KESK'in 8 Mart şiarı ortak mücadele 2019-03-06 09:19:09 ANKARA - KESK Kadın Sekreteri Gülistan Atasoy, bu yıl ki 8 Mart’ta maruz kalınan saldırılara karşı parça parça verilen kadın direnişlerini "ortak mücadele" şiarıyla birleştirmeyi hedeflediklerini söyledi. Atasoy, bu amaç etrafında tüm kadınların bedeniyle kendilerine seslenen Leyla Güven'le dayanışması gerektiğini vurguladı.  Leyla’nın talebi, barışın yeniden bu topraklarda karşılık bulması için kendi bedeni dışında bir aracı kalmayan bir kadının diğer kadınlara seslenişi. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), bu yıl ki 8 Mart Dünya Kadınlar Günü şiarını “Mücadele kadınları birleştirir, kadınlar dünyayı özgürleştirir” olarak belirledi. Programlarına direnişlerinin 296’ncı gününde olan Flormar işçilerini 1 Mart’ta ziyaret ederek başlayan KESK’li kadınlar, hafta boyunca yine bir dizi panel, forum, kadın buluşmaları gibi etkinlikler düzenleyecek.   KESK Kadın Sekreteri Gülistan Atasoy, bu yıl ki 8 Mart’ın önemine dair değerlendirmelerde bulundu. Dünyada ve Türkiye’de kadınlara yönelik saldırıların giderek arttığını, bu saldırıların tesadüf olmadığını dile getiren Atasoy, tüm dünyada yükselen sağ popülist ve muhafazakar iktidarların sistemi kadın bedeni ve emeği üzerinden güçlendirmeyi hedeflediğini belirtti. Atasoy, bu nedenele bugün dünyanın birçok yerinde parça parça kadın direnişlerinin gerçekleştiğini ifade etti.   ‘ORTAK MÜCADELE ŞİARIYLA 8 MART’I KARŞILAYACAĞIZ’   Türkiye’de de gerek ekonomik krizle birlikte işten atılan kadınların, gerekse de fabrikalarda sendikalaştıkları için işten atılan pek çok kadın direnişinin sürdüğüne dikkat çeken Atasoy, “Kadınların bulundukları tüm alanlarda alanlarda, örgütlerde, cezaevlerinde kazanımlarına dönük saldırılara karşı ortaya koydukları iradeyi düşündüğümüzde bütün kadınların kendi mücadelesini ortak bir paydada buluşturma ihtiyacı bu dönem daha fazla ortaya çıkmış durumda. Bu nedenle biz de KESK’li kadınlar olarak bütün bu mücadeleleri birleştiren bir noktadan, emek, demokrasi ve barış mücadelesinde, kadınların özgürlük mücadelesinde temel rolümüzü oynayan bir yerden, ortak mücadele şiarıyla bu 8 Mart’ı karşılayacağız” dedi.   ‘KADINLARIN KENDİ SÖZLERİNİ SÖYLEYEBİLDİĞİ BİR 8 MART’   Bu kapsamda planladıkları bir haftalık eylem ve etkinliklerle diğer kadın örgütleri ile birlikte mücadele etme kararlılığı içerisinde olduklarını söyleyen Atasoy, bu doğrultuda Flormar direnişçileri ile dayanışarak çalışmalarına başladıklarını belirtti. Oradaki kadın işçilerin kendilerinden Flormar ve Yves Rocher ürünlerini boykot etme talepleri olduğunu aktaran Atasoy, bu talebi 8 Mart vesilesiyle bütün kadınlara duyurmayı planladıklarını kaydetti. “Emek alanından doğru birleşen bu ses, alanlardaki diğer kadınlarla birleşince daha büyük bir özgürlük sesine dönüşecektir” diyen Atasoy, şunları belirtti: “İşyerlerinde kurduğumuz stantlarla kadınları 8 Mart alanlarına çağıracağız. Ekonomik krizin bu dönem daha çok yoksullaştırdığı ve daha çok şiddete maruz bıraktığı kadınların, kendi sözlerini söyleyebildiği bir 8 Mart olması için krizle ilgili paneller, forumlar yapacağız. 8 Mart’ın resmi tatil edilme talebimizi bu 8 Mart’ta da dile getireceğiz. Bu talep için Bakanlığa faks ve yazılı metinlerle bu talebimizin yerine getirilmesi için mücadele edeceğiz.”   ‘BARIŞ TALEBİMİZİ YİNELEYECEĞİZ’   Atasoy, Ortadoğu’da ve Türkiye’de devam eden savaş politikalarının bu 8 Mart’ta da kadınların gündeminde olduğunu vurguladı. Savaşın en çok kadınları mağdur ettiğini ve savaş söylemlerinin en çok kadın bedeni üzerinden yürütülerek meşrulaştırıldığını saöyleyen Atasoy, “Dolayısıyla kadınların barış mücadelesi bu 8 Mart’ta da en temel taleplerinden birine dönüştürülüp, alanlara daha fazla yansıması gereken bir talep. KESK’li kadınlar olarak her zaman olduğu gibi dünden bugüne barış talebimizi bu 8 Mart’ta da yenileyeceğiz” diye konuştu.   ‘KADINLAR LEYLA GÜVEN İLE DAYANIŞMALI’   Atasoy’un üzerinde durduğu bir diğer konu, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in, PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle başladığı açlık grevinin 119’uncu gününe girmesi.   Kadınların Leyla Güven ile daha fazla dayanışması gerektiğini söyleyen Atasoy, “Leyla Güven,  Hakkari halkının oylarıyla, onların iradesiyle seçilmiş bir kadın siyasetçi. Leyla Güven, çok uzun yıllardır hem kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesinde hem de barış mücadelesinde bedel ödemiş ve bu anlamda mücadele etmiş bir kadın arkadaşımız. Bugün de aslında bunu yapmaya çalışıyor. Çünkü tecrit aslında bütün alanlara yayılmış durumda. En çok da kadınlara uygulanıyor tecrit ve izolasyon politikaları. Leyla’nın talebi, barışın yeniden bu topraklarda karşılık bulması için kendi bedeni dışında bir aracı kalmayan bir kadının diğer kadınlara seslenişi. Leyla’nın yaşam hakkı bütün kadınların yaşam talebiyle birleşmesi gereken bir hak. Tecridin kalkması bu ülkedeki demokratik zeminin yeniden oluşması için bir fırsat olacaktır. Leyla’nın yaşaması, kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesinin büyümesi anlamına gelmektedir” dedi.   MA / Diren Yurtsever