KCDP: Kadınlar için hayat eve sığmıyor 2020-04-30 18:49:55   HABER MERKEZİ – KCDP, 1 Mayıs İşçi Bayramı dolayısıyla yaptığı açıklamada, kadınların hem istihdamda hem de ev içinde maruz kaldığı erkek şiddetine dikkat çekerek, “Hayat eve sığar deniyor ama kadınlar için hayat eve sığmıyor" denildi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP), 1 Mayıs İşçi Bayramı dolayısıyla yazılı bir açıklama yayınladı. KCDP’nun sitesinde yayınlanan açıklamada, “Evde kal” çağrılarına rağmen işçilerin evde kalamadığı, evde kaldığında ise şiddetle karşı karşıya olan tüm kadınları kurtarmak için mücadeleye devam edildiği vurgulandı. ‘ÜCRETLİ İZİN ŞART’ “Mücadelemiz sadece virüsle değil, bizi virüsle baş başa bırakan kapitalist düzenle de” denilen açıklamada,  “Patronların çarkları dönsün diye işçiler salgınla, ölümle baş başa bırakılıyor. Salgının yavaşlaması için ise herkesin evde kalabilmesi, ücretli izin şart” ifadesine yer verildi. '6284 YAŞATIR’ “’Hayat eve sığar’ deniyor ama kadınlar için hayat eve sığmıyor" diye belirtilen açıklamada, karantina günlerinde Mart ayında 20 günde 21 kadının katledildiği, ev içinde kadına yönelik şiddetin daha fazla arttığı vurgulandı.   ‘ÖNLEYİCİ TEDBİRLER HAYAT KURTARIR’ Kadına yönelik şiddeti durdurmak için acil eylem planlarının yapılması gerekliliği üzerinde durulan açıklamada şunlar kaydedildi:  “İstanbul Sözleşmesi ve 6284’ün etkin uygulanması şart. 6284 sadece bir rakam değil, kadınların yaşam şifresi. İşte o yüzden kadınlar meydanlarda en coşkulu şekilde ‘6284 ve İstanbul Sözleşmesi yaşatır’ sloganını atıyor. Kadınlar dağa taşa 6284’ü yazıyor, her yerde 6284’ü anlatıyor. Çünkü biliyoruz, şiddetin aşısı ‘eşitlik’. Bu eşitliği sağlayacak bütünlüklü politikaları İstanbul Sözleşmesi bize sunuyor. 6284’ün içerisindeki koruyucu, önleyici tedbirler kadınların hayatını kurtarıyor.  23 MİLYON KADIN İSTİHDAM DIŞINDA Kadınların şiddetten uzak, eşit bir hayat sürmesi için ekonomik olarak güçlü olması çok önemli. Ama Türkiye’de kadınlar işgücü dahi sayılmıyor. TÜİK gerçek kadın işsizliğinin üzerini örtüyor. TÜİK’e göre, 31 milyon kadının sadece 10 milyonu işgücünde. 1 milyon 600 bin kadın işsiz. 21 milyon 200 bin kadın işgücüne dahil bile edilmemiş. Genç kadınların üçte biri ne eğitimde ne de istihdamda.  Yani 23 milyon kadın istihdam dışında, yani ayrımcılığa, şiddete karşı daha korumasız.”   ‘SORUNLAR GÖRÜNMEZ HALE GELİYOR’ Kadınların neredeyse yarısına yakının kayıt dışı çalıştırıldığına yer verilen açıklamanın devamında, “Göçmen kadınlar, salgın ile birlikte yoksulluğa, şiddete daha açık hale geliyor. Sorunları daha da görünmez hale geliyor. Hemşireler, hasta bakıcılar bu günlerde kat kat fazla emek veriyorlar. Ama kurullarda söz hakkı verilmiyor, emekleri hep görünmez kılınıyor. Kadınların ev içinde yok sayılan emekleri ise giderek büyüyor. Korona günlerinde,  daha fazla hijyenik koşullar gerekirken; temizlik işleri, çamaşır, bulaşık, ütü, yemek,  çocuk bakımı, yaşlı bakımıyla kadınların üzerindeki yük giderek artıyor” diye belirtildi.   ‘EŞİT VE ŞİDDETSİZ BİR YAŞAM İÇİN MÜCADELE’ 1 Mayıs’a doğru giderken eşit, şiddetsiz bir yaşam için mücadele edildiğinin belirtildiği açıklamada, “Korona günlerinde de ‘asla yalnız yürümeyeceksin’ diyen kadınların mücadelesini Türkiye’nin dört bir yanına yaymaya devam ediyoruz. VIP Tekstil’de, SF Trade’de sendikal hakları için direnen; Bergama, Ataşehir belediyelerinde işlerine geri dönmek için mücadele eden kadın arkadaşlarımızın yanındayız” denildi. Açıklamada son olarak şu talepler sıralandı: “*Bu 1 Mayıs’ta, tüm işçilere ücretli izin için, *Ekonomik eşitsizliğe ve iş gücü bile görülmemeye son vermek için,   *Haksızlıklara, emeğimizin çalınmasına, sendikasızlığa, mobbinge karşı eşit işe eşit ücret için,  *Ev içerisinde eşitlikçi ve kolektif  emek için, *Korona günlerinde şiddetsiz bir yaşam için mücadelemizi daha da yükselteceğiz.”