KESK: Gerçek enflasyon TÜİK vasıtası ile perdeleniyor 2019-09-03 15:26:14   ANKARA  -  KESK, yaptığı açıklama ile Ağustos ayı enflasyon verilerini açıklayan TÜİK’e tepki gösterdi. Açıklanan verilerle halkın yaşadığı gerçek enflasyonun “perdelendiğini” belirten KESK, “TÜİK vasıtası ile açıklanan bu rakamların halkın sokakta, çarşıda, mutfakta yaşadığı gerçek enflasyonla uzaktan yakından bir ilgisi olmadığı açıktır” denildi.   Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından bugün açıklanan Ağustos ayı enflasyon verilerine ilişkin Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’ndan (KESK) yazılı açıklama geldi.   KESK Yürütme Kurulu tarafından yapılan açıklamada, açıklanan verilerle halkın yaşadığı gerçek enflasyonun TÜİK vasıtası ile perdelendiğine vurgu yapılarak, “Son bir iki ay içinde çaydan şekere, doğalgazdan elektriğe, akaryakıttan toplu taşımaya zam yağmurunun daha da şiddetlendiği koşullarda TÜİK Ağustos ayı enflasyonunu yüzde 0,86 çıkarmayı başarmıştır!” denildi.   Açıklamada yine “TÜİK vasıtası ile açıklanan bu rakamların halkın sokakta, çarşıda, mutfakta yaşadığı gerçek enflasyonla uzaktan yakından bir ilgisi olmadığı açıktır” ifadeleri kullanıldı.   Yapılan açıklamanın tamamı şöyle:    “Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) bugün Ağustos ayı enflasyon rakamlarını açıklamıştır. Bugün açıklanan veriler halkın yaşadığı gerçek enflasyonun TÜİK vasıtası ile perdelendiğini bir kez daha kanıtlamıştır. Nitekim son bir iki ay içinde çaydan şekere, doğalgazdan elektriğe, akaryakıttan toplu taşımaya zam yağmurunun daha da şiddetlendiği koşullarda TÜİK Ağustos ayı enflasyonunu yüzde 0,86 çıkarmayı başarmıştır!   Ağustos ayı enflasyon rakamları bugün açıklandı. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre enflasyon Ağustos ayında bir önceki aya göre yüzde 0,86, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 7,35, bir önceki yılın Ağustos ayına göre yüzde 15,01,  on iki aylık ortalamalara göre ise yüzde 19,62 artmıştır.   İĞNEDEN İPLİĞE TÜM ÜRÜNLERE FAHİŞ ZAMLAR YAPILDI   TÜİK vasıtası ile açıklanan bu rakamların halkın sokakta, çarşıda, mutfakta yaşadığı gerçek enflasyonla uzaktan yakından bir ilgisi olmadığı açıktır. Son iki ay içinde iğneden ipliğe tüm ürünlere fahiş zamlar yapılmıştır.    Örneğin son iki ay içinde:   Elektriğe, doğalgaza ve çaya toplam yüzde 32   Köprü geçiş ücretlerine yüzde 47   Sigaraya yüzde 40   Akaryakıta yüzde 30   Şekere yüzde 16   Yurt dışı Çıkış Harcına yüzde 333   Yurt dışından getirilen telefonların harcına yüzde 300 zam yapılmıştır.   Yine son bir haftada Ankara, İstanbul başta olmak üzere pek çok ilde toplu taşıma ücretlerine yüzde 30 ile 50 arasında zam yapılmıştır.   Tüm bunlara rağmen TÜİK vasıtası ile açıklanan veriler halkın yaşadığı gerçek enflasyona değil, hükümet tarafından belirlenen hedeflenen enflasyon rakamlarına kilitlenildiğini, bunun için çarpık hesaplama yöntemleri ile enflasyon rakamlarının mümkün olduğu kadar aşağıya çekildiğini ispatlamaktadır.   Bunun anlamı yaşanan gerçek enflasyon ile TÜİK vasıtası ile açıklanan çarpık hesaplamalara dayalı resmi enflasyon arasındaki farkın bedelinin ücret geliri ile yaşam mücadelesi veren milyonların omzuna yıkılmasıdır.   Nitekim geçtiğimiz hafta Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararı ile 5 milyonu aşkın kamu emekçisinin ve emeklinin maaşlarında 2020 yılı için yüzde 4+4, 2021 için yüzde 3+3 artış yapılması ile ülkede yaşanan krizin faturasının emekçilere yıkılması hedefinde önemli bir adım daha atılmıştır.   Öte yandan sadece yaşanan gerçek enflasyon değil kaynakta kesilen adaletsiz gelir vergileri kamu emekçilerinin reel gelirini her geçen ay daha fazla eritmektedir.   Ortalama 4.050 TL maaş alan kamu emekçileri zaten beşinci aydan itibaren bir üst vergi dilimine girmiş bulunmaktadır. En düşük maaşı alan (3.055 TL) kamu emekçileri ise bu aydan itibaren bir üst vergi dilimine girecektir.  Kısacası geçtiğimiz ‘toplu sözleşme’ ile 2019 yılının ikinci altı ayı için maaşları yüzde 5 artırılan kamu emekçilerinin maaş zammı ceplerine girmeden gelir vergisine, yaşanan gerçek enflasyona gitmiştir.   HEDEFLER ŞİMDİDEN ÇÖKTÜ   Öte yandan düşüşe geçen büyümeden artan borçlanmaya,  azalan hanehalkı tüketimi ve kişi başına milli gelire kadar tüm veriler iktidarın Orta Vadeli Plan (OVP) ile öngördüğü hedeflerin şimdiden çöktüğünü göstermektedir. Dolaysıyla emeği ile geçinen tüm kesimler için daha zor bir sürecin başlayacağını, yeni zamların ve vergilerin yolda olduğunu görmek için kahin olmaya gerek yoktur. Nitekim son bir ay içinde toplam yüzde 32 zamlanan doğalgaza önümüzdeki günlerde en az yüzde 20 daha zam yapılacağı daha şimdiden ifade edilmeye başlanmıştır.   KESK olarak en başından beri vurguladığımız üzere maaş artışları TÜİK’in çarpık enflasyon rakamlarına, hiçbir zaman tutmayan hedeflenen enflasyon tahminlerine indirgendikçe tüm kamu emekçilerinin ve emeklilerin reel geliri erimeye devam edecektir.   İnsanca yaşamaya yetecek bir maaş için tek çözüm kamuda en düşük maaşın yoksulluk sınırı üzerine çıkarılması, tüm maaşların da bu orana göre artırılmasıdır.   Temel taleplerini, mücadelesini sadece ‘toplu sözleşme’ dönemleri ile sınırlamayan KESK insanca yaşamaya yetecek ücret mücadelesini kesintisiz olarak sürdürmeye devam edecektir.”