Tillerson: Teklifimizi sundukÇavuşoğlu: Kritik aşamadayız 2018-02-16 14:05:29 ANKARA - ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, kritik öneme sahip konuların çözümüyle ilgili Türkiye’ye tekliflerini sunduklarını söyledi. Bakan Çavuşoğlu da, "Kritik aşamadayız" dedi. Yayınlanan ortak deklarasyonda ise, sorunların çözümü için en geç Mart ortasına kadar ortak mekanizma kurulması kararlaştırıldı. Gerilen ABD-Türkiye ilişkileri konusunda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson Ankara'da bir araya geldi. Gerçekleşen görüşme öncesinde Vatan Partisi üyesi bir grup, ABD Dışişleri Bakanı Tillerson'ı protesto etmek amacıyla Tillerson ve Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nunu basın toplantısı yapacağı Ankara Palas Otel önüne geldi. Burada Amerika aleyhine sloganlar atan gruba müdahale eden polisi 2 kişiyi gözaltına aldı.   Yaşanan bu olayın ardından dışişleri bakanları görüşmeleri sonrası ortak basın toplantısı düzenledi. Bakan Çavuşoğlu'nun yaptığı konuşmada ABD ile aralarındaki “stratejik ortaklık” üzerinde durdu.   ABD ile aralarındaki stratejik ortaklığın farklı alanlara genişletildiğini belirten Çavuşoğlu, ABD ile yaşadıkları anlaşmazlıklar konusunda “Geçmişte de ilişkilerimizde inişler çıkışlar oldu. Hatta krizler oldu. Ama her zaman orta ve uzun vadedeki ortaklık vizyonumuzu ön planda tutarak, diyalog yoluyla samimi ortamda tüm sorunları konuşarak geçmişte bu kritik aşamaları birlikte geçtik” dedi.   ÇAVUŞOĞLU: KRİTİK AŞAMADAYIZ!   Bu vurgusunun devamında “Şimdi ise böyle bir kritik aşamadayız” diyen Çavuşoğlu, şöyle devam etti: “Dün akşam her iki tarafta düşüncelerini, beklentilerini hatta kaygılarını açık şekilde dile getirmiştir. Ya bu ilişkileri tekrar yoluna koyacaktık ya da daha kötüye gidecektir. İlişkilerimizi normalleşme konusunda bir mutabakata bir anlayışa vardık. Elbette bunun için atılması gereken adımlar var. Her iki tarafın da beklentileri var. Biz FETÖ konusunda, FETÖ ile mücadele konusunda ABD’nin YPG’ye verdiği destek konusunda ve PKK gibi terör örgütleriyle mücadele konusunda beklentilerimizi net bir şekilde dile getirdik.   Fakat bugüne kadar verilen sözler oldu. Konuştuğumuz konular oldu. Tutulmayan sözler de oldu, çözemediğimiz konular da oldu. Bundan sonra sonuç odaklı adımları nasıl atabiliriz? Konuların sözde kalmaması için birlikte neler yapabiliriz bunları da konuştuk.”    ‘İLİŞKİLERİMİZİN TEKRAR YOLUNA GİRMESİ İÇİN ZİYARETLER ÖNEMLİ’   ABD’den Suriye konusunda endişelerinin karşılanmasını istediklerini paylaşan Çavuşoğlu, “Terör örgütleriyle mücadele nasıl olacak? Irak’ın toprak bütünlüğünü nasıl sağlayacağız? En önemlisi de Cenevre süreciyle birlikte siyasi sürece nasıl gideceğiz? Dün bu konuları uzmanlarımızla somut adımlar atarak, artık vaatler sözler değil, çalışarak bu konuları aşmak istiyoruz. Bu mekanizmalar topu taca atma, süreci savsaklama değildir. Tam tersi anlaştığımız gibi sonuç alıcı mekanizmalar olacak. Oyalama yok ve inşallah ilk toplantı Mart ayının ortasından önce gerçekleşecek.   Neticede dün ve bugün yaptığımız toplantılar, ikili ilişkilerimizin geleceği bakımından endişelerimizin karşılanması bakımından ve bölgesel konulardaki Suriye olsun Irak olsun ve terörle mücadele konularında, işbirliğimiz bakımından kritik bir ziyaret ve kritik bir görüşme olmuştur. Ben inanıyorum ki, yani ilişkilerimizin tekrar yoluna girmesi için önemli olan bu ziyaret ve toplantılar neticesinde, birlikte geleceğe yönelik ortak adımlar atarız ve neticeleri alırız. İki müttefik gibi güveni yeniden tesis ederiz ve bu güven zemininde ikili işbirliğimizi güçlendiririz” ifadelerini kullandı.   TILLERSON: SURİYE’DEKİ HEDEFLERİMİZ KONUSUNDA TÜRKİYE’YE AÇIK DAVRANDIK   ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson  ise, dün ve bugün gerçekleştirdikleri görüşmelerde geniş kapsamlı, endişelerin dile getirildiği aynı zamanda gelecekle ilgili birçok konuyu ele aldıklarını ifade etti.   Türkiye ve ABD arasındaki ilişki derin bir ilişki olduğunu ve bunun sadece müttefiklik ilişkisi olmadığını belirten Tillerson, “Türkiye çok önemli bir ülke. Bizim bu anlamda Suriye ile ilgili işbirliğimiz, DEAŞ ile ilgili konular, güvenli bölgelerin oluşması ve bağımsız Suriye için birlikte çalışmamız gerekiyor. Türk halkı ve Türk Hükümeti, 3 milyondan fazla mülteciye ev sahipliği yapıyorlar. Hepimize örnek oldular. Türkiye’nin sınırları koruması talebini ciddiye alıyoruz. Tabi ki bu anlamda bu çalışmaların gerçekleştirirken özellikle sivil halka zarar gelmemesi için Türkiye’den ricalarımız var. Gerilimin de artmamasını sağlamaya çalışıyoruz. Suriye’deki hedeflerimiz konusunda Türkiye’ye açık davrandık. Her zaman SDG’ye sağladığımız desteğin kısıtlı olacağını, herhangi bir şekilde askeri hedeflerin daha ileri taşınmasını engelleyecek destek olduğunu belirttik. Türk demokrasisini her zaman destekledik. Hukukun üstünlüğü, basının özgürlüğü konusunda her zaman desteklemeye devam ediyoruz” dedi.   Tillerson tutuklu konsolosluk çalışanları konusundaki endişelerini dile getirdi. Tillerson, “2016 yılındaki darbe girişimini gerçekleştiren suçluların şeffaf biçimde yargılanması gerekiyor. Türkiye’deki konsolosluğumuzun yerel çalışanların tutuklanmasındaki endişemizi ile getirdik. OHAL şartlarında tutuklu sayısının yüksekliği konusundaki endişelerimizi de dile getirdik” dedi.   Yapılan konuşmalar sonrası basın mensuplarının soruları alındı.    Tillerson’a, “Türkiye’nin Efrin operasyonunu Minbiç’e genişlemesi halinde ABD askerlerini çekmeyi planlayıp, planlamadıkları” soruldu.    ‘KRİTİK ÖNEME SAHİP KONULARIN ÇÖZÜMÜYLE İLGİLİ TEKLİFLERİMİZİ SUNDUK’   Tillerson yöneltilen bu soruya, “Dün akşam sayın Cumhurbaşkanı ile yapmış olduğumuz görüşmelerde bu kritik öneme sahip konuların nasıl çözülebileceğiyle ilgili tekliflerimizi sunduk. Bunların bir kısmı ortak basın deklarasyonunda da görünecek. Spesifik olarak bizim aramızda sorun olan konular içinde çalışmayı taahhüt ettik. Hedefimiz Suriye ile ilgili kesinlikle örtüşüyor. DEAŞ’tan kurtulmak, ülkeyi istikrara kavuşturmak, sonra mültecilerin evlerine dönmesini sağlamak, aynı zamanda siyasi çözümü desteklemek… Çalışmalarımızı koordine edeceğiz. Bu çerçevede çalışmalarımızı diğer terörist gruplara karşı da ortaklaşa sürdürdüğümüzde bir koordinasyon gerçekleştireceğiz. O bölgelerde kim daha egemen olacak, bunlara da karar vereceğiz. Ve bunları da temizledikten sonra orada daha önce yaşayan insanlara geri vereceğiz. Menbiç konusunu ele alacağız. Ancak sadece bu değil, Kuzey Suriye’nin tamamı üzerinde çalışmaya devam edeceğiz. Cenevre sürecini destekleyeceğiz”  yanıtı verdi.   Çavuşoğlu’na ise, “İlişkiler için ‘ya düzelecek ya bozulacak’ demiştiniz. Siz Ankara’nın endişelerinin giderilmesine ilişkin beklediğiniz garantiyi aldınız mı?” diye soruldu.   ÇAVUŞOĞLU: BEKLENTİLERİMİZİN NASIL KARŞILANACAĞINI KONUŞTUK   Çavuşoğlu’nun bu soruya yanıtı “Dün akşamdan bu yana yaptığımız görüşmelerde, bizim beklentilerimizin nasıl karşılanacağını konuştuk. Bu endişeler, doğrudan bizim güvenliğimizle ilgili. YPG'nin saldırılarıyla ilgili. İnsanlarımız ölüyor. 100'e yakın insanımız roketlerle öldürüldü, şehit oldu. Bu çerçevede atılacak somut adımlar önemli. Diğer taraftan Münbiç'le ilgili cevabı Sayın Tillerson verdi. 2016'da ABD'nin Türkiye'ye verdiği sözler vardı. Fakat bu sözler tutulmadı. Bir keresinde bizden bir heyet davet edilip, YPG'lilerin Fırat'ın doğusuna gittiğini söyledi. Ancak biz bunun böyle olmadığını öğrendik. Münbiç'ten başlayacağız. Yüzde 95 Arap şehriyse, YPG'nin burayı yönetmesi buranın hiçbir zaman istikrara kavuşmaması demektir. YPG burada çıktıktan sonra, biz güvene dayalı adımlar atabiliriz ABD'yle. Bu her şeyden önce ABD'nin bize vermiş olduğu bir söz” oldu.    ‘ABD BAŞKA, TÜRKİYE BAŞKA BİR ŞEY YAPMAYACAK’   Tillerson’a “İki müttefikin anlaşması neden bu kadar zaman aldı?” sorusu da yöneltildi. Tillerson, soruya “Bu ilişki çok önemli. Hem Amerikan halkı hem NATO için çok önemli. Dün sabaha kadar çalışanlarımızdan bazıları nasıl ilerleyeceğimiz hakkında çalıştılar. Açık bir şekilde düşüncelerimizi ifade ettik. Artık ABD başka bir şey yapıp Türkiye başka bir şey yapmayacak. Birlikte hareket edeceğiz. Hedefimiz konusunda netleştik, anlaştık. Ve bunları kağıda döküp anlaşacağız” yanıtı verdi.   ‘TUTUKLAMA VE YARGI SÜREÇLERİNİN OHAL İLE İLGİSİ YOK!’   Çavuşoğlu ise, “OHAL ne zaman bitecek?” yönünde kendisine yöneltilen bir soruya ilişkin “Türkiye'deki tutuklama ve yargı süreçlerinin OHAL ile ilgisi yoktur. Bu OHAL vatandaşlarımızın temel hak ve hürriyetlerinin engelleyen bir OHAL değil” ifadelerini kullandı.     “ABD'nin YPG'ye desteği kesilecek mi? YPG Münbiç'ten çekilecek mi? FETÖ elebaşı iade edilecek mi?” diye sorulan ABD’li Bakan Tillerson, soruya şu yanıtı verdi: “Savunma Bakanlığı DEAŞ'la savaş konusunda yeterli olacak bütçe ayrılmış durumda ve bunun dışında bir kaynak ayrılmadı. Münbiç bizim ortak çalışmamız gereken bir konu. Stratejik olarak son derece önemli bir şehir. Coğrafi anlamda önemleri olan bir şehir. ABD o şehrin müttefik kuvvetlerimizin kontrolünde olduğundan emin olmak istiyor. Bu tartışmalarımız içerisinde görüşecek. Dün Fethullah Gülen'le ilgili endişeleri de dinledik. Tüm kanıtları inceleyeceğiz, bağımsız soruşturmalarımızı yapacağız. Gerçekten yasadışı bir şey yapılıyorsa, gereğini yapacağız”    ABD ile kurulacağı belirtilen mekanizmaların kapsamı ve amacı ne olacağı yönünde gelen bir soruya Çavuşoğlu, “Mekanizmaların amacı artık somut adımların atılmasıyla ilgili” olacağı yanıtı verdi.   S-400 FÜZELERİ SORULDU   Soru cevap bölümünde Türkiye’nin Rusya’dan S-400 füzeleri alımı da gündeme geldi. Bu konuda ABD’nin, Türkiye'ye yaptırım uygulayıp, uygulamayacağı sorulan Tillerson, “Biz bu çerçevede Kongre'nin kabul ettiği kanunu değerlendirdik. Bu Rus askeri araçların alınmasıyla ilgili. Bu konuda bir grup uzmanı bir araya getireceğiz. Bu dostlarımızı zarara uğratmak için aldığımız bir karar değil. Rusya'ya yönelik bir karar. Her vaka kendi içerisinde özel koşullara sahiptir. Burada Türkiye'yle konuşup, neyin risk altında olduğunu anlamalarını sağlayacağız. Yasalara tamamen uyacağız” dedi   Çavuşoğlu ise bu soruya şu yanıtı verdi: “Bu sadece dün akşam konuşulmadı. Kongre'de çıkan yasayı bize izah ettiler. Hava savunma sistemine bizim acil olarak ihtiyacımız var. Müttefiklerimizden basit silahlar alırken bile zorluk çektik. Benim acil ihtiyacım var, bir yerden de almam lazım. Rusya da bize cazip tekliflerle geldi. En son Erdoğan'ın Paris ziyaretinde Eurosan'la ortak üretim için mutabakata vardık. Demek ki bizim müttefiklerle bir sorunumuz yok. Ancak NATO içerisinde bu ihtiyaçlarımız karşılanmıyorsa biz kendimiz karşılarız. Bu konularda biz Rusya'yla görüşmelerimizi Kongre kararından önce anlaşmayı sağladık. Biz bunları komisyon içerisinde de ele alacağız ancak herkes birbirine saygı duymalı ve anlamalı diye düşünüyorum.”   ORTAK DEKLARASYON YAYINLANDI   İki bakanın açıklamalarının ardından iki günlük temaslarla ilgili Türkiye-ABD ortak deklarasyonu yayınlandı. İki sayfalık deklarasyondan öne çıkan noktalar şu şekilde: “Suriye içinde oldu-bitti ve demografik değişim yaratacak tüm girişimlere yönelik kararlı bir duruş sergileyeceğiz. İki ülke arasındaki sorunların çözümü için en geç Mart ortasına kadar ortak mekanizma kurulması kararlaştırıldı. Türkiye ve ABD, Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve ulusal birliğinin muhafazasına olan bağlılıklarını teyit ederler."