Karaoğlu: Karar alma mekanizmalarında kadın bakış açısı kullanılmalı

img
ANKARA - KA.DER Genel Başkanı Nuray Karaoğlu, kadınların temsil sorununa değinerek, “Haksızlıklara, eşitsizliklere, şiddete karşı kadın bakış açısıyla kararlar alınmasını ve uygulanmasını sağlamalıyız” dedi. 
 
Meclis’te 581 milletvekili sandalyesinde, sadece 101 kadın yer alıyor. Meclis'te kadın milletvekili oranını en yüksek olduğu partiler ise yüzde 41,07 ile Halkların Demokratik Partisi (HDP), ve yüzde 25 ile Türkiye İşçi Partisi (TİP) oldu. Mecliste en çok milletvekili olan Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) kadın milletvekili oranı 18,88 iken, Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) kadın milletvekili oranı ise yüzde 11,94.
 
 
Kadınların karar alma mekanizmalarında sayılarının istenen oranda olmasa bile yükseldiğini ve kadınların daha kuvvetli ses çıkarttığını belirten Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA.DER) Genel Başkanı Nuray Karaoğlu, “Sanatçısından politikacısına, ev kadınından aktivistine, herkes kenetleniyor, çünkü haksızlıkları hepimiz görüyoruz. Biz bunu hak etmiyoruz. Bu direnç içinde gücü de barındırıyor o yüzden umutluyuz” dedi.
 
PROTOTİP KADIN YARATMA ÇABASI 
 
Karaoğlu, son yıllarda kadın siyasetçilerin özel hayatlarının gizlilik ilkesi ihlal edilerek ve “ahlak polisliği yapılarak” didiklendiğini söyledi. Kadınların, erkekler tarafından onaylanan bir hayatı sürdürmek istemediklerini belirten Karaoğlu, şöyle devam etti: “Erkekler, sınırları aşan ve hiyerarşik olarak aşağıda görmekten kaynaklanan bir bakış açısıyla akıl öğretiyor, yol gösteriyorsa, kadınlar buna itiraz ederek onların istedikleri formasyonda olmayı reddediyor. Eski Yunan’dan beri geliştirilen bir düzen anlayışı var. Bazen bunu din sistemi içerisine sokarak yapıyorlar. Siyasal İslamcılığın son dönemlerde bilinçli olarak tırmanışa geçirilmesiyle, belli kalıpta insanlar yaratıp sesini çıkartamayan, evinin içerisinde olan, prototip kadınlar yaratılmaya çalışılıyor.”
 
ERKEKLERİN KARAR VERMESİ!
 
Kadınların siyasete girmesinin önemine değinen Karaoğlu, kadınların hayatlarını ilgilendiren konularda kararların erkekler tarafından verildiğini söyledi. Karaoğlu, erkek aklının hijyenik pede yüzde 18 vergi koyduğunu belirterek, "Son olarak yüzde 18 olan KDV, yüzde 8’e düşürüldü. Bu erkek bakış açısının hayatın gerçekliğinden uzak olduğunu gösteriyor” dedi.
 
KARAR ALMA MEKANİZMALARI 
 
“Kadın bakış açısına sahip” kadınların siyasette var olması gerektiğinin altını çizen Karaoğlu, şunları söyledi: “Komisyonlar kurulurken, Altılı Masaya ‘niçin kadın yok dediğimizde’, zorla iki tane kadın getirildi. Kadın sayısını arttırmak o masanın elindeydi. Bunu bir sorun olarak dile getirdiğinizde, erkek siyasetçi ‘biz kadınlar adına oradaki eksikliği kapatmak için mücadele ediyoruz’ diyebiliyor. Hayır, biz kendi istek ve çözümlerimizin ne olduğunu sizden daha iyi biliyoruz. Kadınlar olarak karar alma mekanizmalarının içinde olmalı, haksızlıklara, eşitsizliklere, şiddete karşı kadın bakış açısıyla kararlar alınmasını ve uygulanmasını sağlamalıyız. Tüm grupların, yasaların yapıldığı, kararların alındığı yerlerde temsil sağlanması, kapsayıcılık ve eşitlik ilkeleri için gereklidir. Erkekler, kadınlar hakkındaki kararları almakta niye hala ısrar ediyorlar? Biz kendi hakkımızdaki kararları almalıyız. Bu ancak eşit temsil ile mümkün olabilecektir.”
 
SİYASİ PARTİLERİN CİNSİYET KOTALARI 
 
KA.DER’in kadın temsil sorununa işaret ettiğini ve siyasi partiler ile bu sorunların çözümüne yönelik görüşmelerin sürdüğünü kaydeden Karaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yıllarıdır siyasi partilerin kadınları ötekileştirdiğini, arka plana attığını ancak kadın seçmenin bilinçlendiğini, KA.DER’in de bu bilinçlenmeye eğitim programlarıyla destek olduğunu anlattı. Siyasi partiler, özellikle AB sürecinde -buna şu anki hükümet de dahil- iç tüzüklerinde birtakım değişiklikler ve düzeltmeler yapmak zorunda kaldı. Bazı siyasi partiler tüzüklerine cinsiyet kotalarına yer verdi bazıları vermedi. İkisi arasında çok fark yok. Bu kotalara uyulmadığını da görüyoruz. Konuşmada kadınlar hep ‘baş tacı’, çok önemli ve listelere yerleştiriliyor. Günün sonunda seçen ama seçilemeyen kadınlar olarak kalıyorlar. Kadınların bunu kabul etmeyeceğinin farkında olunmalıdır. Siyasi partilere de kadınların bunu kabul etmeyeceklerini ve seçilmek adına mücadele edeceklerini yıllardan beri anlatıyoruz. Evet, iyileşmeler var, ancak son derece yetersiz.”
 
KADINLAR ARASI İTTİFAK 
 
Karaoğlu, artan sağ, popülist ve siyasal İslam siyaseti karşısında kız çocuklarının okullaşma oranlarının düştüğünü, erken yaşta zorla evlendirildiklerini belirtti. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) verilerine göre Türkiye’de bir milyonu aşkın kız çocuğunun örgün eğitimin dışına itildiğinin altını çizen Karaoğlu, “Kadınlar kendilerini yok sayan düzene karşı yüzyıllardır itirazlarını ortaya koydular. Kadınlar arasındaki ittifakın ve direnişin çok güçlü olduğunu biliyoruz. Afganistan ve İran’da kadınlar öldürülme, tutuklanma pahasına tüm güçleri ile direniyor. Bu hareket, erkek egemen sistemi dönüştürdü ve dönüştürüyor. Umutsuz değiliz. Sokakta mücadele eden, hayatını kaybeden, Meclis’te kadın bakış açısıyla, kadınlar adına mücadele eden kadınlar iyi ki varlar ve iyi ki yolları açıyorlar. Biz de açılan yolda hiç geriye dönmeden, haklarımızın ne olduğunun bilincinde, kuvvetlenerek, büyük bir iradeyle geliyoruz. Gelecek biziz” şeklinde konuştu.
 
TUĞLUK VE AMİNİ VURGUSU
 
İran'da Jîna Emînî’nin “ahlak polisi” tarafından işkenceyle katledilmesiyle ilgili Karaoğlu, “Kadınlar İran'da erkeklerin cinslerini üstün görmelerinden dolayı, kadınların yok edilmeye çalışılmasına karşı saçlarını bayrak yaptılar ve isyan ediyorlar” dedi.
 
Hasta Tutuklu Aysel Tuğluk’un demans hastası olmasına rağmen cezaevinde tutulduğuna da değinen Karaoğlu, “Tüm hasta tutukluların uygun ve yeterli tedavilerine erişimlerin sağlanması konusunda da dikkat çekmeye çalışmıştık. Yalnızca kadınlar için değil, erkekler, çocuklar, yaşlılar için cezaevlerinde sağlıkla ilgili insani koşulların yaratılması adına herkes için talepte bulunuyoruz” diye konuştu.