Macron ile görüşmesini anlatan Paylan: Bu suça ortak olmayın 2018-02-08 09:03:34 ANKARA - Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile görüşen HDP’li vekil Garo Paylan, Efrin’de halkların kurduğu habitata yönelik bir saldırı olduğunu söyledi. Paylan, HDP’nin büyük kongrede mağduriyet dilinden çıkarak atılım yapacağını kaydetti.  Hafta sonu yaptığı konferanslarla 3’üncü Olağan Kongresi öncesinde son hazırlıklarını tamamlayan HDP, konferanslarda verdiği özeleştiriyle 11 Şubat’taki kongresinde güçlü bir çıkış yapmayı amaçlıyor. HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, HDP kongre hazırlıklarını ve Efrin’e yönelik saldırıları değerlendirdi.    ‘YENİ BİR HAMLEYE İHTİYAÇ VAR’   HDP’ye yönelik saldırıları hatırlatan ve HDP’nin 7 Haziran’dan önce başlayan bir saldırı dalgasıyla karşı karşıya olduğunu dile getiren Paylan, “2.5 yıldır hep savunmadaydık ancak artık mağduriyet dilini bir tarafa bırakmamız lazım. Çünkü toplumların vicdanları kurutuluyor. Ezilenlere karşı empati kurulmaması için her gün medya yayın yapıyor. Madem öyle bu mağduriyet dili bir tarafa bırakılmalıdır. Elbette haksızlık, hukuksuzluk ortaya konulmalı ama artık siyasete yeni bir hamleye ihtiyaç var” diye konuştu.    Paylan, şöyle devam etti: “Bu tek adam rejimini hak etmediğimizi göstermeliyiz. HDP’nin programını yeniden hatırlamalıyız. Barış ve huzur, ortak yaşam vaat eden bir program var ortada. Bu programı önce kendimiz hatırlayıp sonra topluma hatırlatmalıyız. Eğer yeni bir hamle yapamazsak faşizm derinleşecek. Umut bu anlamda HDP’de ve bize tarihi bir misyon düşüyor. Bu hamleyi yapıp Türkiye halklarını HDP saflarında buluşturmak ve HDP’yi bir özne olarak bu iddiada yeniden var etmemiz gerekiyor. Biz bütün halklara çağrıyı 11 Şubat sonrası yapacağımıza inanıyorum ve tarihten sonra temel bir özne olarak siyasette hak ettiğimiz yerde olacağımıza inanıyorum.    TRAVMA YAŞADIK AMA    7 Haziran’dan beri yaşadıklarımız gerçekten büyük bir travma ve bizim yaşadıklarımızın onda birini sadece Türkiye değil dünyanın herhangi bir yerindeki siyasi bir parti yaşamış olsaydı tuzla buz olurdu. Ne mutu ki mücadele geleneğimiz partimizi ve mücadelemizi ayakta tuttu. Mağduriyet dilinden uzaklaşma konusunda yeterince yoğunlaşmadığımızı düşünüyorum. Ama kongreler yeni bir atılımı müjdeler halklara. Biz öncüler olarak bu atılımı müjdelemeliyiz. Eminim ki bu heyecan topluma dalga dalga yayılacak.    MUKTEDİRİN VİCDANI, AHLAKI YOK   Sonuç olarak muktedirin bir vicdanı yok ortada. Biz hep vicdanlara seslenmeye çalışıyoruz ama muktedirin vicdanı yok, ahlakı ve adaleti de yok. Eğer öyle ise onlardan bir şey beklememeliyiz. Toplumu da bu vicdansızlığa itmeye çalışıyor. Onlar bunu hak ediyor duygusunu yaratıyor. Tek kanalı bir medya olduğu için topluma yeterince ulaşamıyoruz. Şimdi yapmamız gereken cesareti ortaya koymamız, iddiamızı tekrarlamamız ve bu iddianın sadece Kürt halkı için değil bütün halklar için olduğunu gösterebilmemiz gerekiyor. Eğer psikolojik üstünlüğü ele geçirebilirsek… Şu anda maalesef bir özeleştiri olarak psikolojik üstünlük bizde değil. Devletin bütün aygıtlarıyla Saray iktidarı halkımızın üzerine çullanıyor ‘Güç bende, benden korkun’ diyor. Korkuyu belli oranda topluma bulaştırdılar. O yüzden toplum beklenti içinde. Biz bu durumu değiştirmeliyiz.    BİZİM KURUCU BİR MİSYONUMUZ VAR   Hayır, o muktedir zulüm ediyor, adaletsiz, vicdansız bir muktedir; biz vicdan ve adalet noktasında eşitlik ve özgürlük konusunda iddialarımızı tekrar hatırlatıp siyasette kurucu bir rol oynayacağız. Bu iddiada olmalıyız. Siyasi partiler bir insan hakları örgütü noktasında değil, kurucu misyonunu mutlaka hatırlamalılar. Biz bunu yeniden hatırlayacağız ve yeniden hatırlatacağız.”     ‘EFRİN HALKLARIN ORTAK HABİTATIDIR’   Efrin’e ilişkin de değerlendirmelerde bulunan ve Efrin’i “Suriye’de 7 yıldır süren iç savaşta bu savaşın dışında kalan bir habitat” olarak nitelendiren Paylan, “Bu habitat da bütün halklar kendilerini, evlerini savunmayı başardılar. Kendilerini, evlerini savundular o karanlık yapılara karşı, IŞİD’e karşı. Orada mütedeyyinler, inançlılar, inançsızlar, Kürt halkı, Araplar, Ermeniler… Bakın Ermeniler var orada, belli sayıdalar ama hala varlar. Bütün halklar bir arada yaşama iklimini kurmayı başardı” dedi.    ‘EFRİN’E TEKÇİLİK SALDIRIYOR’   HDP’li Paylan, Efrin’e “tekçi anlayışın saldırdığını” belirterek, şunları dile getirdi: “Oraya saldıran tekçiliktir. Tekçi ve cihatçı bir kimlik oraya saldırıyor. Meclis Başkanı da bunu böyle izah etti. Yok etmeye çalıştıkları da çoğulculuk, yani bizim yeni yaşam paradigmamızdır. Kadın eşitliği ve özgürlüğü, halkların eşitlik ve özürlüğüne saldırı var. Ben o habitatın korunması gerektiğine inanıyorum. Enternasyonalist bir ruhla halkların eşitlik ve özgürlüğüne inan bütün insanların, Efrin halkının yanında olması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü Efrin haklı, evlerini savunuyor, yaşamlarına yönelik bir saldırı var.    BU SUÇA ORTAK OLMAYIN    Ben 100 yıl önce Ermenilere karşı yaşatılanın Efrin’de yaşatıldığını görüyorum. 100 yıl önce de bunun bir cihat olduğunu, Ermenilere saldıranlar anlatmışlardı. 100 yıl önce bu durumun farkında olmayan halklar bu suça ortak oldular. Biz diyoruz ki bu suça ortak olmayın, belki bugün birilerini hain gösterebilirler ama yarın öbür gün size çocuklarınız soracak. ‘Efrin’de halklar katledilirken siz ne yapıyordunuz’ diye soracaklar. Oraya halklar arasına büyük katliamlar girerse halkların barışması yönünde bir imkansız yaşanabilir. Büyük bir kırım olmadan bu yangını durdurmak ve yeniden barış için halklara bir imkanımız olduğunu göstermemiz gerekiyor. Bunu yapamazsak büyük bir travma yaşanır ve biz yıllarımızı bunun içinde kaybedebiliriz. Bunu bir kez daha yaşamamız için bunun önüne geçmemiz lazım.    HER GÜN YALAN SÖYLÜYORLAR   Türkiye halklarına nasıl ki her gün yalan söyleniyorsa uluslararası güçlere de bu yalanlar söyleniyor. İşte oradan füzeler atılıyor, siviller vuruluyor falan. Ama biz biliyoruz ki Efrin’den buraya bir tek çakıl taşı atılmadı. 4 yıl önce güvenlik toplantısında MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ne söylediğini biliyoruz. ‘Oradan bir kaç füze atar ve savaşın gerekçesini yaratırız’ dedi...”    MACRON ZİYARETİ   Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile geçen hafta yaptığı görüşmeyi anlatan HDP’li vekil Garo Paylan, şunları aktardı: “Macron ve onun ekibiyle yaptığım görüşmemin etkili olduğunu düşünüyorum. En azından orada ne olduğunu anlatma fırsatım oldu. Bu saldırı orada başarılı olursa Türkiye sınırında bir Peşaver oluşabileceğini ve Türkiye toplumunun bu yapıyla hemhal olacağını, esir olabileceğini anlattım. Bunun olması halinde Avrupa sınırında bir cihatçı yapının olması ve dünya için bir tehlike demek. Kısa süreli bir kaç uçak anlaşması üzerinden değil Fransız devriminin temeli olan eşitlik, özgürlük değerleri üzerinden bakalım. Bu değerleri unutmayalım, pragmatizm üzerinden değil, ayakta tutmamız gereken değerler var. Bunları anlattık ve etkili olduğunu gördük. Daha fazla rol almalılar. Devletler boyutunda da siyasi partiler boyutunda da destek vermemiz gerekiyor.”     MA / Kenan Kırkaya