DİB: Denetlenemeyen bir bütçe süreciyle karşı karşıyız 2019-12-04 15:09:25 İSTANBUL – 2020 yılı bütçesine dair görüşlerini açıklayan Demokrasi İçin Birlik Platformu (DİB), “Halkın, demokratik toplum kuruluşlarının, sendikaların ve yurttaşların hesap soramadığı, denetleyemediği bir bütçe süreciyle karşı karşıya olduklarını” belirtti.   Demokrasi İçin Birlik Platformu (DİB), Meclis’te devam eden 2020 bütçe görüşmelerine dair görüş ve önerilerini düzenlenen basın toplantısı ile açıkladı. TMMOB’a bağlı Makina Mühendisleri Odası’nda gerçekleştirilen toplantıya Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Erol Katırcıoğlu, Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, Halkevleri Eş Genel Başkanı Nuri Günay, Emek Partisi Genel Sekreteri Abdullah Levent Tüzel ile Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Sedat Şenoğlu’nun da aralarında olduğu çok sayıda kişi katıldı.    “Bütçe hakkı, yurttaşların en temel hakkıdır” pankartının asıldığı toplantıda açıklamayı DİP Sözcüsü Ayşegül Devecioğlu okudu.   ‘TOPLU İNTİHARLAR YAŞANIYOR’   Halkın, demokratik toplum kuruluşlarının, sendikaların ve yurttaşların hesap soramadığı, denetleyemediği bir bütçe süreciyle karşı karşıya olduklarını dile getiren DİB Sözcüsü Ayşegül Devecioğlu, ülkede yaşanan ekonomik kriz nedeniyle toplu intihar olaylarının yaşandığına dikkat çekti.   Devecioğlu, “Toplumun büyük çoğunluğunun açlık ve yoksulluk sınırında yaşamını sürdürdüğü bu günlerde Meclis komisyonlarından geçen 2020 yılı bütçesinde, üretken bir ekonomiden, işsizliğin giderilmesinden, yoksulluğun önlenmesinden, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayacak önlemlerden eser yok. Enflasyon ve ekonomik krizin getirdiği hayat pahalılığı, yaşam koşullarının iyileştirilmesini sağlayacak ücret artışı da gözetilmiyor ”dedi.   ‘CUMHURBAŞKANLIĞI BÜTÇESİ BÜYÜYOR’   Çalışanlar ve yoksullar üzerindeki vergi yükünün artırıldığını söyleyen Devecioğlu, “Cumhurbaşkanlığı bütçesi tüm kamu kurumları arasında ödeneği oransal olarak en çok artan kurum. Cumhurbaşkanlığı bütçesi 2012 yılından bu yana yaklaşık 23 kat artarak, 138 milyon TL'den 3,15 milyar TL’ye çıktı. Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile tüm komu kurumlarının üzerinde etkili olabilecek şekilde yetkilendirilen Cumhurbaşkanlığı ofislerine toplam 330.2 milyon TL hazine yardımı yapılacak” diye belirtti.   ‘BÜTÇE HALKA HARCANMALI’   DİB Sözcüsü, yeni bütçede  Diyanet İşleri Başkanlığı’na ayrılan kaynakların yoksullar, kadınlar, gençler, engelliler ve yaşlılar için kullanılması gerektiğini de ifade etti.   “Sınıfsal tercihlerle sermayeyi dolaysız vergilendirmeyen iktidar, emek gelirlerinden çok sermaye gelirleri lehine istisna ve muafiyetlere yer veren bir vergi politikası uyguluyor” diyen Devecioğlu, şöyle devam etti: “Katılımcı bütçeleme, yurttaşların, platform, kooperatif, dernek, sendika gibi toplumun örgütlü kurumlarının bütçe hakkını kullanabilmek için doğrudan bütçe harcamaları ve öncelikleri ile ilgili süreçlere ve kararlara aktif katılımı anlamına geliyor. DİP olarak, adil ve demokratik bir kaynak kullanımı, yolsuzluk, yoksullukla mücadele için, bütçe hakkı talebini yaygınlaştırmanın önemine inanıyoruz.”    ÇERKEZOĞLU: ADALETLİ BİR VERGİ SİSTEMİ OLMALI   Yapılan bu açıklamanın ardından DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu konuştu. Bütçenin söz hakkının olmadığı bir dönemde konuşulduğunu söyleyen Çerkezoğlu, “Türkiye’nin geçen sene içine girdiği ve 17 yıldır yöneten AKP iktidarlarının ekonomik politikalarının bir sonucu ortaya çıkan çok derin bir ekonomik krizin gölgesinde konuşuyoruz. Yani işsizliğin rekorlar kırdığı, her birimizin gelirinin reel olarak azaldığı ve gelir dağılımı adaletsizliğinin alabildiğine derinleştiği bir dönemde 2020 bütçesini konuşuyoruz. Türkiye’de yaşanan bu ekonomik krizin bütün yükünün çok sert bir düşük ücret politikası ile bizlere yıkılmaya çalışıldığı bir dönemdeyiz. O nedenle biz vergide adalet talebinin bütçe tartışmaları açısından son derece önemli olduğunu ve adaletli bir vergi sisteminin ülkedeki bölüşüm mücadelesi açısından son derece önemli olduğunu düşünüyoruz” dedi.   BOZGEYİK: BÜTÇE ADİL, EŞİT VE ÖZGÜRLÜKÇÜ OLMALI   2020 yılı bütçesinin daha önceki bütçeler gibi halkın bütçe yapma hakkını gasp ettiğini söyleyen KESK Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik de,  82 milyon kişiden alınan vergilerden oluşan bütçenin nereye harcanması konusunda herkesin söz hakkının olması gerektiğini kaydetti.   Bozgeyik, “Rejimin karakteri değişse de kapitalizmin bütçe oluşturma süreçleri, siyasal tercihlerde sadece bir biçim değişikliği var. Sürekli güvenlikçi, savaştan yana bütçelerin oluşturulduğu bütçeler yapılıyor. Bu bütçe sürecinde güçlerimizi birleştirerek, bütçenin eşit, adil, özgürlükçü, halktan yana olması için mücadele etmemiz gerekiyor” diye  konuştu.   MENGÜÇ: SAĞLIK HARCAMALARI HALKA YIKILDI   Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyesi Samet Mengüç ise, konuşmasında iktidarın ekonomi politiğinin temel alanlarından birinin sağlık alanı olduğuna dikkat çekti.   Tedavi ve ilaç harcamalarından sonra artık sağlık harcamalarının da kişilerden tahsil edildiğini kaydeden Mengüç, Türkiye sağlık hizmetleri finansmanında AKP öncesi hakim olan model genel bütçe ve Kamu Sağlık Sigortası modeli iken, 2008 yılından itibaren ‘Genel Sağlık Sigortası’ adı altında neoliberal kamu sağlık sigortacılığı modeline geçildiğini hatırlattı.   “Bu model ile birlikte devlet sağlık harcamalarındaki yükünü büyük oranda halkın üzerine yüklemiştir” diyen Mengüç, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun tedavi hizmet giderleri için topladığı sağlık prim gelirlerinden 2018 yılında yatırım harcamaları için kullandığı payın 2017 yılına göre 6.1 kat arttığını belirtti.   Mengüç, “Başka bir ifade ile hükümet sağlık hizmetlerinde yatırım harcamalarını da genel bütçe yerine toplayabildiği Genel Sağlık Sigortası ile gerçekleştirmeye çalışmaktadır” diye konuştu.    HDP’Lİ KATIRCIOĞLU: EŞİTLİK DEMOKRASİNİ ÖRMEK GEREKİYOR    Sendika ve oda yöneticilerinin ardından HDP İstanbul Milletvekili Erol Katırcıoğlu konuştu.     Bütçe hakkının yeterince anlaşılmış bir durum olmadığını dile getiren Katırcıoğlu, şunları söyledi: “Önümüzdeki dönem eşitlik demokrasini örmek gerekiyor. Cumhurbaşkanlığı sisteminde hükümet devlet anlayışı var. Bütün bakanlıklar saraydan yönlendiriliyor. Bütün eleştirilerimize rağmen yapılan bütçede bir virgül dahi değiştirilmedi. Talimat almışlar. Talimata göre davranıyorlar. Sarayın verdiği kararlar ile bakanlıklar sekreter gibi olduğu bir yapı ile karşı karşıyayız. Buna karşı mücadele edeceğiz.”   EKONOMİST SÖNMEZ: TEK ADAM BÜTÇESİ   Ekonomist Mustafa Sönmez da, hazırlanan bütçeyi “tek adam bütçesi” olarak tanımladı.   Ülkede hızla büyüyen bir ekonomik kriz olduğunu ve iktidarın bu krizi yönetemediğini söyleyen Sönmez, “Hükümetin ayağının altındaki toprağın kaydığı belli. Ömürlerini var etmek için yerel yönetimlerde kaybettikleri yerleri kayyum atayarak, OHAL ilan ettiler. İktidarın çok ciddi kaygı ve korkuları var. Krizi yönetmeye çalıştıkları sürede bütçeden açık vermeye başladılar. Bundan sonrada borçlanma faizi daha çok artacak” diye konuştu.