.   Temelli, Kandıra Cezaevinde tutuklu bulunan kadın siyasetçileri ziyaret ettiğini belirterek, onların mesajını aktardı. Temelli, “Bana şöyle bir görev verdiler; nereye gidersen yoldaşlarımıza sevgilerimizi götür. Ben de onların sevgilerini getirdim. Figen yoldaşımın, Figen başkanımın kararlı duruşunu ve sevgilerini getirdim. Başta düş yolcuları olmak üzere yitirdiğimiz tüm yoldaşlarımızın da anısı önünde saygıyla eğiliyorum” dedi.   ‘BU REJİME İTİRAZIMIZI ÖRGÜTLEYECEĞİZ’   Türkiye’nin bir rejim krizinde olduğunu belirten Temelli, bu krizin palyatif çözümlerle aşılamayacağını ifade etti. Krizden çıkışın demokrasi mücadelesiyle olacağını dile getiren Temelli, “Böyle bir dönemde gerçekleştirdiğimiz kongrelerimiz büyük öneme sahip. Biz de kongre sürecimizi başlattık. Çalıştaylarımız,  konferanslarımızla kongre iklimindeyiz. Kongrelerimiz örgütsel yapımızla politik mücadelemizin buluşması açısından büyük önem taşıyor. Yerel ve bölge konferanslarımızla biz de bir kongre iklimindeyiz. Bileşenlerimizden aldığımız güçle hem fikri anlamda hem de mücadelemizle HDP bugüne geldi. Bugünden yarına bileşenlerimizle öreceğimiz bu süreç, büyük önem arz ediyor. Çünkü artık biz değiştireceğiz. Bunu başarabiliriz, ama bunu gerçekleştirmenin değişmez koşulu örgütsel yaşamımızı yeniden yapılandırmak. Bütün bu mücadele sürecinde örgütsel hamlelerimizi ihmal etmememiz gerektiğini öğrendik. Geleceği hep birlikte, bileşenlerimizle birey temsiliyetlerimizle bir arada var edeceğiz. Bu rejime itirazımızı örgütleyeceğiz. Bu rejim krizini Türkiye halklarının var ettiği çözümlerle aşacağız” diye konuştu.   ‘DEMOKRATİK ANAYASA ÖRME SÜRECİNİ BAŞLATMALIYIZ’   Temelli, 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinde HDP’nin ve halkların mücadelesinin en güçlü yanıtı verdiğini söyleyerek, “Siyasete müdahale ettik. Bu, önemli bir müdahale idi. Bu kutup siyasetine bir yanıt 3’üncü yolu var etme çabasıydı. 12 Eylül Anayasasını yamalı bohça haline çevirenler, 17 kez anayasayı değiştirerek darbe mekaniğini korumaya çalışanlar, diktatörlüğün taşlarını döşeme peşindeler. Umdukları buydu. Aslında tüm toplumsal kesimlerin, emekçilerin ve kadınların işçilerin bir araya gelerek radikal demokrasi anlayışımızla, emeğin, kadınların, ekoloji mücadelesinin anayasa yapımı sürecini başlatmaktır. Demokratik anayasayı bir uzlaşı zemininde örme sürecini başlatmalıyız. Bu, tekçi anlayışa bir itirazdır. Bu mücadeleyi büyütmeliyiz. Bu, 24 Anayasasından beri bize dayatılan Türk İslam sentezine itirazdır. Şimdi bu itirazı sokakta, mahallede örgütleme zamanıdır. Biz buna inanıyoruz” ifadelerini kullandı.   'SAYIN ÖCALAN ÇAĞRISINI YÜKSELTTİ’   Temelli, şöyle devam etti: “ Sayın Öcalan’ın son mesajlarıyla yeniden anlamlandırdığı ve çağrısını yükselttiği yerden demokratik anayasa müzakere zeminini kurmalıyız. Diğer taraftan toplumun tüm kesimleri, tüm emekçileri demokratik siyaset içinde yer alan tüm yapılar harekete geçmelidir. Bu iktidarın reformdan ne anladığını çok iyi biliyoruz. Sadece yargı tarafsızlığı, bağımsızlığı değil; emekçiler üzerindeki hak mahrumiyetini ortadan kaldıracak mücadeleyi de vermeliyiz. Bizim bir itirazımız var. Bu anlayışı kabul etmiyoruz. Bu anlayışın sürdürülmesine yönelik geçici çözümleri ya da geçmişin parlamenter sistemine öykünen anlayışı da kabul etmiyoruz. Yeni bir parlamenter sistemden bahsediyoruz. Yeni bir parlamenter sistem, yerel demokrasiyle güçlendirilmiş halkların kendi kaderini tayinine saygı duyan bir anlayışla yaklaşıyoruz.   ÖRGÜTSEL YAŞAMIMIZI YAPILANDIRMALIYIZ   G20 toplantısında kapitalizmin sefaletini bir kez daha izledik. G20’nin dünya halklarına vaat ettiği tek şey savaştır. Ortadoğu halklarının geleceğine, Ortadoğu halkları karar vermelidir. Ortadoğu halklarının geleceğini yok eden bu emperyalist zihniyete karşı barış mücadelesini bulunduğumuz her yerde yükseltmeliyiz. Ortadoğu’da barış için mücadelemizi çok daha güçlü bir şekilde sürdüreceğimize inanıyorum. Bunu başarabiliriz; ama bunu gerçekleştirmenin değişmez koşulu örgütsel yaşamımızı ve yapımızı yeniden yapılandırmakla mümkün, bunu da bileşen hukukumuzu güçlendirerek sağlayabiliriz.”