‘Erkek aklıyla işlenmiş erkek bir bütçe’ 2019-12-29 09:14:37   İZMİR - 2020 Merkezi Yönetim Bütçesi'ni kadınlar açısından değerlendiren HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, “erkek aklı” ile hazırlanan bütçede, kadınlara yüzde 1 oranında bile pay düşmediğini söyledi.   Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçiş ile birlikte bu yıl ilk kez Cumhurbaşkanlığı tarafından hazırlanan 2020 yılı bütçesi, komisyonda 12 gün boyunca süren sert tartışmaların ardından getirildiği Meclis’te AKP ve MHP'li vekillerin oyları ile kabul edildi. Ancak kabul edilen bütçeye dönük tartışmalar ve tepkiler dinmiş değil.   Meclis Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu üyesi olan HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, 2020 Merkezi Yönetim Bütçesi’nde kadınlara düşen payı değerlendirdi. Gülüm, “Toplumsal cinsiyet duyarlılığından uzak, erkek aklıyla işlenmiş bir bütçedir. Bu bütçede kadınlara yüzde birlik bir pay bile düşmüyor” dedi.    TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNDEN UZAK   Bütçedeki en büyük problemlerden birinin toplumsal cinsiyete dayalı hazırlanmamış olması olduğunu söyleyen Gülüm, tıpkı sosyal bütçenin toplumdaki gelir eşitsizliğini törpülemesi, devlet harcamalarının zengin ile  fakir arasındaki uçurumu bir ölçüde azaltmayı sağlaması gibi toplumsal cinsiyet duyarlı bütçenin de, kadınlar ile erkeler arasında yapısal eşitsizlikler olduğunu varsayıp, kamu harcamalarının ne kadarının kadınlar lehine yapıldığını denetlediğini dile getirdi. Ancak ne var ki,  hükümetin  sunduğu bütçede kadınlar için yapılan harcamalar ayrı kalemde  sıralanmadığından bütçenin toplumsal cinsiyet eşitliğinden tamamen uzak olduğunu ifade eden Gülüm, “Bu da başlı başına, bütçenin kadın ve erkeklerin harcamalarında ne düzeyde  farkındalıklarını, aralarında ne gibi bir eşitsizlikler olduğu değerlendirmeden hazırlandığının göstergesidir” diye belirtti.   ‘KADINA AYRILAN PAY YÜZDE 1 BİLE DEĞİL’   Saray’da hazırlanıp, kadını yok sayan 2020 bütçesinin tek cümlesi dahi değişmeden Meclis’ten geçtiğini söyleyen Gülüm, bütçede kadınlara yüzde 1 oranında bile pay düşmediğini kaydetti. Gülüm, Türkiye’de her alanda kadın erkek eşitliğinin filen sağlanmasında sorumlu olan tek kurum olan ve AB uyum sürecinde kurulan Kadın Statüsü Genel Müdürlüğü’nün (KSGM) çalışma alanlarının yıllar içinde sıradanlaştığına da dikkat çekti. Gülüm, “Buna paralel olarak kadına genel bütçeden ayrılan pay, her geçen yıl azalıyor. 2019 bütçesinde 13.154.000 TL ayrılırken, 2020 bütçesinde bu tutar 12. 054.000 TL oldu. KSGM sosyal politikalar geliştirmekten sorumlu birimler içinde en düşük paya sahip kurumdur. Bu aynı zamanda kadının toplumsal sorunlarını kalıcı bir şekilde çözme ve kadınların eşit bir konuma sahip olması için gerekli politikalara bütçe ayrılmaması demektir. KSGM’nin işlevsizleştirilmesi, kadına karşı sistematik şiddet ve ayrımcılığa karşı önleyici politikalara bütçe ayrılmamasını beraberinde getirmektedir” diye konuştu.   ‘ŞİDDETİ GÖRÜNMEZ KILIYOR’   Türkiye’de iktidarın kendi resmi verilerine bakıldığında geçen sene öldürülen kadın sayısının 440- 450 arasında değiştiğine işaret eden Gülüm, kadınlardan gelen tepkiler üzerine Adalet Bakanlığı’nın kadın cinayetleri önlemeye dönük bir genelge yayınladığını, ancak bunun cinayetleri önleyici bir yanı olmadığını vurguladı.   Genelgenin 5. Maddesi  üzerinde duran HDP’li Gülüm, içeriğinde yer alan “Kural olarak gizli olan soruşturma evresiyle ilgili ifade, tutanak, belge, ses ve video kaydı gibi delillerin internet ve sosyal medya gibi platformlarda paylaşılmasının önüne geçilmesi, kanuni zorunluluk nedeniyle gizli tutulan bilgilerin üçüncü kişilere verilmesinin, Türk Ceza Kanunu’nun 285 inci maddesi uyarınca ‘gizliliğin ihlali’ suçundan sorumluluk doğuracağının bilinmesi” ifadelerinin kadını koruyor gibi görünse de, aslında kadına yönelik şiddeti görünmez kılacak bir düzenleme olduğunu belirtti.   Gülüm, “Zira uzun süredir iktidar düzenlemeler ile gizlilik kararları ile duruşmaya katılımları azaltarak kadın cinayetlerini kamuoyunun gözünden kaçırmaya çalışıyor. Görünürlükten, kadınların davaları takibinden kamuoyu ve sosyal medya üzerinden oluşturulan baskıdan rahatsızlar ve engellemeye çalışıyorlar. Biliyorlar ki bu takip bir yandan kadın katillerinin erkek yargı eliyle cezasızlıkla ödüllendirilmesini engellerken, diğer yandan da iktidarın kadın düşmanı politikalarını teşhir ediyor.  Kadınların özgürlük mücadelesini büyütüyor” dedi.   MA / Esra Solin Dal