DBP kendinden emin: İktidar bize karşı kaybedecek 2018-02-11 09:15:18 DİYARBAKIR - Her iki eş genel başkanı da tutuklu olan DBP'nin Eş Genel Başkan Yardımcısı Hediye Karaaslan, baskı ve tutuklamalara rağmen halkın değerlerine sahip çıkacaklarını vurgulayarak, "İktidarın bize karşı kaybedeceğinden eminiz" dedi.  Türkiye’de son yıllarda yürütülen savaş politikalarından en çok etkilenen Kürtleri temsil eden siyasi kurumlar oldu. İçeride ve dışarıda Kürt kazanımlarına karşı hamleler yapan iktidar, son olarak Özgür Suriye Ordusu (ÖSO gruplarıyla birlikte Efrin’e saldırı başlattı. Bu harekata eleştiri getirenler ise, gözaltı ve tutuklamaların yanı sıra linç söylemleriyle hedefe konuldu.Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) de iktidarın bu saldırılarına en fazla maruz kalan partiler arasında. Özyönetim ilanlarıyla birlikte bölgede artan çatışmalı ortam sonrası DBP’nin elinde bulunan 106 belediyenin 94’üne kayyum atandı.    HER İKİ EŞ BAŞKAN CEZAEVİNDE    Kurulduğu günden bu yana sürekli olarak iktidarın saldırı hedefinde bulunan DBP’de, öyle ki eş genel başkanlar neredeyse bir arada çalışma fırsatı bulamadı. Bugün gelinen noktada ise partinin her iki eş genel başkanı da cezaevinde tutuklu.    Emine Ayna’nın istifasının ardından 13 Mayıs 2016 tarihinde diğer Eş Genel Başkan Kamuran Yüksek tutuklanmış ve DBP yine eş başkansız kalmıştı. 28 Mayıs 2016 tarihinde yeniden kongreye giden DBP’de Kamuran Yüksek ve Sebahat Tuncel eş genel başkanlığa seçildi. Bölgede yürüttüğü aktif siyasetinden kaynaklı operasyonların sürekli hedefinde olan DBP’de Kamuran Yüksek tahliye edildi.    Eş Genel Başkanlar kısa bir dönem bir arada çalışırken, 4 Kasım 2016 tarihinde HDP’ye yönelik Türkiye tarihinin en büyük siyasi soykırım operasyonu gerçekleştirildi. HDP’nin eş genel başkanları dahil birçok milletvekili tutuklanırken, DBP buna kayıtsız kalmadı ve Diyarbakır Adliyesi önünde gerçekleştirilen demokratik eylemlere katıldığı gerekçesiyle Eş Genel Başkan Sebahat Tuncel, 4 Kasım günü gözaltına alınıp 6 Kasım’da tutuklandı.    O tarihten bu yana Kandıra F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunan Tuncel, halen DBP’nin eş genel başkanı olarak görev yapıyor.    SON KONGREDE TUNCEL VE ARSLAN GETİRİLDİ   Tüm bunlar yaşanırken yargılaması devam eden diğer Eş Genel Başkan Kamuran Yüksek, 28 Mart 2017’de görülen duruşmasında 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. Bu tarihte yurt dışında bulunan Yüksek bir daha geri dönemedi, böylece bir eş başkan cezaevindeyken biri yurt dışında kalmış oldu. Bu sırada eş başkanlık görevini bir süre Gülcihan Şimşek yürüttü. Geçtiğimiz 7 Temmuz tarihinde “Aydınlanan toplumla özgür geleceğe” şiarıyla Ankara’da 4’üncü olağan kongresini yapan DBP’de bu defa eş genel başkanlığa Sebahat Tuncel ile birlikte Mehmet Arslan getirildi. Eş genel başkanlık görevini yürüttüğü sırada halk buluşmalarına katılan Arslan, Adana’da katıldığı etkinlik sonrası kaldığı ev polislerce basıldı. Gözaltına alınan Arslan, Siirt’e getirildi. 4 gün gözaltında kaldıktan sonra 16 Ağustos’ta serbest bırakılan Arslan, o tarihten bu yana haftada iki gün karakola giderek imza vermek zorunda kaldı.    Efrin’e yönelik başlatılan saldırılarla birlikte baskıları katlayan iktidara karşı sesini yükseltmekten çekinmeyen Arslan’ın HDP Diyarbakır İl Örgütü önünde yapılmak istenen Efrin açıklamasında ağzının polislerce kapatılmaya çalışılması gelinen son noktanın özeti gibi oldu. DBP’nin neredeyse her gün bir üyesi ya da yöneticisi gözaltına alındı.    Eş Genel Başkan Arslan, 6 Şubat’ta Diyarbakır’daki parti binasına giderken gözaltına alındı. Bu defa tutuklanan Arslan’ın evine bir sonraki gün hakkında gözaltı kararı var gerekçesiyle baskın düzenlendi. Trajikomik olayların yaşandığı bu günlerde DBP yeniden eş başkansız kalmış oldu.    HERŞEYE RAĞMEN MORALLER YÜKSEK   Tüm bu baskılara rağmen üstlendiği misyondan bir adım geri atmayan DBP’de moraller yine de yüksek. Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Hediye Karaaslan, maruz kaldıkları baskının yeni bir durum olmadığına dikkat çekerek, Kürtlerin demokratik siyaset alanına her dönemde müdahaleler gerçekleştiğini belirtti. Devlet aklının 1990’dan bu yana kendini bu şekilde getirdiğinin altını çizen Karaaslan, “Korkuyla baskıyla zorla halkı teslim almaya çalışıyorlar. 2008’den bu yana eş başkan ve yöneticilerimize yönelik muazzam bir kırım operasyonlarına şahit olduk. Aslında tüm bunlar bizim haklılığımızı gösteriyor. Eş başkanlarımızı tutuklayabilirler, gözaltına alabilirler fakat bilmedikleri bir şey var. Bu siyaseti var eden kişiler değil halktır. Halk değerlerine sahip çıkacaktır. 90’lı yılların karanlık dönemlerinde bu kurumları ortaya çıkaran halk bugün de bunları sahiplenecektir. İktidarın bize karşı kaybedeceğinden eminiz” dedi.