‘Rojava Devrimi, Lozan Antlaşması’na en güçlü cevaptır’ 2023-07-28 09:01:16   RIHA - Kongra Star üyesi Menal Mihemed, kadınların Rojava Devrimi’yle Lozan Antlaşması’na en güçlü cevabı verdiğine işaret ederek, “Yeni bir Lozan, kadınların mücadelesiyle yazılacak” dedi.   Sykes-Picot ile başlayan ve Lozan ile devam eden antlaşmalarla 100 yıl önce Kürtlerin yaşadığı coğrafya bölündü, Kürtler statüsüz bırakıldı. Aradan geçen sürede Kürtlerin yaşadığı sorunlar çözüme kavuşturulmadı. Aksine derinleşen sorunlar uluslararası boyut kazandı. Yeni bir yüz yılda da statüsüz bırakılmak istenen Kürtler, Kuzey ve Doğu Suriye’de 19 Temmuz 2012 tarihinde tüm halklara umut olan Rojava Devrimi’ni gerçekleştirdi. “Kadın Devrimi” olarak da adlandırılan devrim, 11’inci yılını doldurdu. Kuzey ve Doğu Suriye’de gelişen sistem ve kurulan yeni yaşam, Ortadoğu’da yaşayan halklar için de umut oldu. Kürtler ve dostları, gelinen süreçte Kapitalist Modernite’ye alternatif olarak Demokratik Modernite’nin inşasına başladı. Lozan’da imha ve inkar politikalarının hedefi olan kadınlar, yeni sistemin kurucu öznesi oldu.    Kongra Star üyesi Menal Mihemed, Lozan sonrası süreci ve kadınların öncülük ettiği devrim sürecini değerlendirdi.     DEVRİMDEN ÖNCE KADINLAR    Bütün dünyanın Rojava Devrimi’ni bir kadın devrimi olarak tanıdığının altını çizen Mihemed, “Kürt kadınlarının öncülüğünde devrim gürleşti” dedi. Rojava Devrimi’nden önce Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınların BAAS rejimi tarafından yok sayıldığını vurgulayan Mihemed, “Kendi ayakları üstünde durmak isteyen her kadın, sistem için bir tehlikeydi. Kadınlar toplumdan uzak tutulmak istendi. Hem evde hem dışarıda kadınlar yok sayılıyordu. Kadınlar toplumun hiçbir alanında rol oynayamıyordu. Kadınların siyaset yapması olanaksızdı. Binlerce yıldır kadınlara uygulanan yok sayma politikaları, en üst düzeyde yaşam buluyordu. Kadınlar namus adı altında katlediliyordu. Kadınların hakları yoktu. Kimse bir hak iddia edemezdi. 2005 yılında bütün yasaklama ve engellemelere rağmen Kongra Star kuruldu. Toplantılarını birçok zahmetle yaptı ve bir kadına ulaşmak için büyük emekler sarf etti. Kadınların örgütlenmesi için büyük bir mücadele verildi” ifadelerini kullandı.    YENİ YAŞAM İLMEK İLMEK ÖRÜLDÜ    “19 Temmuz Rojava Devrimi ile birlikte kadınlar bütün yok sayma politikalarına karşı en önde yerini aldı” diyen Mihemed, Kürt kadınlarının örgütlülüklerini yaşamın her alanında arttırarak, devrimin her aşamasında rol oynadığını kaydetti. Kadınların Yekîneyên Parastina Jin (YPJ) ile öz savunmasını sağladığını dile getiren Mihemed, “Kadınlar sadece kendilerini örgütlemedi, toplumu örgütlemede de öncülük etti. Kadınların Özerk Yönetim içinde yerlerini almaları için Kongra Star önemli bir rol oynadı. Kürt, Arap, Türkmen, Süryani fark etmez bütün kadınlar ayrım gözetmeksizin Halk Meclislerinde yerini alarak, yeni yaşamı ilmek ilmek ördüler” diye konuştu.     KARANLIĞA KARŞI VERİLEN MÜCADELE    DAİŞ’e karşı verilen mücadelede kadınların rolüne değinen Mihemed, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kadınlar, DAİŞ’e ve benzeri çetelere karşı en önde savaşarak devrimi korudular. Kadınların bu tutumu bölgede Demokratik Modernite istemeyen, çözümden yana olmayan Türk devletinin saldırılarını beraberine getirdi. Türk devleti kadınların kendisini yönetmesini, toplumun her alanında yer almalarını kendisi için bir tehdit olarak gördü. Karanlığa karşı verilen mücadelede öncü olan kadınlar, bu nedenle hedef alındı ve alınıyor. Hevrîn Xelef, Jiyan Tolhildan, Yusra Derweş ve Türk devletinin SİHA saldırıları sonucu katledilen bütün kadınların amaçları, ‘Kadın Özgürlükçü, Ekolojik ve Demokratik’ bir toplum oluşturmaktı. Yaşamlarının son anına kadar bu amaç için mücadele ettiler. Hiçbir zaman kadınlar bu amaçtan vazgeçmedi. Kadınlar kendilerini savunmayı öğrendi ve bir kez daha öz savunmadan mahrum kalmayacaklar. Yoldaşları olarak onlara sözümüzdür; onların mücadelesine, amaçlarına sahip çıkacağız ve düşledikleri yaşamı gerçeğe dönüştüreceğiz. Türk devleti önce kadınları hedef alarak DAİŞ’in intikamını almak istiyor. Buna karşı kadınlar örgütlü oldukları her alanda cevap olacaklardır.”     ‘LOZAN KADIN MÜCADELESİYLE YAZILACAK’   Lozan ile birlikte yüz yıl önce Kurdistan’ın 4 parçaya bölündüğünü kaydeden Mihemed, “Kürtlere dönük 4 parçada sayısız imha saldırıları oldu. Saldırıya en çok maruz kalan ise kadınlar oldu” dedi. Kadınların yok sayma, imha politikalarına karşı her dönem mücadele içinde olduklarını vurgulayan Mihemed, “Kadınlar hiçbir zaman bu yok saymaya karşı baş eğmedi ve her zaman imhaya karşı başını kaldırarak, ‘ben vardım, varım’ dediler. Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınların gerçekleştirdiği devrim, Lozan’a karşı en güçlü cevaplardan biridir. Yeni bir Lozan kadınların mücadelesi ile yazılacak. Yeni yüzyıl, kadınların yüzyılı olacak. Lozan’ın alternatifi Kuzey ve Doğu Suriye’de bütün halklara umut olan Özerk Yönetim’dir. Kadınların mücadelesi ile Lozan tarihin çöplüğüne atılmıştır. Yeni yüzyılda kadınların uluslararası güçlere cevapları Demokratik Konfederalizm’dir” şeklinde konuştu.   ‘HİÇBİR GÜÇ O BAĞLARI KOPARAMAZ’   Lozan’a karşı bütün halkların birlikte mücadele etmesi gerektiğini dile getiren Mihemed, şunları söyledi: “Demokratik Konfederalizm, bütün halklara bir nefes olacaktır. Bütün renkler kendini Demokratik Konfederalizmin içinde bulabilir. Ortadoğu’da bütün karanlıklar Demokratik Konfederalizm ile renk cümbüşüne dönüşebilir. Karanlıklar aydınlık olmasın diye Demokratik Konfederalizmin öncüsü başkan (PKK Lideri Abdullah Öcalan) tecrit ediliyor. Ne yaparlarsa yapsınlar, halk ile olan bağını koparamazlar. O bağlar o kadar güçlü ki hiçbir güç o bağları koparamaz. Kendisine ‘demokratım’ diyen devletler, dünyanın en uzun süreli ve ağır tecridine karşı gözlerini, kulaklarını tıkamış durumdalar. Onlar her ne kadar görmezden gelseler de Kuzey ve Doğu Suriye halkları onlar duyana kadar Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü haykıracak. Sayın Öcalan özgür olmadan, hiç kimse gerçek anlamda özgür olamaz. Kadınlar olarak Sayın Öcalan özgür olana kadar mücadele içinde olacağız. Kadınlar olarak yüzyıl önce imzalanan Lozan’ın anlamsızlaştırdık, Lozan’ın parçalama gücünü de Demokratik Konfederalizmi kurarak ortadan kaldıracağız.”    MA / Emrullah Acar