CHP'li Tezcan: Yasa teklifi anormalleşmeyi normalleştirme düzeneğidir 2018-07-23 15:19:41   ANKARA - CHP Sözcüsü Bülent Tezcan, OHAL’i kalıcılaştırmayı öngören düzenlemeye ilişkin, “Bu normalleşme değil, anormalleşmeyi normalleştirme düzeneğidir" diyerek, teklifin Meclis'te reddedilmesi gerektiğini söyledi.    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Bülent Tezcan, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplanan ve olağanüstü kurultay çağrılarının değerlendirildiği Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı sonrası Genel Merkez binasında basın toplantısı düzenledi.   Tezcan, öncelikle milletvekilleri Enis Berberoğlu hakkındaki yargı kararı üzerinde durdu. Tezvan, "Milletvekilimiz Enis Berberoğlu ile ilgili Yargıtay 16. Ceza İdaresinin kararı,  siyasetin talimatı altında verilmiş bir karardır. Hiç bir hukukçu böyle bir kararın altına imza atmaz, atamaz. O kararın altındaki muhalefet şerhinde imzası olan hakim, hukukun vicdanını savunmuş ve ifade etmiştir. Ancak karar bütünüyle anayasayı yok sayan, hukuku askıya alan bir karardır.  Mahkeme karara uymamakla yasama organının iradesine de ipotek koymuştur. Türkiye'de kalıcı adaletsizlik düzeni kurulmuştur. Benzeri uygulama milletvekilimiz Eren Erdem ile ilgilidir. Yargı eli ile rehin alınmaların sürdüğü bir dönemden geçiyoruz. Demokrasiyi, hukuku kararlılıkla savunacağız. Bir diktatörlük düzeni ile karşı karşıyayız. Cesaretli yargıçların tamamen tükendiğini düşünmüyoruz. Şimdi itiraz ile 17. Ceza Dairesi dosyayı görüşecek. Bu hukuk ayıbının giderilmesini bekliyoruz. Yasama organının iradesine konulan bu ipotek ve kelepçeyi çözmesini bekliyoruz" diye konuştu.    Meclis Genel Kurulu'nda görüşülecek olan ve OHAL'i kalıcılaştırmayı öngören düzenlemenin üzerinde duran Tezcan, “Geçen hafta Adalet Komisyonu'ndan geçen 'terörle mücadele' bahanesiyle çıkarılan yasa teklifi, aslında adaletsizliği yerleştiren bir yasa teklifidir. Açıkça Anayasa'ya aykırıdır. Bu yasa teklifi, TBMM’de derhal reddedilmelidir” dedi.    'TÜRKİYE'NİN 81 İLİNDE DELİ DUMRUL YARATMA TEKLİFİ'   Tezcan, sözlerinin devamında şunları söyledi: “Toplu suçlarda gözaltı süresini 12 güne çıkaran, bireysel suçlarda 6 güne çıkaran bir düzenleme ile karşı karşıyayız. Türkiye bununla çağdaş dünyayla, demokratik ülkelerle sağlıklı bir ilişki kuramaz. Aynı düzenleme ile kamuda çalışanların sorgusuz sualsiz ihraç edilmeleri söz konusu. Sonra diyorlar ki; 'OHAL’i kaldırıyoruz'. Ve bu kişiler tazminat bile alamayacaklar. Bu düzene herhangi bir biçimde meşruiyet izafe etmek mümkün değil. Bugüne kadar 2 senedir yüz binlerce insana ne yaşatıldıysa, daha fazlasını yapacaklar. Kamudaki çalışanlarının yetkililerin iki dudağı arasına sıkıştırıldığı bir düzen. Valilere şehri kapatma yetkisi veriyorlar. Türkiye'nin 81 ilinde deli dumrul yaratma teklifidir bu. Valilik değil, deli dumrul yaratma düzeni. Böyle bir şey olur mu? Hangi kanuna göre yapıyorsun?  Bunlarla ilgili ciddi sıkıntılarla karşı karşıyayız. Bu normalleşme değil, anormalleşmeyi normalleştirme düzeneğidir.”    'OHAL EKMEK VE İŞ SORUNUDUR'   OHAL'in 2 yıllık faturasını da aktaran Tezcan,  “Dolar OHAL öncesinde 2.90 kuruştu, şimdi 4.90'a kadar çıktı. Euro, 3.20 TL'ydi, iki katına yakın arttı. TÜFE, OHAL'den bir gün önce  yüzde 7.64'tü, yüzde 15.39 oldu. Olumsuz ne varsa iki katına çıkmış, şimdi bu düzen kalıcı hale getirilmeye çalışılıyor. OHAL rejimi hak ve özgürlük sorunu olmasının ötesinde ekmek ve iş sorunudur. Bunun tek sorumlusu başta Saray'da oturan Recep Tayyip Erdoğan’dır” diye konuştu.   ‘BEDELLİ ASKERLİĞE DESTEK VERECEĞİZ ANCAK…’   Tezcan, bedelli askerlik tartışmalarına da değindi. Tezcan, şunları ifade etti;"Bedelli askerlik meselesinde yaklaşımımız çok nettir. Eşitsizlik ve ayrımları ortadan kaldıracak ve soruna geçici önlemlerle değil, kesin çözümlerle yaklaşma zamanı gelmiş de geçiyor. Bedelli askerlik teklifine destek vereceğiz, ancak düzeltilmesi gereken hususları da dile getireceğiz. Temel eğitimi 21 güne indirmenin bir anlamı yoktur. Madem bedelli getirdiniz, bu 21 günün de kalkması gerekir. Kışlaya sokmanın bir anlamı yoktur. Kimse kimseyi kandırmasın. Bir husus da, buradan elde edilecek gelirlerin harcama usulüdür. Birincisi, ihtiyaç sahibi yoksul asker ailelerine aktarılmalıdır. İkincisi, şehit ve gazilere harcanmalıdır.  Bir önceki bedellide müsteşara lüks makam arabası alınmıştı. Ayıptır!”    ‘PARASI OLAN TEZKERE, PARASI OLMAYAN ASKERE Mİ?’   Tezcan bu konuda sözlerine şöyle devam etti: “Parası olmayan ne olacak? Parası olana tezkere, parası olmayan askere mi diyeceğiz? Parası olmayanların da mağduriyetlerini giderecek bir yöntemin geliştirilmesi gerekir.  Soruna köklü bir çözüm bulmak zorundayız. Her seferinde geçici çözümlerle bu olmaz. Askerlik süresinin kısaltılması gerekir, belli dönemlerde kamuya hizmet ederek, yaz döneminde öğrencilerin askerlik yapmasını sağlayarak köklü çözümler bulmak zorundayız.”   'SAYILARI YARIŞTIRMANIN ANLAMI YOK'   Olağanüstü kurultay çağrılarına da değinen Tezcan, “Arkadaşlar, olağanüstü kurultay süreci parti tüzüğünde yazdığı şekilde işliyor. Baskı iddialarının gerçeklikle ilgisi yoktur. Genel Merkez, ‘604 imza eğer toplanmışsa sayıları yarıştırmanın anlamı yok. Derhal kurultayı toplayalım’ demiştir. Türkiye'nin esaslı meseleleri var. Ona bakıyoruz" ifadesinde bulundu.