YPJ fotoğraflarıyla kendini ihbar eden Owen: Kürt kadınlara topyekûn saldırı var 2022-12-26 09:15:11   ANKARA - HDP Milletvekili Semra Güzel’in vekilliğinin düşürülmesinin ardından YPJ’lilerle çektiği fotoğraflarla kendini ikinci kez ihbar eden İngiltereli avukat Margaret Owen, Kürt kadınlarına yönelik topyekûn bir saldırı olduğunu söyledi.    Kürdistan'da Barış İnisiyatifi ve Öcalan'a Özgürlük İnisiyatifi bünyesinde çalışmalar yürüten insan hakları avukatı Margaret Owen, Semra Güzel'in vekilliğinin düşürülmesinin kadınlara yönelik topyekün savaşla bağlantılı olduğunu belirterek, kadınları hedef almanın etnik temizlik amacı taşıdığını vurguladı.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) Amed Milletvekili Semra Güzel, “çözüm” adı altında yürütülen sürecin devam ettiği 2014 yılında çektiği fotoğraflar nedeniyle hedef alınmasının ardından 1 Mart’ta milletvekili dokunulmazlığı kaldırıldı. Güzel, hakkında fotoğraflar nedeniyle “örgüt üyeliği” iddiasıyla açılan dava kapsamında 3 Eylül’de tutuklandı. Meclis Karma Komisyon’da verilen kararın Genel Kurul’a getirilmesiyle 22 Aralık’ta yapılan oylamada, Güzel’in milletvekilliği AKP, MHP ve İYİ Parti oylarıyla düşürüldü.    Daha önce PKK’lilerle çekilen fotoğrafların yargılamaya konu edilmesini ve ülkesinde Kürtlere yönelik baskıları protesto eden uluslararası insan hakları avukatı, kadın hakları savunucusu ve çatışma çözümü konusunda uzman olan İngiltereli avukat Margaret Owen, YPJ’lilerle (Kadın Savunma Birlikleri) çektirdiği fotoğrafları savcılara göndererek, kendini ihbar etmişti. (http://mezopotamyaajansi35.com/search/content/view/153389) Semra Güzel’in PKK’lilerle çektiği fotoğraflar nedeniyle hedef alınarak tutuklanmasını ve vekilliğinin düşürülmesini Owen, Kürt kadınlarına yönelik saldırıların bir parçası olarak değerlendirdi ve bu durumun hukukla açıklanamayacağını söyledi.    FOTOĞRAFLARLA KENDİNİ İHBAR ETTİ   Kuzey ve Doğu Suriye’de DAİŞ’e karşı savaşan enternasyonalist gençlerin döndükleri İngiltere’de yargılandıklarını söyleyen Owen, buna karşı YPG ve YPJ’lilerle çektirdiği fotoğraflarla kendisini ihbar etti. PKK’nin “terör” listesinde tutulmasının Kürtlere yönelik baskılara yol açtığını dile getiren Owen, “Bu durumu protesto etmek için 90 yaşında bir insan hakları avukatı olarak defalarca İngiltere Başsavcısı'na Rojava'da YPG ve YPJ'li gençlerle çekilmiş fotoğrafımı gönderip, kendim hakkında suç duyurusunda bulundum. Çünkü kanunda eşitlik ilkesi de var değil mi? Ama DAİŞ'le savaşan gençleri yargılayanlar, Türkiye'nin DAİŞ'le ilişkisini protesto eden Kürtleri yargılayanlar, benim evimi basmadı, beni yargılamadı. Semra Güzel ile ilgili haberi gördüğüm zaman, fotoğrafımı tekrar başsavcılık makamına gönderip, yeniden tutuklanmamı talep ettim. Henüz talebime bir yanıt alabilmiş değilim" dedi.    KÜRT KADINLARA TOPYEKÛN SALDIRI    Kürt kadınların sürekli hedef alındığını dile getiren Owen, kendini ihbar etmesinin aynı zamanda bir dayanışma eylemi olduğunu vurguladı. Tecavüzün savaş ortamında silah olarak kullanıldığını belirten Owen, Türkiye'nin de Kürtlere açtığı savaşta özellikle kadınları hedef aldığını, bu durumun da etnik temizlik amacı taşıdığını ifade etti. Owen, şunları söyledi: "Kadın devriminin 10'uncu yılının kutlamasından dönen 3 kadının Türk SİHA'larıyla katledildi. Nagihan Akarsel evinin önünde 11 kurşunla katledildi. Türkiye'nin kimyasal saldırılarını sorguladığı için Şebnem Korur Financı tutuklandı. Leyla Güven ve daha pek çok Kürt kadın siyasetçi cezaevlerine konuldu. En az Kürt kadınlarını hedef alan Türkiye kadar cinsiyetçi bir hükümetimiz var. Çıkarları için cinsiyetçi, ırkçı olmakta bir beis görmeyen, Türkiye'nin pis işlerini yapan bir hükümetimiz var. Türkiye'deki cezaevlerinde kadınlara neler yapıldığını biliyoruz. Aysel Tuğluk'a yapılanlara, Garibe Gezer'e bakın. Bir kadına zarar vermek istiyorlarsa, bunu o kadının haysiyetine saldırarak yapabileceklerini çok iyi biliyorlar. Kadına, özellikle Kürt kadınına topyekûn bir saldırı var, bunun farkındayız ve bunun için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Bunun son örneği de ne yazık ki Semra Güzel oldu."   ‘KADIN DEVRİMİ TÜRKİYE İÇİN TEHDİT’   İmralı Adası’nda 21 aydır haber alınamayan ve ağır tecrit koşullarında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın kadın özgürlükçü paradigmasına dikkat çeken Owen, “Avrupa'da pek çok ayrıcalıklı, iyi eğitimli insan, birçok entelektüel Abdullah Öcalan'ı bilmiyor, tanımıyor. Türkiye'nin neyi tehlike olarak gördüğünü biliyorlar, ama Öcalan'ın kadını merkeze koyan bir politikası olan ilk filozof olduğunu bilmiyorlar. Biliyor olsalar, sansür olmasa, pek çok şey değişir. Nedir Türkiye için gerçek tehdit? Bir mucize olarak tanımlanabilecek Kürt kadın devrimidir. O kadar kıymetli, o kadar eşsiz, o kadar harika. Tüm dünya için bir modeldir ve kadını merkeze koyan bu inanılmaz model bütün ülkeler tarafından benimsenmelidir. Öcalan'dan önce kimse çıkıp da ‘Kadının özgür olmadığı bir toplum özgür değildir. Kadının özgür olmadığı bir toplumda erkek de özgür değildir’ demedi” şeklinde anlattı.   ‘BAYRAKLARLA SOKAĞA ÇIKACAĞIM’   Baskılara karşı taviz verilmemesi gerektiğini vurgulayan Owen,“Taviz verildikçe daha fazlasını yaparlar. Taviz verince seni, Semra Güzel örneğindeki gibi fotoğraf yüzünden tutuklarlar da burada Mark Campbell örneğinde olduğu gibi bir eylemde Kürtlerin bayrağını taşımaktan da yargılarlar. İngiltere de bu suçlara ortaktır. Şu anda geçirdiğim kazadan dolayı ayağa kalkamıyorum ama ayağa kalktığım gibi bir elimde Kürdistan bayrağı, bir elimde Öcalan'ın resminin olduğu bayrakla Londra sokaklarına çıkacağıma söz veriyorum" diye konuştu.   MA / Gözde Çağrı Özköse