'Oğlumun katledildiği gün adalet onunla gömüldü'

COLEMÊRG - Pirsûs Katliamı’nda yaşamını yitiren Süleyman Aksu'nun annesi Kudret Aksu, “Adalet, oğlumun katledildiği gün onunla beraber toprağa gömüldü" dedi. 
 
Kuzey ve Doğu Suriye'nin Kobanê kentinde bulunan çocuklara oyuncak götürmek için Riha'nın Pirsûs (Suruç) ilçesinde bir araya gelen gençlere dönük DAİŞ'in gerçekleştirdiği bombalı saldırının üzerinden 9 yıl geçti. Türkiye ve Kurdistan'dan yüzlerce genç, Kobanê'nin yeniden inşası için Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) öncülüğünde başlatılan kampanya kapsamında 20 Temmuz 2015 tarihinde bir araya geldi. Kobanêli çocuklara oyuncak götürmek için bir araya gelen gençler, Kobanê'ye geçmeden önce Amara Kültür Merkezi'nde açıklama yapmak istedi. Açıklamanın yapıldığı sırada DAİŞ'in bombalı saldırısı gerçekleşti. Saldırıda 33 kişi yaşamını yitirdi ve 100’ün üzerinde kişi de yaralandı.
 
MEZARI 7 KEZ TAHRİP EDİLDİ
 
Katliamda yaşamını yitiren gençlerden biri de 1990 yılında Colemêrg’in Gever (Yüksekova) ilçesinde dünyaya gelen Süleyman Aksu’ydu. Çukurova Üniversitesi’nde İngilizce Öğretmenliği Bölümü'nden, mezun olan Aksu, Kobanêli çocuklar umut olmak için Gever’den, Pirsûs’a doğru yola çıkan Aksu'nun düşleri bombalı saldırı nedeniyle yarım kaldı. 
 
Çok sevdiği Gever'e defnedilen Aksu'nun mezarı, 9 yılda 7 kez tahrip edildi. Aksu’nun mezarlığına yapılan saldırılara karşı 25 Nisan 2019'da “Kişinin hatırasına hakaret” ve “İbadethanelere ve mezarlıklara zarar verme” suçundan yapılan suç duyurusuna aradan geçen 5 yıla rağmen mezarı tahrip eden polis ve asker hakkında bir işlem yapılmadı.  
 
'ELİNDEKİ SİLAH OYUNCAKLARDI' 
 
Oğlunun mezarı bir kez daha tahrip edilmesin diye yaz kış demeden günde 3 kez mezarı ziyaret eden anne Kudret Aksu, 9 yıldır oğlunu öldüren katillerinin bulunmaması ve adaletin sağlanmamasına ise tepkili. Anne Aksu, "33 evladımız katledildi ve herkes sessiz. Oğlum Süleyman ve arkadaşları Kobanêli çocuklara yardım ve oyuncak götürmekten başka bir şey yapmadılar. Onlar yardımsever gençlerdi, kimseyi öldürmeye gitmediler. Eğer ellerinde silah olsaydı bu olayın yaşanmasına anlam verirdim. En azından savaştı derdim. Ama oğlumun elindeki tek silahı götürdüğü oyuncaklardı. Oğlum devlet memuruydu. Ne devletle ne de başka kimseyle savaşmadı. Elinde oyuncaktan başka bir şey yoktu" ifadelerini kullandı. 
 
'GERİ ADIM ATMAYACAĞIM'
 
Tek talebinin 9 yıldır adalet olduğunu söyleyen Aksu, "Adalet istiyorum, ama ortada adalet denilen bir şey kalmadı. Adalet, oğlumun ölümüyle birlikte toprağa gömüldü. Eğer adalet olsaydı, oğlum ve 32 arkadaşının gerçek katilleri ortaya çıkarılırdı. Tüm yetkililer sessiz. Neden sessizler ve neden gerçek katilleri ortaya çıkarmıyorlar? Ben, var olduğum sürece oğlumun davasının takipçisi olacağım ve bu davadan mücadelemden bir adım geri atmayacağım. Oğlumun gerçek katilleri bulunana dek bu mücadelem sürecek. Oğlumu öldürecek ne hakları vardı? Oğlumun davasında katillerin er ya da geç ortaya çıkacağına inancım var, ama Türkiye'nin mevcut yargısında yargılayacağına ve adalete olan tüm umudumu ve inancımı yitirdim. Oğlumun katillerinin adalet karşısına çıkacağına inanmıyorum" diye konuştu. 
 
'ÇIĞLIKLARIMIZI DUYSUNLAR'
 
Adaletin sağlanması için çağrıda bulunan Aksu, şunları dile getirdi: "Tek talebim adaletin sağlanması ve oğlumun gerçek katillerinin ortaya çıkarılmasıdır. Yüreğim yanıyor, yeter artık. Her yıl ve her konuşmamda adalet istemekten yoruldum. Adalet çığlıklarımızı duysunlar. Adalet istemeden vazgeçemeyeceğim. Vicdanlı hakim ve savcıların çocuklarımızın faillerini ortaya çıkarması çağrısında bulunuyorum. Oğlumu katleden herkesin aynı acıyı yaşamını diliyorum. Çünkü bunca yıldır adaletin sağlanmamasının tek sebebi bu acıyı bilmemeleridir." 
 
MA / Mazlum Engindeniz