Baydemir: Sıra Çanakkale ve İzmir’e gelmeden demokrasiye sahip çıkalım 2018-01-06 13:32:53 BURSA – Bursa’da partisinin düzenlediği konferansta konuşan HDP Milletvekili Osman Baydemir, “Kürt belediye başkanları cezaevinde olduğu sürece Çanakkale ve İzmir belediye başkanının güvenliği yoktur. Sıranın size daha fazla gelmemesi için demokrasiye sahip çıkalım” dedi.   Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) 11 Şubat’ta gerçekleştireceği 3’üncü Büyük Olağan Kongresi öncesi gerçekleştireceği Bursa Bölge Konferansı, HDP Yıldırım İlçe Binasında gerçekleştirdi. "3. kongreye giderken dirençliyiz, güçlüyüz, kararlıyız” pankartının açıldığı konferansta, Urfa Milletvekili Osman Baydemir, Eş Genel Başkan Yardımcıları Sezai Temelli, Fatma Kurtulan, PM üyeleri, Marmara Bölgesi il eşbaşkanları ve yöneticilerinin yanı sıra çok sayıda delege katıldı.    'DEMOKRASİNİN ÖZÜ FAŞİZMİN PANZEHİRİDİR'   Konferansın açılış konuşmasını yapan Baydemir, “Demokrasiyi yurttaşın bir davranış biçimi haline getirmek, özü itibariyle demokrasiyi içselleştirmesidir" dedi. "İçselleştirilmiş bir demokrasi özü itibariyle faşizmin de panzehridir” deye devam eden Baydemir, HDP’nin bundan dolayı saldırı dalgası altına olduğunu söyledi. Baydemir, sözlerine şöyle devam etti: “Cumhuriyet tarihi boyunca bu coğrafya HDP fikriyatı kadar elzem bir siyasal hareketle tanışmadı. Cumhuriyet tarihi boyunca Anadolu ve Mezopotamya, Kürtler, Türkler, Ermeniler, Süryaniler, Araplar, Keldaniler ve Rumlar gibi ne kadar etnik kimlik bu coğrafyada yaşıyorsa ve her ne kadar inançsal kimlik bu coğrafyada yaşıyorsa, hiçbir dönem HDP’nin açmış olduğu şemsiye kadar, uzatmış olduğu perspektif kadar birleştirici bir fikriyatla bu coğrafya tanışmadı.”    'MUTLAKA KAZANACAKTIR'   Kuruluşunun 5’inci yılında hem HDP hem de Türkiye’nin tarihinin en kritik döneminden geçtiğini vurgulayan Baydemir, “Bu vesileyle tarihimizin ve Türkiye’nin en kritik dönemecinde HDP’nin büyük kongresinin ve konferanslarının aydınlık bir geleceği müjdeleyecek büyük bir çıkışa vesile olması dileğiyle Bursa’dan bütün halklarımıza ve inançlarımıza binlerce kez müjde ve ant olsun. Değerlerimize değer katan bütün yoldaşlarımız, özgür olana kadar bu mücadele asla geri adım atmadan yoluna devam edecektir. Mutlaka ama mutlaka kazanacaktır” dedi.   'TARİHİMİZİN EN BÜYÜK TASFİYESİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ'   Baydemir, tarihin en büyük tasfiye operasyonlarıyla karşı karşıya olduklarını ifade ederek, "7 Haziran’da nasıl bu hareket bir ilki başardıysa ve nasıl ki bu fikriyatın başarısı adeta cezalandırılıyorsa ve bugün bütün bu saldırı politikalarına rağmen amacına ulaşmamışlarsa, ne yapsalar da amaçlarına ulaşamayacaklarsa, bu her şeyden önce sizlerin, bu uğurda bedel ödeyenlerin, bu uğurda zindanda olanların mücadelelerinin, kararlılığının ve cesaretinin bir sonucudur. Neredeyse 10 bini aşkın yoldaşımız gözaltına alındı. 5 bini aşkın arkadaşımız ve aktivistimiz tutuklandı. Belediye başkanlarımız tutuklanarak cezaevine konuldu. Bursa’dan bir kez daha soruyoruz. Tutukladınız ne elde ettiniz? Bu ülkeye hangi hayrı yaptınız? Hangi sorunu çözebildiniz? Ve bu politikayla hangi sorunu çözeceksiniz? Eş genel başkanımız Figen Yüksekdağ’ın milletvekilliği, üyeliği düşürüldü. Onlarca milletvekilimiz cezaevinde, eş genel başkanımız Selahattin Demirtaş cezaevinde" diye belirtti.     ‘KAYBETMEYE MAHKUMDURLAR’   AKP'nin seçimleri sadece iktidara gelmek için bir araç olarak kullandığını sözlerine ekleyen Baydemir, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Türkiye kamuoyu ve demokrasi güçlerinin bilmesi gereken bir husus var. Elbette ki seçimler iktidara gelmenin bir aracıdır. Ama seçimler bir başka ifadeyi de bünyesinde barındırır. Nasıl ki seçimler iktidara gelmenin aracıysa seçimler iktidardan gitmenin de aracıdır. Karşımızdaki siyasi iktidar seçimleri sadece iktidara gelmenin aracı olarak görüyor. Ama seçimleri iktidardan gitmenin aracı olarak görmüyor. Ve seçimle gitmemek için elinden gelen tüm gücü kullanıyor. İşte OHAL budur. Kanun Hükmünde Kararnamelerle bu ülkeyi yönetme perspektifi tam da budur. Bursa’dan demokrasi güçlerine bir daha çağrımızdır. Eğer gerçekten seçimlerle bir demokrasi inşa etmek istiyorsak o halde seçimlere kadar bu ülkenin demokratik zeminin, hukukunun ve adaletinin önce garanti altına alınması lazım. Herkes çok iyi bilsin ki Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, İdris Baluken, Çağlar Demirel cezaevinde olduğu sürece hiçbir muhalif siyasi partinin güvenliği yoktur. Gültan Kışanaklar, Nurhayat Altunlar yani Kürt belediye başkanları cezaevinde olduğu sürece Çanakkale ve İzmir belediye başkanının ve diğer muhalif belediye başkanlarının güvenliği yoktur. O halde sıranın daha fazla size gelmemesi için demokrasiye sahip çıkmak her birimizin boyunun borcu olmalıdır. Hiçbirimizin şüphesi olmasın ki, onlar ne yaparlarsa yapsınlar kaybetmeye mahkumdurlar" diye konuştu.   ‘FİTİL FİTİL BURUNLARINDAN GELECEK’   Baydemir, devamla şunları söyledi: "Hemen yanı başımızda bulunan Suriye’nin bu halde olmasının nedeni rejimin karakteriydi, baskı politikalarıydı. Ötekinin hak talebini şiddetle bastırma politikasının ta kendisiydi. Bugün İran’da, Rojava Kürdistan’ında insanlar demokrasiyi haykırıyorlar. Demek ki totaliter rejimin yaşayacağı yenilginin ta kendisidir. O halde bütün bu örnekler gözümüzün önünde cereyan ederken bugünkü bu rejimin, bu politikasının sonuç alıcı olmayacağının en büyük garabeti yaşadıklarımızdır. Bir kez daha Bursa’dan haykıralım. Faşist rejim tarihinin en zayıf dönemini yaşıyor. Çünkü 317 sandalyesi olmasına rağmen Kanun Hükmünde Kararnameyle kendisini sürdürebileceğini sanıyor. Oysa istediğin yasayı zaten parlamentodan geçirebiliyorsun. O halde bu baskı politikası niye? Çünkü kendilerini güvende hissetmiyorlar. Yalan üzerine, dolan üzerine sistem inşa etmişler. Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk düzeni kurmuşlar aynı zamanda. Heyetimiz İstanbul’dan Bursa Demirtaş bulvarına gelene kadar tamı tamına 90 lira Deli Dumrullara yol ücreti ödediler. O 90 lira değil, emin olun 90 yılın yolsuzluğunu yapıyorlar. Fırıldaklarla ülkeyi soyup soğana çevirdiler. Çaldıkları her şey fitil fitil burunlarından gelecek. Çünkü bu tüyü bitmemiş yetimlerin hakkıdır. Hiçbirimizin şüphesi yok ki hak ve hakikat eninde sonunda galip gelecek. Adalet de bir gün tecelli edecektir.”   Konferans, yapılan tartışmalarla devam ediyor.