Sibel Altınsöğüt’ün davası görüldü 2019-12-17 21:15:57 İSTANBUL – İstanbul’da eski eşi Sibel Altınsöğüt’ü bıçaklayan Soner Göztepe’nin yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü. Davanın ilk duruşmasında çelişkili beyanlar veren Göztepe, sık sık Altınsöğüt’ün ifadesine müdahale ederek mahkemeyi yönlendirmeye çalıştı. İstanbul’un Sultangazi ilçesi’nde Eylül ayında 7 yıl önce boşandığı Sibel Altınsöğüt’ü bıçaklayan Soner Göztepe’nin yargılandığı davanın ilk duruşması Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya Sultangazi Kadın Dayanışma Platformu, Mor Dayanışma ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sultangazi İlçe Yöneticileri izleyici olarak katıldı. Tutuklu sanık Soner Göztepe ve müşteki Sibel (Marzuka) Altınsöğüt ve Cennet Göztepe hazır bulundu. Sanık avukatı ve müşteki Avukatı Birsen Baş Topaloğlu ve Duran Kılıç hazır bulundu.  Duruşma “kasten öldürmeye teşebbüs”, “Yarama” ve “Tehtid”suçlarından yargılanan sanığın ifadesinin alınması ile başlandı. SİSTEMATİK ŞİDDETİ İTİRAF ETTİ Sanık Göztepe, mahkemede 2013 yılında Sibel’in kardeşi olan Ali Altınsöğüt ile kavga ettiğini bu nedenle tutuklandığı olaydan 2 ay önce denetimli serbestlik ile cezaevinden çıktığını ileri sürdü. Sibel Altınsöğüt ile bir buçuk yıl önce boşandığını ancak Altınsöğüt’ün boşanmadan 5 yıl önce çocukları alarak evden ayrıldığını vurgulayan Göztepe, ancak Sibel ile sık sık görüşerek eş ilişkisini sürdürdüğünü iddia etti. Olaydan önce 10 gün önce Sibel’in kendisine küstüğünü ileri süren sanık Göztepe, “Bu benim çok zoruma gitti. Adli kontrol şartlarından biri de gece 21.00’dan sonra dışarı çıkmamaktı. Ben de barışmak için olay gecesi 21.00’da dışarı çıkarak polisi aradım. Adli kontrolümü yaktığımı, gelip beni almalarını istedim. Birahaneye gittim. Alkol aldım. Amacım cezaevine girip onun benim görüşüme gelmesi ve bu şekilde barışmaktı” iddialarında bulundu. Göztepe ardından olay gününü anlatarak oğlunun ve kızının kendisine saldırdığını, öldürme amacının olmadığını ileri sürerek amacının Altınsöğüt’ü korkutmak olduğunu iddiasına bulundu. Mahkeme başkanının “Daha önce eşine şiddet uyguladın mı?” soruna sanık Göztepe, “Birbirimize sık sık şiddet uygularız. Öldürmeye niyetim olsaydı. O gece kapının önünde yapardım” dedi. Mahkeme başkanı olay sırasında yaralanan Altınsöğüt’ün kızı Cennet’in beyanlarını içerdiği dilekçeyi ve sanık Göztepe’nin beyanlarının içerdiği dilekçeyi dosyaya kabul ederek müştekilere ait tıbbi belgeleri okudu. ‘TELEFONDA ENGELLEMİŞTİM’ Ardından Sibel Altınsöğüt’ün ifadesi alındı. Şikayetçi olduğunu ve davaya katılmak istediğini vurgulayan Altınsöğüt, olay gününü anlatarak “Aşırı alkol alıyordu. Alkol aldıktan sonra beni arayıp küfür ve hakaret ediyordu. Bende bu yüzden olaydan on gün önce onu telefonda engellemiştim. Gece saat 01.05’te oğlumu aradı. Oğlum telefonu açar açmaz telefon kapandı. Sonra kapının zili çaldı. Kızım kapıya koştu ‘anne babam kapıda’ dedi. Kızım kapıyı açtı, içeri girmek istedi.  Konuşup gideceğini söyledi. Ben de bu saatte konuşulacak bir şey yok. Git yarın konuşuruz dedi. Sonra komşuların yardımı ile dışarı çıkarıldı. Biz geri döndük, kapımızı kilitleyip yatacakken tekrar oğlumu aradı. Bir bardak su istedi. Oğlum suyu götürdü. Gider gitmez bardak kırılma sesi geldi. Ses üzerine aşağı indik. Gittiğimde oğlumun eli kan içindeydi. Oğlumu öyle görünce ona bağırdım, kızdım. Çocuğu hastaneye götürdüm. Ben yoldayken komşular beni aradı, abla arkanızdan geliyor elinde de bıçak var dediler” diye ifade etti. Altınsöğüt’ün ifadesini verdiği sırada sanık Göztepe, “Yalan söylüyor” demesi üzerine mahkeme başkanı sanığa dönerek “Sus sen, konuşurken o bir şey dedi mi?”  diyerek susturdu. ‘HASTANEDE KİMSE MÜDAHALE ETMEDİ’ Hastanede acilde oğluna müdahale edildiği sırada sanığın hastaneye geldiğini ve kapıda kızını görünce ona şiddet uyguladığının altını çizen Altınsöğüt şöyle devam etti: “Ben kızımın sesini duyunca yanına gittim. Kızıma vurduğunu görünce onu ittim, yere düştü. Sonra ayağa kalktı, cebindeki bıçağı çıkararak ‘bu gece bu iş bitecek’ dedi. Cebinden çıkardığı bıçağı bana doğru salladı. Bıçak iki kez karnıma saplandı. Bıçağın olduğu elini tutarak onu engellemeye çalıştım. Bu sırada epey yerde boğuştuk. Kızım da olaya müdahale etmeye çalışıyordu. Boğuşma esnasında üçümüz yalnızdık. Hastane yönetimi dahi müdahale etmedi. Boğuşma sırasında elindeki bıçak gevşeyince bir hemşire gelip bıçağı aldı. Daha sonra kızım beni alıp müşahede odasına götürdü. Onun nasıl gittiğini görmedim. Biz ambulansa bindirildiğimiz sırada ‘sizinle çok küçük bir hesabımız kaldı. Onu da en kısa zamanda hal edeceğim’ diyerek tehdit etti.  Boğuşma sırasında Kızımın sağ elimin 4 parmağı ve iki göğsünün arasından yaralandı.”  SANIKTAN MÜŞTEKİYE MÜDAHALE Altınsöğüt, sözlerini sürdürdüğü sırada sanık mahkeme başkanına “Bir şey söyleyebilir miyim” diye sordu. Mahkeme başkanı ise “Söyleyemezsin” diyerek Altınsöğüt’ün ifadesini almaya devam etti. Altınsöğüt’ün ifadesinin ardından sanık izin almadan “Eşimin ifadelerinde tutarsızlık vardır” demesi üzerine mahkeme başkanı “Tutarsızlık, biz tespit ederiz” dedi. Mahkeme başkanı tekrar Altınsöğüt’e dönerek sanığın daha önce benzer eylemlerinin olup olmadığını sordu. 2013 yılında bana benzer şekilde sokakta kendisine saldırıda yine yaralandığını ve olaydan iki ay önce bu yüzden denetimli serbestlikten cezaevinden çıktığını belirten Altınsöğüt, ayrıldıklarından beri ise eş ilişkisinin hiç yaşanmadığının altını çizdi.  SANIK MAHKEMEYİ DİNLEMEDİ Altınsöğüt’ün bunu söylemesi üzerine sanık Göztepe “Yalan söylüyor” diyerek müdahalede bulundu. Mahkeme başkanı sanığa bağırarak “Sus” dedi. Sanığın ısrarla konuşması üzerine mahkeme başkanı “Sus. Senin yalan söyleme hakkın yok mu? Sus” dedi. Mahkeme başkanının sus demesine rağmen sanık kendi kendine konuşmaya devam etti. Ardından müşteki Cennet Göztepe’nin ifadesi alındı.  Annesinin anlattıklarını doğru olduğunun belirten Cennet babasının daha önce annesini iki kez yaraladığını belirtti. MÜŞTEKİLERİN TALEPLERİ ALINDI Ardından müştekilerin talepleri alındı. Müşteki avukatı Birsen Baş Topaloğlu, Cennet Göztepe ile ilgili verilen raporlar arasında çelişki olduğunu söyleyerek, ilk raporda hayati tehlike olduğunun belirtildiğini, sonraki raporda hayati tehlikeden söz edilmediğini bu nedenle çelişkinin giderilmesi için yeniden rapor alınmasını ve aynı dosyadaki görgü tanıklarının dinlenmesi talebinde bulundu.  TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMI İSTENDİ Avukat Topaloğlu sanığın eylemlerinin göz önüne alınarak tutukluluk halinin devamını talep etti. İddia makamı müşteki müdafisinin taleplerini sıralayarak aynı taleplerde bulunarak sanığın tutukluluk halinin devamını talep etti. Ardından mahkeme kısa bir ara verdi. Mahkeme avukat Topaloğlu’nun taleplerini kabul ederek davayı 10 Mart tarihine erteledi. ‘SONUNA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ’ Duruşmanın ardından dava avukatı ve kadın örgütleri adliye önünde kısa bir açıklamada bulundu. Avukat Topaloğlu, sanığın Sibel Altınsöğüt’e yönelik bu güne kadar tehditleri ve darp olayının olduğunu söyleyerek, “Bugüne kadar hep bu infaz sisteminin caydırıcı olmaması yüzünden en son öldürmeye kast etmiştir. Biz adil yargılanma sağlanması ve sanığın hak ettiği cezayı alması için sonuna kadar mücadele edeceğiz” diye vurguladı.  ‘DAVANIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ’ Ardından Sultangazi Kadın Dayanışması'ndan Sümeyye Aydoğan basın açıklamasını okudu. Kadınlardan taciz ve tecavüze göz yummaları beklendiğini dile getiren Aydoğan, “Erkek egemen iktidarınızı biliyoruz e kabul etmiyoruz. Biz kadınlar mahallelerden fabrikalara, sokaklardan erkek adaleti ürettiğiniz mahkeme salonlarına kadar her yerde olmaya devam edeceğiz. Davanın takipçisi olacağız” dedi. Açıklama “Asla yalnız yürümeyeceksin”, “Yaşasın kadın dayanışması” sloganlarıyla son buldu.