HDP Meclis Grubu toplantısının sonuç bildirgesi açıklandı 2018-01-07 10:29:27 ANKARA - HDP Meclis Grubu'nun Diyarbakır'da iki gün süren toplantısının sonuç bildirgesi açıklandı. 11 Şubat’taki Büyük Kongre için hazırlıkların başladığının belirtildiği bildirgede, kongrenin bütün demokratik ve toplumsal muhalefet güçleri için de çok önemli bir dayanışma, ortaklaşma ve direnişten atağa geçme fırsatı oluşturacağı ifade edildi.  Halkların Demokratik Partisi (HDP) Meclis Grubu, Diyarbakır'da iki gün süren toplantının sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı. Toplantıya milletvekillikleri düşürülen vekillerin de katılımıyla gerçekleştiği belirtildiği sonuç bildirgesinde, milletvekillerinin gözaltına alınıp, tutuklandığı 4 Kasım 2016'dan bugüne kadar verilen mücadelenin başarı ve zaaflarıyla birlikte değerlendirdiği ve 2018'in siyasi gündemi kapsamında HDP grubunu bekleyen görevlerin gözden geçirildiği kaydedildi.    Toplantının başladığı gün Grup Başkanvekili ve Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken'e 16 yıl 8 ay hapis cezası verilmesinin HDP'ye yönelik "siyasi soykırım operasyonu" dalgasının hız kesmeden devam edeceğinin işareti olarak görülen bildirgede, şu ifadelere yer verildi: "Yalnızca son üç gün içinde Baluken'in yanı sıra, Eş Genel Başkan Yardımcımız Aysel Tuğluk 1 yıl 6 ay; Şırnak Vekilimiz Leyla Birlik 1 yıl 9 ay; Diyarbakır Vekilimiz Nursel Aydoğan 1 yıl 3 ay; Van Vekilimiz Adem Geveri 1 yıl 6 ay; 23 ve 24. dönem BDP ve HDP Vekili, HDK eski Eşsözcüsü ve DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel 2 yıl 3 ay hapse mahkum edilmişlerdir.    'CEZALARLA HDP SAF DIŞI EDİLMEK İSTENMEKTE'   Mahkemeler fabrika düzeni içinde ceza imal ederken, Saray sözcüleri, hukuksal değeri olmayan mesnetsiz suçlama, düzmece kanıt ve yalancı tanık beyanlarıyla bezeli, 'FETÖ' sanık ya da mahkumu savcıların elinden çıkma iddianamelere dayandırılan bu cezaların hedefinin TBMM'nin 3. gücü HDP'yi saf dışı etmek olduğunu açıkça ifade etmekten kaçınmamışlardır. Türkiye’nin demokrasi mücadelesindeki en önemli siyasal mevzii ve gelecek umudu olan partimizin ve onun üzerinde yükseldiği halk hareketinin bu yoldan yok edileceği varsayılmaktadır.    Bu bağlamda grubumuz, 11 Şubat 2018'de Ankara'da toplanacak olan HDP 3. Olağan Kongresi'nin sadece partimiz için değil, ülkenin bütün demokratik ve toplumsal muhalefet güçleri için de çok önemli bir derlenip toparlanma, dayanışma, ortaklaşma ve direnişten atağa geçme fırsatı oluşturacağı konusunda tam bir fikir birliği içindedir.   Önümüzdeki günlerde vekillerimiz;    * Partimizin bölge konferanslarında yeni dönem hedeflerini üyelerimizle tartışıp netleştirecek, Kongre'nin politik ve düşünsel hazırlıklarına katkıda bulunmak için üzerlerine düşeni yapacak,    * TBMM Genel Kurul ve komisyonlarında yurttaşlarımızın hak ve çıkarlarının sözcülüğünü sürdürecek,    * Cezaevlerinde tek-tip kıyafet dayatmasına karşı seslerini yükseltecek ve binlerce siyasi tutsağı özgürleştirme mücadelesine devam edecek,    * Yoksulluk ve yolsuzlukla mücadele edecek,    * İçeride ve dışarıda OHAL ve savaş hazırlıklarına son verilmesi için çaba gösterecek,    * Halklarımızın faşizme ve sömürgeciliğe karşı mücadele ortaklığı heyecanını yükseltmek için ellerinden gelenden fazlasını yapma gayreti içinde olacaklardır.   'DEMİRTAŞ'IN KARARARINI ÜZÜNT AMA SAYGIYLA KARŞILIYORUZ'   TBMM Meclis Grubu olarak, Edirne Cezaevi'nde haksız ve hukuksuzca rehin tutulan Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş'ın HDP 3. Olağan Kongresi'nde, 'Yeni siyasal mücadele dönemini daha güçlü karşılamak, demokratik siyasete demokrasi kültürünü kazandırmak, koltuk ve makam için değil halk adına siyaset yapma bilincini geliştirmek ve yeni arkadaşlarla, yeni bir heyecanla yola devam etmek için bu kongrede Eş Genel Başkanlığa aday olmama' kararını üzüntü ama saygıyla karşılıyoruz.    'BAYRAM TELAŞIYLA KONGREYE'   Sevgili yoldaşımızın siyasi rehinelik koşullarında uzun ve ciddi bir muhasebeyle ulaştığı bu karara büyük bir değer biçiyoruz. Önümüzde açılan yeni mücadele döneminin gereklerini değerlendirerek aldığı kararın ancak HDP'nin kurumsallaşması, yenilenmesi ve yeniden örgütlenmesiyle verilebileceğini biliyoruz. Demirtaş'ın bu kararının partimizde herkesin, her kademede görev yapmakta önünün açık olduğu inancını beslemeye ve güçlendirmeye hizmet etmesi ve partimizde gençlere ve kadınlara katılım kanallarının açılması için çaba göstermekte, grubumuzu da bu amaçlar doğrultusunda yönlendirmekte kararlıyız. Selahattin Demirtaş, sadece bugüne kadar yaptıklarıyla değil, yapmaktan feragat ettikleriyle de Türkiye'nin demokratik siyasetine dünya çapında katkıda bulunarak, kendisiyle birlikte partimize de tarihsel bir değer kazandırmış; partimizin ve demokratik siyasetin önemli bir dönüm anında büyük bir risk alarak attığı bu adımla siyasi cesaretin de mükemmel bir örneğini vermiştir. Bizler de onun 'Büyük bir moral ve coşku ile seçime hazırlanır gibi, bayram telaşı içinde partimizi Büyük Kongre’ye götürme' davetini kabul ediyoruz."