Kadınların isyanı ve öfkesi alanlara sığmadı: Direnişteyiz 2020-11-25 20:49:03   İSTANBUL – İstanbul’da 25 Kasım dolayısıyla bir araya gelen binlerce kadının isyanı ve öfkesi meydanlara sığmadı. Erkek devlet şiddetine karşı direnişte olduklarını söyleyen kadınlar, yasaların uygulanmasını istedi. Çok sayıda kadın örgütünün içerisinde yer aldığı 25 Kasım Kadın Platformu öncülüğünde binlerce kadın, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Kadıköy’de bir araya geldi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadıköy İlçe binasının önünde ve Osmanağa Caddesi’nde bir araya gelen kadınlar, İskele Meydanı’na doğru iki koldan yürüyüş başlattı. "Katledilen kadınlar isyanımızdır", "İnadına isyan, inadına özgürlük" ve "Yükselt, yükselt isyanı yükselt", "Jin Jiyan azadi"  sloganları eşliğinde hep bir ağızdan  "İstanbul sözleşmesi, 6284, mücadele yaşatır" dedi. ‘TAHAMÜLÜMÜZ KALMADI’ Yürüyüş boyunca katledilen kadınların ismi okunarak, "Burada"  denilirken, "Erkek devlet şiddetine karşı mücadeledeyiz", "İsyandayız" ve "Em xwe diparezin” dövizleri ile katledilen kadınlar ve fail erkeklerin fotoğrafları taşındı. Kadın kazanımlarına yönelik saldırılar sık sık dillendirilerek, "Tek bir kadının katledilmesine tahammülümüz kalmadı. Yasalar uygulansın" denildi. KADINLARIN İSYANI ALANA SIĞMADI Yapılan tüm engellemelere rağmen binlerce kadın zılgıt ve sloganlar eşliğinde İskele Meydan’ında bir araya geldi. Ellerindeki ışıklandırmalarla erkek devlet şiddetinin karanlığına karşı meydanı aydınlattıklarını belirten kadınlar, "Sesimiz yankılansın, haklarımız, hayatlarımız birbirimiz için sokakta erkek devlet şiddetine karşı isyandayız" ana pankartını açtı. Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü İdil Uğurlu, HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran ve HDP’li kadın milletvekillerinin de katıldığı açıklamada, açıklama Kürtçe ve Türkçe yapıldı.  Kürtçe’yi platform üyeleri Suna Kaymaz, Türkçe’yi Yağmur Yurtsever okudu. 'MİRABELLERİN IŞIĞI BÜYÜYOR' Dünyanın dört bir yanında olduklarını belirten Yağmur Yurtsever, “Birbirimiz için sokakta, erkek-devlet şiddetine karşı isyandayız” dedi.  Dünyanın birçok ülkesinde yükselen kadın direnişlerinden örnek veren Yurtsever,  “Polonya’da kürtaj yasağı girişimlerine karşı direnişimizle, Şili’de cezasızlık politikalarını yargılayan Las Tesis eylemlerimizle, Meksika’da erkek şiddeti faillerinin korunmasına karşı adliyeleri ateşe veren ‘Ne unuturuz ne affederiz’ irademizle, Rojava’da kadın düşmanı DAİŞ’in yıkımına karşı eşit ve özgür bir yaşamı örgütleyişimizle, aileyi kutsayan üreme politikalarıyla hayatımız ve bedenimiz üzerindeki özerkliğimize yönelik saldırılara karşı dünyanın her yerinde ayaktayız! Erkek devletin çizdiği sınırları tanımadan, Mirabel kardeşlerin yükselttiği mücadelenin ışığını büyütüyoruz” dedi. KADIN KAZANIMLARINA SALDIRI Erkek devlet şiddetinin saldırılarının salgınla birlikte katlanarak arttığını ifade eden Yurtsever, kadınların evlerde cinayet ve şiddetle baş başa kaldıklarını, devletlerin hiçbir şekilde önlem almadığını vurguladı.  Yurtsever,  hayatın her alanında kadınları gerileten, kazanımlarını yok sayan politikaların devreye konulduğunu anımsatarak, “Önümüze ısrarla sürdükleri yasa tasarılarıyla çocuk istismarını meşrulaştırmaya ve failleri aklamaya çalıştılar. Kayyumlarla kadın kurumlarını ve merkezlerini kapatarak, eş başkanlığı hedef alarak onlarca yıllık mücadeleyle kazandıklarımızı gasp etmeye çalıştılar. Daimi savaş politikalarıyla erkek şiddetini pekiştirerek, üniformalı faillere yargılanmama güvencesi vererek, ceza uygulamayarak bizleri erkek-devlet şiddetine mahkum etmeye çalıştılar” diye konuştu. ŞÜPHELİ ÖLÜMLER Şüpheli kadın ölümlerine dikkati çeken Yurtsever, “Rabia Naz, Nadira Kadirova, Gülistan Doku’ya, şüpheli kadın cinayetlerine ne oldu? İpek Er’in ölümüne neden olan tecavüzcü uzman çavuş Musa Orhan önce tutuklanıp sonra neden serbest bırakıldı? Yalnızca faillerin yargılanması için değil; aynı zamanda devletin sorumluluk alması için de bu soruları sormaktan vazgeçmedik, vazgeçmiyoruz” diye belirtti. ‘BİRLİKTEYİZ İktidarın hedefinde olan İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması için mücadeleyi büyüteceklerini söyleyen Yurtsever “İsteklerimiz, arzularımız, sınırlarımız, iradelerimiz, emeğimiz, bedenimiz, sesimiz, taleplerimiz, haklarımız, kazanımlarımız, yaşamlarımız ve mücadelemizle buradayız! Erkek, devlet şiddetinin yarattığı bu karanlığa karşı tüm renklerimizle, dayanışmamızın gücüyle, mücadelemizin rengiyle buradayız, birlikteyiz” diyerek açıklamayı noktaladı. Açıklama kadınların alkış ve zılgıtlarıyla son buldu.