Gürbüz: 8 Mart’ta Leyla’nın sesine ses olacağız 2019-03-04 09:08:25 ANKARA - HDP Kadın Meclisi Koordinasyonu üyesi Nadiye Gürbüz, kadınların ve Türkiye’nin tecrit altında olduğuna dikkat çekerek, 8 Mart’ta temel gündemlerinden birinin tecrit olacağını söyledi. Gürbüz, kadınların Leyla Güven’in taleplerini sahiplenmesi gerektiğini vurgulayarak, “Leyla’nın sesine ses katacağız” dedi. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne sayılı günler kala kadın örgütleri de bu kapsamda eylem ve etkinliklerine hız verdi. HDP Kadın Meclisi Koordinasyonu üyesi Nadiye Gürbüz, yapacaklarına ilişkin bilgi vererek, kadınları alanlara çağırdı.     Gürbüz, 8 Mart’ta dünyanın her yerinde kadınların sokaklara çıktığını dile getirerek, bu yıl ki 8 Mart eylemlerinde dünyanın birçok yerinde ilen edilen kadın grevlerinin selamlanacağını söyledi. Gürbüz, “Hayatın her alanında kadınlar sürekli emek harcayan pozisyonda çalışıyor. Evinde emeğini sergiliyor. Üstelik bu emeği görünmüyor. Grev denilince akla sadece bir fabrikada üretimden gelen gücün kullanılmasıymış gibi geliyor ama aslında kadınların hayatı durdurmasına denk düşen bir durum söz konusu. Bütün bu alanları ile kadının hayatı durdurması üzerine kurgulanmış bir grev var. Bu yıl bu grevi Türkiye’den de kadınlar olarak selamlamak istiyoruz. Bu greve destek sunmak istiyoruz” dedi.   ‘8 MART’TA LEYLA’YA SES’   PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin sonlandırılması talebiyle 117 gündür açlık grevinde olan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in talebinin bu yıl 8 Mart kapsamındaki hemen hemen bütün eylemlerde gündemleştirileceğini belirten Gürbüz, “Leyla Güven çok güçlü, çok iradeli bir yoldaşımız. Kadınların Leyla’yı yalnız bırakmaması çok önemli. Leyla Güven, kadınların desteğini ve mücadelesini çok önemsiyor. Leyla Güven, kadın mücadelesine çok emek vermiş, bu mücadeleyi önemli katkı ve desteklerini sunmuştur. Leyla Güven’in öncelikle kadınlar tarafından sesine ses katılması ve talebinin sahiplenilmesi gerekiyor. 8 Mart’ta Leyla’nın sesine ses katacağız” diye konuştu.   ‘LEYLA’NIN TALEBİ HUKUKİ VE MEŞRUDUR’   Gürbüz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Devletin önce kendi yasalarına uyması gerekiyor. Her tutuklu ve hükümlünün avukatları ve ailesiyle görüşme hakkı var. Bu Türkiye Cumhuriyeti devletinin kendi yasalarında yazan bir şey. Bu talebin karşılanmaması kadar akıl almaz bir durum yok. Leyla hukuki ve meşru bir hak için kendisini ölüme yatırmış durumda. Bu bakımında Leylanın talebinin hızla karşılanması gerekiyor.”   ‘TECRİT TEMEL GÜNDEMLERİMİZDEN’   Kadınların 8 Mart’ta temel gündemlerinden birinin tecrit ve savaş olduğunu vurgulayan Gürbüz, “Tecrit denilince akla sadece hapishaneler geliyor. Ama böyle değil. Kadınlar ve bu ülkede yaşayan herkes aslında tecrit altında. Demokrasinin, özgürlüklerin, eşitliğin olmadığı her yer tecrit altında. Bu bakımından tecride karşı mücadeleyi bu eksenden de büyütme ihtiyacımız var. Cezaevlerinde çok sayıda insan açlık grevinde. Öncelikle bu insanların haklı taleplerinin karşılanması ve herhangi bir ölüm gibi bir sonuçla karşılanmaması için bizde mücadeleyi büyüteceğiz. 8 Mart’ta alanlarda tecrit en temel gündemlerimizden biri olacak” diye belirtti.    ‘İKTİDARLAR GERİCİLEŞİYOR VE SAĞCILAŞIYOR’   Türkiye ve dünyada sağ iktidarların arttığına da dikkat çeken Gürbüz, şunları söyledi: “Yakın zamanda gündeme getirdikleri cinsel istismara maruz kalan çocukların evlendirilmesine yönelik gündeme gelen yasal düzenleme bunlardan bir tanesi. Bunun dışında kadınların kazanılmış haklarını gasp etmeye yönelik ciddi bir saldırı ile karşı karşıyayız. Şiddet en temel sorun Türkiye ve dünyada. Kadınlar şiddete maruz kalıyorlar, öldürülüyorlar ve bu iktidarlarında desteğiyle yaşanıyor. Kadınlara, çocuklara yönelik cinsel şiddet söz konusu olduğunda erkek iktidar ve yargı aklı erkekleri koruyan, kollayan bir noktada duruyorlar. Buda kadınların en temel mücadele gündemlerinden bir tanesi. 8 Mart’ta da en fazla gündeme gelecek konulardan biri.”    ‘KRİZDEN EN FAZLA KADINLAR ETKİLENİYOR’   Ekonomik krizin kadınlara yansımasına ilişkin de konuşan Gürbüz, sözlerini şöyle tamamladı: “Bir süredir kadın işçilerde direnişteler. Flormar direnişi devam ediyor, başka fabrikalarda direnişler devam ediyor. Bunun dışında krizin yükünü en fazla kadınlar çekiyor. Özellikle de işten atılmalar çok fazla, işe alınsalar bile çok daha düşük ücretlerle çalıştırılıyor kadınlar. Kölelik koşullarında, açlığa mahkum ediliyorlar adeta.”    MA / Diren Yurtsever