Şantiyede kadın olmak: Erkekleşmeni bekliyorlar 2020-03-03 09:31:24 İSTANBUL – İnşaat sektöründe yaklaşık 15 yıldır tekniker olarak çalışan Derya Ulu, dayatılan toplumsal cinsiyet rollerine karşı verdikleri mücadeleyi anlatarak, “Sahip olduğumuz haklar inanılmaz törpüleniyor, gasp ediliyor. Buna karşı 8 Mart’ta haklarımızı savunalım” çağrısında bulundu.  Toplumsal cinsiyet rollerinin en çok hissedildiği mesleklerin başında gelen inşaat sektöründeki kadınlar, emek sömürüsü, ücret eşitsizliği ve mobbinge karşı mücadele veriyor. Üst kademe, karar alma ya da şantiye gibi yerlerde erkeklerin çalıştırıldığı bilinen sektörde, kadınlar yıllar içerisinde bu kalıpları da yıktı. Türkiye’de ise inşaat sektöründe çalışan ilk kadın mühendis olarak Sabiha Gürayman biliniyor. 1927'de bugünkü adıyla İstanbul Teknik Üniversitesi'ni kazanan ve aynı zamanda dönemin ilk kadın öğrencisi olan Gürayman, 1933'de okuldan başarıyla mezun oldu.    Yaklaşık 15 yıldır inşaat teknikerliği yapan Derya Ulu ile kadınların inşaat sektöründe yaşadıkları zorlukları ve verdikleri mücadeleyi konuştuk.   KADINLAR İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN NERESİNDE?   İnşaat teknikerliğinden 2002 yılında mezun olan Ulu, sektörde iş bulma konusunda ciddi zorluklarla karşılaşan kadınlardan. İlk olarak makine imalatında çalışan ve kadın olmasından kaynaklı sigortası yatırılmayan Ulu, “Kısacası psikolojik baskıyla ‘sen bu işi yapamazsın’ diyerek geri adım atmamı istediler” dedi.   Bu sektörde çalışan kadınların işi bırakıp eve gitmeleri için her türlü psikolojik baskı ile karşı karşıya kaldığını vurgulayan Ulu, “Kadınsın inşaatta ne işin var? Anlamazsın git başka meslekler tercih et” söylemleriyle yıllarca çalıştığını kaydetti. Kadınların daha çok ofis kısmında çalıştırıldığını ve şantiye gibi yerlerden uzak tutulduğunu aktaran Ulu, projelendirme, fiyat teklifleri verme, satış, danışmanlığı ya da mimarlık ve mühendislik kısmın da yer aldıklarını ifade etti.    ‘SEKTÖRDEKİ İLK İŞ KENDİNİ KANITLAMAK OLUYOR’   Ulu, “Bir erkek gibi sert, bağırıp-çağıran, kendisini gürültü ile kabul ettiren biri olmalısın. Naif kadın kişiliğinle inşaat sektöründe rahatlıkla çalışamazsın. Senin erkekleşmeni bekliyorlar.  Örneğin ben ilk işe başladığımda kadın olarak bu işi yapabileceğimi ispatlamaya çalıştım. Erkekler yapamasa bile kendini kabul ettirme gibi bir sorunları yok. Ancak kadınlar yapabilse bile bunları erkeklerin gözünün içine sokmak zorunda kalabiliyor ne yazık ki” şeklinde sektördeki zorlukları anlattı.   ‘KADIN KİMLİĞİMİZLE ÇALIŞMAK GÜVEN VERİYOR’    Verdikleri mücadeleye rağmen toplumsal cinsiyet rollerinden kaynaklı yaşanan sorunların devam ettiğini sözlerine ekleyen Ulu, alandaki zorlukları şöyle anlattı: “Bu kendimi mutsuz hissetmeme neden oluyordu. Sürekli ezilen ve dışlanan biri olarak görülüyordum. Bir süre sonra bu durumu aşabilmek için erkekler gibi davranmaya başladım. Ne kadar çok bağırıp çağırırsam dikkate alındığımı hissediyordum. Ancak işi tam olarak öğrenip hakim olduğumda erkekleştiğimi fark ettim. Bunun farkına varır varmaz. Bu kez tam tersi kadın kimliğimi ön plana çıkararak, işimi yaptım. Bu da ayrıca bir gurur ve güven veriyordu. Hem bir kadın olarak hem de bir işçi olarak haklarını bilmek önemli. Bir erkek bir mesleğin eğitimini görür ve yapar. Ancak bir kadının kendi mesleği dışında en az 3 mesleği daha başarıyor olması lazım. Örneğin ben makine teknikeriyim. Ama aynı zamanda muhasebe ve satışı da yapmam gerekir. Hiçbir şey yapmamış olsam bile çay kaynatıp büroyu temizlememi istiyorlar. Halbuki bir erkekten bunu beklemezler. Kadınlar inşaat sektöründe de 3-5 iş yaparak ancak bir yerde tutunabilir ve genel olarak yaşanan bu sorunlardan kaynaklı mesleği tercih etmiyorlar.”    KADINLARIN SEKTÖRDE YER ALMASININ ÖNEMİ   İnşaat sektöründe şantiye müdürü olarak çalışan çok az sayıda kadının olduğu bilgisini de veren Ulu,  “Genelde bunu yapan erkeklerdir. İnşaat sektöründe çalışan kadınların öncelikle cesur olması gerekiyor. İnşaat sektöründe kadınların aktif olması güzel işler başarmasına neden olacaktır. Kadınlar her zaman düzenleyici ve toparlayıcıdır. Kadınların eli değdiği her yer daha verimli ve güzeldir.  Kadınlar insanların geleceğini düşünerekten inşaat tasarlaması yapar. İnşaat yapımının her boyutunun titizlikle inceleyip örneğin doğanın talan edilmemesi ve engellemesine kadar ince düşünür öyle bir tasarım yaparlar” diyerek kadınların bu alanda daha aktif rol almasını istedi.    ‘HAKLARIMIZ İÇİN 8 MART’A’    Yaklaşan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne de değinen Ulu’nun mesajı is şöyle: “Kadınların çalışma hayatına aktif olarak katılmalarını istiyorum. Kadınların ikinci sınıf olması, köleleşmesi ve üretimden koparılması amaçlanmaktadır. O nedenle üretim içerisinde aktif rol oynaması gerekir. Bunu yapmamız içinde örgütlü olmamız gerekiyor. Örgütlülük 8 Mart’tır. Şuanda sadece kadın işçiler değil, hayatın her alanında sahip olduğumuz haklar inanılmaz törpüleniyor. Gasp ediliyor. Bu büyük bir tehlike. Buna karşı 8 Mart’ta alanları doldurup, haklarımızı savunalım.”