Erdoğan’dan ittifak açıklaması: Herkes kendi yoluna 2018-10-23 13:32:32   ANKARA – Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, MHP Lideri Devlet Bahçeli yerel seçimlerde ittifak kurmayacakları yönündeki açıklamalarına, “Yerel seçimlerde madem 'Biz yolumuza' diyorlar, biz de 'Herkes kendi yoluna' deriz” diyerek yanıt verdi. Erdoğan, Suudi Arabistan yönetimine Cemal Kaşıkçı cinayeti ile ilgili tutuklanan 18 kişinin yargılanmasının İstanbul’da yapılmasını da teklif etti.   AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Meclis’te grup toplantısında konuştu. Erdoğan, gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesiyle ilgili kimi iddialarda bulundu.    Erdoğan, Kaşıkçı cinayetine dair şunları söyledi:    “Şöyle bir kısa hafıza tazelemesi yapalım. Kaşıkçı, ilk olarak 28 Eylül Cuma günü saat 11.50'de evlilik işlemleri için konsolosluğuna gidiyor. Bir planlama çalışmaya başlıyor. Konsolosluk görevlilerinden bazıları acele ile ülkelerine gitmeleri, hazırlık çalışmalarının Suudi Arabistan’da yapıldığını gösteriyor.    1 Ekim tarihinde saat 16.30'da operasyondan bir gün önce, yani pazartesi, 3 kişilik bir ekip tarifeli seferle İstanbul'a inip önce otele yerleşiyor, sonra başkonsolosluğa gidiyor. Bu arada bir başka ekip de Belgrad Ormanı ve Yalova'da keşif çalışmaları yapıyor. 3 kişilik bir ekip yine İstanbul'a gelip otele yerleşiyor. Aralarında generallerin de bulunduğu 9 kişilik ekip de, havalimanına inip başka otele gidiyor. 15 kişiden oluşan bu ekip, sabah 09.50 ile 11.00 saatleri arasında ayrı ayrı gelip buluşuyor. Önce kamera sistemindeki hard disk sökülüyor. Kaşıkçı, saat 13.08'de konsolosluk binasına yaya olarak giriyor. Tabii, nişanlısı kendisi ile beraber. Bu saatten sonra da kendisinden haber alınamıyor.    FİİLİ İŞLEM YAPILMIYOR   Akşam saat 17.50'de ülkemiz resmi makamlarına nişanlısı tarafından Kaşıkçı'nın konsolosluk binasında zorla alıkonulduğu şeklinde bir başvuru yapılıyor. İlgili birimler çalışmalar yapılıyor. Viyana Sözleşmesi gereği diplomatik dokunulmazlığa sahip olduğu için, bu da tartışma konusu oldu artık, masaya yatırılacak. Başkonsolosluk binası ve görevlileri hakkında fiili bir işlem yapılmıyor.   Cinayetin olduğu günün arifesinde çeşitli uçaklarla 15 görevli ve adli tıpçının ülkemize geldiği görülüyor. Bu kişilerden ülkemizden ayrıldığı tespit ediliyor. Dublör ve yanındaki şahsın da akşam Riyad'a hareket ettiği görülüyor.   Suudi Arabistan Kralı ile 14 Ekim'de yaptığımız görüşmede kendisine meseleyi elimizdeki bulgular ışığında anlattım. Ortak çalışma grubu konusunda mutabık kaldık.   18 Ekim'de bir kez daha binada inceleme yapıldı. 19 Ekim tarihinde Suudi Arabistan yönetimi Cemal Kaşıkçı'nın öldürüldüğünü resmen kabul etti. Yönetim, arbedede öldüğünü söyledi. Kral ile bir konuşma daha gerçekleştirdik. Olaya karıştığı belirtilen 18 kişinin şu an tutuklandığını ifade etti.    TRUMP İLE GÖRÜŞTÜM   21 Ekim'de de ABD Başkanı Trump ile kapsamlı bir telefon görüşmesi gerçekleştirerek olayın tüm yönleriyle aydınlatılması konusunda mutabık kaldık.   Şu sorular herkesin kafasını kurcalamaya devam ediyor; olayla ilişkili vasıflara sahip 15 kişi cinayet günü niçin İstanbul’da toplanmıştır? Bu kişiler kimden emir alarak mı olarak gelmişlerdir? Başkonsolosluk binası niçin hemen değil de günler sonra incelemeye açılmıştır? Cinayet açıkça ortadayken onca tutarsız açıklama niçin yapılmıştır? Cesedin yerli işbirlikçiye verildiği ifadesi doğruysa bu kimdir? Ceset hala neden ortada yok? Bu sorular cevaplanmadan mesele kapatılmayacak.   SUUDİ ARABİSTAN'A ÇAĞRI Buradan şimdi bir çağrı yapmak istiyorum. Bu çağrım Suudi Arabistan kralı ve üst yönetiminedir. Olayın cereyan ettiği yer İstanbul’dur. Tutuklanan bu 18 kişinin yargılanmasının İstanbul’da yapılması teklifimdir. Takdir kendilerindedir.”   İTTİFAK TARTIŞMASI   Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ittifak açıklamalarına da yanıt verdi.    Erdoğan, “Cumhur ittifakı zeminini hazırlayan milletimizin kendisidir. Yeni yönetim sisteminin inşası gibi temel konularda aynı çizgilerde olmak her konuda birlikte hareket etmeyi gerektirmiyor. MHP ile son dönemde af, erken emeklilik, öğrenci andı gibi kimi hususlarda farklı düşündüğümüz görülüyor” dedi.   Bahçeli’yi kastederek, “kimseye saygısızlık etmeyi aklımızdan dahi geçirmeyiz” diyen Erdoğan, af tartışması, Danıştay’ın Öğrenci “Andı” ve Cumhur İttifakı konularında ise şunları söyledi:    “Sosyal medyadaki kimi açıklamaların yanlış anlaşılmadan kaynaklandığını düşünüyorum ve üzülüyorum. Temel ilke bir devlet kendisine karşı işlenen suçları affedebilir ama kişilere karşı işlenen suçları af yetkisine devlet sahip değildir. Eğer adalet mülkün temeliyse o zaman biz bu mülkü ayakta tutmak zorundayız. Biz devlet olarak uyuşturucu baronları ile de mücadele ettik torbacılarla da mücadele ettik ve etmeye devam ediyoruz. Bunları birbirinden ayırmak mümkün değildir.    BUNLARA KADER MAHKUMU DİYEBİLİR MİYİZ?   Şu anda 50 binin üzerinde cezaevlerinde sadece uyuşturucu mahkumu var. Şimdi soruyorum milletime bunlara kader mahkumu diyebilir miyiz? Efendim aldatılmış, ne demek aldatılmış? Katillere mi kader mahkumu diyeceğiz, hırsızlık bunlar mı kader mahkumu diyeceğiz? Say sayabildiğin kadar. Liste önünüze geldiği zaman zaten tabloyu görebiliyorsunuz.    EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLAR   Emeklilikte yaşa takılanlar meselesinde de karşımıza devletin kaldıramayacağı bir yükün faturası ortaya çıktı. Bunun dışında bizim ne kimseyi ne de bir kurumu kişi olarak hedef olarak almamız mümkün değildir.    ÖĞRENCİ ANDI   Danıştay öğrenci andından yetki aşımı yaparak maalesef bu düzenlemeyi iptal etmiştir. Bu karar bir takım eski alışkanlıkların maalesef sürdüğünü gösteriyor.    Türkiye’nin hak etmediği bir tartışmaya sürükleyen bu karar bir takım eski hastalıkların bünyemizde yaşadığını gösteriyor. Bize göre milletimizin en büyük en etkili andı İstiklal Marşı’mızdır. İstiklal Marşı dışında bir ant tanıyoruz, tanımayacağız.   Türküm ben. Ama şunu söyleyeyim ben Türkçü değilim. O başka bir şey bu başka bir şey. Irkçılık bizim dinimizde yasaklanmıştır, yok. Sizin Türkçülük yapma hakkınız var o zaman benim Kürt vatandaşımızın Kürtçülük yapma hakkı doğar.   BEKİR BOZDAĞ TARTIŞMASI   Bakanımıza yönelik bu tehdidi ve hakareti bir genel başkana yakıştıramadım. Yol arkadaşımı feda edemem bunu bir defa bilmeleri lazım. Benim bu yol arkadaşımın ırkçılıkla uzaktan yakından alakası yoktur. Niye hedef saptırıyoruz niye damgalama yapıyoruz? Bu bakanımızın şehrine ve ülkesine ne denli hizmetler yaptığının en yakın tanığı biziz. Hiçbir bakanımızın tehdit edilmesine göz yumamayız.   CUMHUR İTTİFAKI   Biz 2053, 2071'i inşa etmek için ittifak kurduk. Bunun için artık bu tür meselelerdeki görüş farklılıklarının Cumhur İttifakı'na gölge düşürmesine izin vermemeliyiz. Biz bu ittifakın ruhuna zarar verecek hiçbir işin içinde olmadık, olmayız.    Milletimizin emaneti olan Cumhur İttifakını günlük siyasetin üzerinde tutmak istedik. Gördük ki MHP farklı bir tercih yaptı. Yerel seçimlerde madem 'Biz yolumuza' diyorlar, biz de 'Herkes kendi yoluna' deriz.”