'Açlık grevinin yansıması 8 Mart'ta olacak' 2019-03-01 09:09:35 İSTANBUL - Bu yılki 8 Mart’ı farklı kılan gündemlerden biri Leyla Güven öncülüğünde tecride karşı başlatılan açlık grevleri olduğuna dikkat çeken HDP'li vekil Dilşat Canbaz Kaya, "Leyla Güven'in açlık grevinin yansımaları 8 Mart’ta alanlarda olacak" dedi.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Dilşat Canbaz Kaya, tecridin kaldırılması talebiyle Demokratik Toplum Kongresi(DTK) Eş Başkanı Leyla Güven’in başlattığı ve cezaevlerine yayılan açlık grevleriyle bu yıl başka bir anlam kazanan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne ilişkin konuştu.    Her sene olduğu gibi bu seneki 8 Mart’ı da aynı coşku ve mücadele inancıyla karşılayacaklarını dile getiren Kaya, “8 Martlar, 25 Kasımlar biz kadınların bedel ödeyerek sağlamış olduğu kazanımlardır. Mevcut kazanımlarımıza sahip çıkmak ve diğer 365 günü de bugünlere çevirebilmek önceliğimizdir. Bu yıl da alanları tüm renklerimizle dolduracağız. Evet, toplumun tecrit edildiği bir süreçten geçiyoruz daha doğrusu tecridin yoğunlaştığı bir süreçten geçiyoruz demek sanırım daha doğru olacak. Çünkü tecrit hep vardı. Sadece son yıllarda ‘OHAL’le birlikte daha da yoğunlaştı, daha da kendini hisseder bir hale getirdi. Mevcut koşullarda tecritten öncelikli olarak etkilenen, tecridin en yoğun uygulanan kesimlerinin başında gelenler yine ne yazık ki kadınlardır. Mesela KHK’lerle birlikte kapatılan derneklerin başında kadın derneklerimiz var. Çünkü bizi alanlardan, mücadeleden izole etmek, evlerimize kapatmak istiyorlar. Bu bir tecrittir. O sebeple en çok da bizim tecritlere karşı ses çıkarmamız gerekmektedir” dedi.   ‘MÜCADELENİN BÜYÜK ÖRNEĞİ LEYLA YOLDAŞIMIZ’   Bu yılki 8 Mart’ı farklı kılan gündemlerden birinin Leyla Güven öncülüğünde tecride karşı başlatılan açlık grevleri olduğuna dikkat çeken Kaya, “Leyla Güven 100 günü aşan bir açlık grevi mevcut. Elbette ki bunun yansımaları 8 Mart’ta da alanlarda olacak. Çünkü bizler bu eylemi önemsiyoruz. Yani bir kadının kendi iradesiyle başlatmış olduğu bu açlık grevleri öncelikle tüm kadınlar için önemli. Çünkü genelde kadınların yapmış oldukları eylem ve siyasi tutumlar şöyle yorumlanır; muhakkak birileri yönlendirmiştir, birilerinin sözüyle yani bir üst akılla yapıldığı düşünülür. Ama biz kadınlar kendi irademizi her zaman ortaya koyup bununla birlikte büyük mücadelelere ve büyük zaferlere adım atmışızdır. Dediğim gibi 8 Mart bu zaferden sadece bir tanesidir. Mücadelenin büyük bir örneğini de Leyla yoldaşımız da görüyoruz. Haliyle 8 Mart’ta alanlara da inanç ve dirayetinin yansıması olacaktır. Bu arada röportaj vesileyle de yetkililere bir kez daha seslenmek isterim; Leyla Güven’in taleplerinin yerine getirilmesi, açlık grevlerinin son bulmasını için adım atılsın. Leyla’nın talepleri talebimizdir” diye belirtti.    ‘KADINLAR ALANDA OLMALI’   Tüm bunlar göz önünde bulundurularak kadınların 8 Mart’ta alanlarda olacağını belirten Kaya, “Çünkü gerçekten hak verilmez alınır. Bizler ne kadar sesimizi yükseltirsek ne kadar dirayetli durur ve direnişin içinde kendimizi var edersek o kadar da kazanımlarımız çok olacaktır. Aksi taktirde gerçekten bu erkek akıl bu erkek sistem bize altın tepside haklarımızı sunmayacak aksine kazanılmış haklarımızı almak için ellerinden geleni ardına koymayacaktır. Ama biz de mücadelemiz için, kazanımlarımız için elimizden geleni ardımıza koymayacağız. 8 Mart’larda ve daha nicelerinde sokaklarda olmaya hakkımızı aramaya, ses çıkarmaya, ses olmaya devam edeceğiz. Bu sebeple tüm kadınları 8 Mart’ta alanlarda görmek istiyoruz” diye konuştu.    ‘EN SERT TUTUMU GÖSTERMEK ZORUNDAYIZ’   Toplumsal sorunların yanı sıra kadınların geliştirdiği eylemlerin dar bir çerçevede ele alınmaması ve salt bir fiziki boyuta indirgenmemesi gerektiğinin altını çizen Kaya, kadınların cinsiyetçiliğe, faşizme ve sömürge en sert tutumu göstermek zorunda olduğunu söyledi. Kaya, devamla şunları söyledi: “Çünkü ciddi bir cinsiyet eşitsizliği ile karşı karşıyayız. Doğalında bunun yansıması olarak faşizmden ve sömürüden en çok etkilenen kesim kadınlardır. Çünkü bugün ne kadar alanlarda ya da toplumun bir çok yerinde biz kadınlar olmuş olsak dahi ne yazık ki bu alanlara dahil olan kadın arkadaşlarımız çok az. Milyonlarca kadın aslında evlerinde bir tecride maruz kalıyor. Birçok kadın belki de evinden hiç çıkmıyor. Sadece ev işlerine, evdekilere ‘hizmet etmeye’ adlandırılmış yaşamları sürdürüyorlar. Bu ciddi bir sömürüdür. Doğalında bunun bir cinsiyet eşitsizliği olduğunu söylemek zorundayız. Bununla beraber cinsiyetçiliğe, sömürüye ve faşizme karşı sert ve net tutumlar sergilememiz lazım.”   ‘KENDİ RENKLERİ VE DİLLERİYLE ORTAK MÜCADELEYE’   Kadınlar olarak 8 Mart’ı ortaya çıkan talepler etrafında karşılayacaklarını sözlerine ekleyen Kaya, Pazar günü Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda yapılacak olan mitinge çağrı yaptı: “Biz kadınlar yan yana omuz omuza olduğumuz sürece faşizmi tepetaklak edebilecek güce sahibiz. Yeter ki yan yana duralım, dayanışmadan vazgeçmeyelim. Tüm kadınlara kendi hak ve talepleri üzerinden faşizme karşı kadın cinayetlerine karşı bulundukları her yerde kendi renkleri kendi dillerinde ortak mücadeleye yan yana durmaya çağırıyoruz.”    MA / Necla Demir